BDP İstanbul İl Örgütü tarafından hem "Hükümet adım at" kampanyası çerçevesinde hem de Nuçe TV, ROJ TV ve MMC'nin lisansının iptal edilmesine tepki amacıyla Taksim'e gerçekleştirilmek istenen yürüyüşün engellenmesi üzerine basın açıklaması yapıldı. Sebahat Tuncel, AKP'nin bu kampanyanın isminden rahatsız olduğunu belirterek, "Hükümet bu slogandan rahatsız, çünkü adım atmıyor” dedi.

BDP İstanbul İl Örgütü tarafından, "Hükümet adım at" kampanyası çerçevesinde ROJ TV, NUÇE TV ve MMC'nin lisanslarının iptalini protesto etmek amacıyla Taksim'de gerçekleştirmek istenen yürüyüş polis tarafından engellendi. Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelerek, "Özgür basın susturulamaz", "Sesimiz ROJ TV, NUÇE TV ve MMC susturulamaz" ve "Hükümet adım at" pankartları açan ve Taksim'e yürümek isteyen yüzlerce kişinin önüne, polis tarafından İstiklal Caddesi üzerinde TOMA ve çevik kuvvet polisleri tarafından barikat kuruldu. Bunun üzerine kitle polis barikatının önünde ellerindeki "Gücünüz Kürt halkının sesini kısmaya yetmeyecek", "Yaşasın Lice Gezi dayanışması" ve "Savaş değil barış istiyoruz" dövizleri ve "Biji Serok Apo", "Hükümet adım at", "Özgür basın susturulamaz", "Barışın elçisi İmralı'dadır" , "Karakollar değil demokratik çözüm" sloganlarıyla oturma eylemine geçti.

Oturma eylemi sırasında basın açıklamasını yapan BDP İstanbul İl Eş Başkanı Asiye Kolçak, Türkiye'nin sorunlarının belli olduğunu, bu sorunların nasıl çözüleceğinin de belli olduğunu, eksik olanın ise bu sorunları çözebilecek cesur yöneticilerin bulunmaması olduğunu söyledi. Kürt sorununda çözüm yolunun açıldığını ve bunun önemli bir fırsat olduğunu belirten Kolçak, "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan, bu topraklarda yaşayan tüm halkların birliği ve mutluluğu için barış elini 9'uncu kez uzatmıştır. Bu el tutulmalıdır. Hepimiz enerjimizi, gücümüzü, halklılarımızın mutluluğu ve demokratik Türkiye için seferber etmeliyiz. Bu sebepledir ki Sayın Öcalan'ın özgürlüğü her türlü talebin üstündedir. Kürt politik hareketi üzerine düşeni yapmıştır. Bundan sonra hükümet atması gereken adımları atmalıdır. Kürtler ve Türkiye halkları siyasi çözüm için beklerken Başbakan Erdoğan Akil İnsanlar toplantısında karakolların yapımına devam edileceğini, yüzde 10 seçim barajı ve anadilde eğitim çalışması planlaması olmadığını açıklamıştır. Anadilde eğitim ve Kürtlerin statü talebi kırmızı çizgimizdir" dedi. ROJ TV, NUÇE TV ve MMC'nin lisanslarının iptalini kınayan Kolçak, "Danimarka hükümeti Kürtlerin sesi olan ROJ TV'nin lisansını iptal ederek Kürt demokratik mücadelesine büyük bir darbe indirmiştir. Demokrasinin beşiği olma iddiasındaki bir AB ülkesinin Kürtler söz konusu olduğunda dikta rejimlerini andıran kararlar alması düşündürücüdür. Danimarka hükümetini bu karardan vazgeçmeye ve Kürt halkından özür dilemeye çağırıyoruz" dedi. 

'MECLİS ÇÖZÜM İÇİN ÇALIŞMALI’

Eylemde konuşan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise barışın, demokrasinin ve özgürlüğün Türkiye'de kazanılması için Türkiye'nin aydın ve sosyalistleri olarak kendilerine bir çok görev düştüğünü belirtti. Hükümetin yerinde saymaması ve çözüm için adım atması gerektiğini vurgulayan Tüzel, "Lice'de Medeni Yıldırım'ın asker kurşunu ile öldürülmesiyle, İstanbul, İzmir ve Ankara sokaklarında yapılan polisin gazlı müdahalesiyle Türkiye'ye demokrasi gelmez" dedi. Meclis'in bu yaz tatil yapmadan çalışmalarına devam etmesi gerektiğini belirten Tüzel, "Sayın Abdullah Öcalan'ın ikinci aşama dediği demokratik çözüm ve yasal çözümler içinde bulunduğumuz sürece tekabül ediyorsa, Meclis'in kapanmaması, bunu yansıtması gerekir. Hükümet bunları duymalı, başını kaldırıp bunları görmelidir. Artık bu ülkede zorbalık istemiyoruz" diye konuştu.

'HÜKÜMET BU ADDAN RAHATSIZ’

Bir aydır halkların Taksim Meydanı'nda direndiğini belirten BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise bu direnişin Gezi Parkı'nı kazandığını ifade etti. Tuncel önlerine kurulan polis barikatını kastederek, "Önümüzdeki barikatın bir anlamı yok. Sizin resmi anlayışınıza gerek kalmadan halk direnerek kazandı" dedi. BDP Genel Merkezi tarafından "Hükümet adım at" kampanyasının başlatıldığını, hükümetin ise kampanyanın adından rahatsız olduğunu belirten Tuncel, "Hükümet bu slogandan rahatsız, çünkü adım atmıyor. Her yerde bunu engellemek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. 30 yıldır süren çatışmanın durması için hükümet bu addan rahatsız olmamalı, adım atmalıdır. Anketleri durmadan sizler yapıyorsunuz. Bu ülkenin yüzde 80'i, hem Türk'ü hem Kürt'ü hem Laz'ı birlikte yaşamak istiyor. Sokakları kapatmak bu işin çözümü değil, tam aksine sokaklar açılarak demokrasi oluşturulabilir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın devletle yaptığı görüşmeler kuşkusuz önemlidir. Ama bunun devamında yapılması gerekenler vardır. Sizin de bildiğiniz gibi çözüm süreci başlarken 3 aşamadan bahsettik. Birinci aşama çatışmasızlıktı. PKK geri çekilmeyi başlatarak bu aşamayı aşmıştır. İkinci aşama demokratikleşmedir. Bunun muhatabı da Erdoğan'dır" dedi. İkinci aşama için güven arttırıcı adımların atılması gerektiğini belirten Tuncel, başta TMK'nın kaldırılması, siyaset yapma hakkının verilmesi, "KCK" operasyonlarına son verilmesi ve "KCK" davası tutsaklarının ve hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

Açıklamanın ardından kitle marşlar ve sloganlar eşliğinde Tarlabaşı'nda bulunan BDP Beyoğlu İlçe Örgütü'ne doğru yürüdü. Tarlabaşı Bulvarı'nı bir süre trafiğe kapatan kitle, daha sonra sloganlarla eylemi sonlandırdı.