‘İstiklal mahkemelerinin verdiği kararın meşruiyeti yoktur’
‘İstiklal mahkemelerinin verdiği kararın meşruiyeti yoktur’
‘İstiklal mahkemelerinin verdiği kararın meşruiyeti yoktur’
Hak Adalet ve Hürriyet İçin Kürdistan İslami İnisiyatifi (Azadi İnisiyatifi) Şeyh Said ve arkadaşlarının idam edilişlerinin yıl dönümünde ilişkin yayınladığı açıklamada, “Kemalist inkârın Koçgiri ile başlayan imha siyaseti, 1925 yılında zirve yapmış, 1937-38 yıllarında Dersim soykırımı ile Kürdistan’ın askeri olarak işgali tamamlanmıştır. Yetmişli yıllarda jandarma zulmü, seksenli yıllarda başlayıp, doksanlı yıllarda zirve yapan asker, polis, JİTEM zulmü, sürgün, infaz ve köy yakmaları, devasa askeri bir gücün Kuzey Kürdistan’da konuşlanmasıyla sonuçlanmıştır” dedi.
“Cumhuriyet döneminin başında, Kürdistan halkının İslami ve insani taleplerinin inkârına karşı çıkan ve bu uğurda Kemalist rejim tarafından 88 yıl önce idam edilerek şehid olan Şeyh Said ve Dava Arkadaşları’nı bir kez daha rahmetle anıyoruz” diye başlayan açıklamada, ‘birer terör şebekesi’ olarak çalışan, zamanın ‘İstiklal Mahkemeleri’nin verdiği idam kararının hiçbir meşruiyetinin olmadığı da belirtildi. Osmalı yönetimine karşı başlayan ve Cumhuriyet dönemi boyunca devam eden Kürdistan halkının adalet ve özgürlük arayışının halen devam ettiği kaydedildi.
Kemalist inkarın Koçgiri ile başlayan imha siyasetinin, 1925’te zirve yaptığı, 1937-1938 yıllarında Dersim Soykırımı ile Kürdistan’ın askeri olarak işgalinin tamamlandığı vurgulanan açıklamaya şöyle devam edildi: ”Yetmişli yıllarda jandarma zulmü, seksenli yıllarda başlayıp, doksanlı yıllarda zirve yapan asker, polis, JİTEM zulmü, sürgün, infaz ve köy yakmaları, devasa askeri bir gücün Kuzey Kürdistan’da konuşlanmasıyla sonuçlanmıştır.
‘Barış ve Çözüm Süreci’ olarak telaffuz edilen ‘Kürdistan Davası’nın gerçek anlamda çözüme kavuşabilmesi için; Kürdistan halkının kendi anavatanları olan Kürdistan’da siyasi iktidar hakkının kabul edilmesi, Kemalist-Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kürdistan’daki hegemonyasının sona erdirilmesi, adalet ve eşitlik temelinde meseleye bir çözüm bulunması gerekmektedir.”
Açıklamada son olarak da, “Bu vesile ile tarih boyunca Kürdistan halkının adalet ve özgürlüğü için bedel ödeyen, şehit edilen tüm şahsiyetleri tekrardan şükran ve minnetle anarken; büyük âlim, mutasavvıf, mücahit ve şehid Şeyh Said ve Dava Arkadaşları’nı anıyor, şahadetlerinin Kürdistan halkının özgürlüğüne vesile olmasını Cenabı Hak’tan diliyoruz” dendi.