Eylemlerde HDP'ye ve Kürt belediyelere darbe gerçekleştiren AKP/Saray'a karşı öfke vardı. İradelerine sahip çıkan Kürdistanlılar ve dostları, duruşları, konuşma ve attıkları sloganlarla AKP faşizmine boğun eğmeyecekleri ve iradelerine sonuna kadar sahip çıkacakları mesajlarını verdiler. İsveç ve Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dış dünyaya AKP/Saray faşizmine karşı cepheden bir tutum almaları çağrıları yaptılar.

STOCKHOLM

Stockholm Demokratik Toplum Merkezi, Amara Kürt Kadın Meclisi ve Ciwanên Azad'ın çağrısı üzerine dün saat 14.00 sularında Humlegården Parkı'nda toplanan Kürdistanlılar ve dostları, kortejin en önünde tutuklanan milletvekillerinin resimlerinin ve “Seçtiğimiz temsilcilerimize dokunma” yazısının yer aldığı pankartı açarak yürüyüşe geçti.

Kürdistanlıların yanı sıra İsveç ve Türkiyeli devrimcilerin yer aldığı yürüyüş boyunca “HDP halktır, halk biziz”, “Kanlı ellerinizi HDP'den çekin”, “HDP ile dayanışma”, “Katil Erdoğan”, “Faşist Türk devleti”, “Faşist Erdoğan, ikiyüzlü AB” ve “Biji Serok Apo” sloganları atıldı.

Yürüyüş boyunca kortejin önünde bulunan arabalara yerleştirilen hoparlörlerden Türk devletinin HDP ve Kürt Halkına yönelik saldırıları kınayan ve teşhir eden konuşmalar yapıldı ve bildiriler dağıtıldı.

İl merkezindeki meydanda devrim şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve “Şehit Namırın” sloganlarının atılmasından sonra Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Hans Linde, HDP milletvekillerini tutuklayan AKP/Saray rejimini sert bir üslupla kınadı. Yeterli tepkiyi göstermemekle suçladığı Avrupa Birliği ve İsveç'e sert eleştiriler yöneltti ve Sol Parti'nin sonuna kadar HDP'nin ve Kürt halkının mücadelesine destek olacağı mesajını verdi.

Erdoğan ve AKP hükümetinin muhalif tüm kesimleri susturmak için baskı ve saldırılarını arttırdığını, gazeteciler, akademisyenlere yönelik toplu tutuklamalar gerçekleştidiğini, muhalif medyayı kapattığını ve son olarak da sınırı tamamen aşarak HDP milletvekillerini tutukladığını söyledi.

Erdoğan'ın HDP milletvekillerine dokunmaya cesaret edemeyeceğini, 6 milyon halkın oyunu almış bir partiye dokunamayacağını sandığını söyleyen Linde, “Erdoğan yolunu seçti. Bu yol diktatörlüğe giden yoldur. Erdoğan'ın iktidar hırsının sınırlarının olmadığını bilmeli ve buna hazır olmalıyız. Erdoğan'ın Türkiye'deki muhalefeti yok etmek için her türlü yöntemi kullanır. Bu yüzden bizlerin burada gösteri yapmamız önemli. Selahattin Demirtaş'la iki ay önce görüştüğümde bana 'Bu mücadele benim, benim partimin, Kürtlerin, Türklerin, Müslüman, Hıristiyan ve Ateistlerin, kadın ve ya erkek mücadelesi değil, Türkiye'nin demokrasi ya da diktatörlük olacağı mücadelesidir demişti” şeklinde konuştu.

Tüm bu olanlardan sonra İsveç ve Avrupa Birliği'nin AKP rejimine açık bir tutum takınması gerektiğini söyleyen Linde, “Ankara insan haklarına saygı göstermeli ve tutuklanan milletvekillerini derhal serbest bırakmalı. Bu sadece sözle gerçekleşmez. Sözlerimizin arkasında durmalı ve ona uygun hareket etmeliyiz...” dedikten sonra Avrupa Birliği ile AB arasında sığınmacılar için imzalanan anlaşmanın feshedilmesini ve Türkiye'ye yapılan ödemelerin durdurulmasını talep etti.

Linde, Avrupa Birliği'nin sığınmacılardan dolayı ruhunu sattığını ve Erdoğan'a teslim olduğunu belirttikten sonra “Şimdi artık yeter. Eğer demokratik yollarla seçilmiş halkın temsilcilerini tutuklarsanız bunun sonuçlarına katlanırsınız. Sığınmacı Anlaşması iptal edilmeli ve Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri dondurulmalı. Bizim tek bir kronumuz bile Ankara'ya gitmemeli” dedi.

Linde, Sol Parti'nin her zaman HDP milletvekilleri ve Kürt Halkı ve Türk devrimcileri ile dayanışma içinde olacaklarını vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim'in sürpriz bir biçimde meydana gelmesi ve kitleyi selamlaması büyük bir coşku ama aynı zamanda Türk devletine karşı büyük bir öfkeye neden oldu. Rojava ve Kobanê direnişini destekleyen ve AKP/Saray rejimini protesto eden sloganların yanı sıra “Biji Serok Apo” sloganları atıldı.

Kürt halkının her zamandakinden daha çok özgürlüğe ve barışa yakın olduğunu ve final savaşı verdiğini söyleyen Müslüm, “Türkiye'de AKP rejimi milyonlarca insanın oy verdiği milletvekillerini zindanlara atıyor. Daha önce de tüm medya kuruluşlarını, televizyonları ve gazeteleri kapattılar. Bizim gözümüzü bağlamaya ve sesimizi susturmaya çalışıyorlar. Halkımız bunu asla kabul etmeyecek. Hep birlikte halkımız bu zulme karşı direniyor. Eğer siyaset diyorsanız siyasette varız. Savaşa da diplomasiye de varız. Ne isterseniz ona varız. Buradan bir kez daha tekrarlıyoruz. Kürtler eski Kürtler değil. 1925'te Kürtlerin kafalarını kestiniz. Kimse sesini çıkarmadı. 1938'de de aynısını yaptınız... Ama bugün Kürdistan sahipsiz değildir. Kürdistan'ın sahipleri vardır” dedi.

Müslim'in Kobanê direnişinin Kürtler ve bölge halkı üzerinde yarattığı etkiyi ele aldığı konuşması kitlenen “Yaşasın Kobanê direnişi” ve “Şehit Namırın” sloganlarının atılmasıyla karşılık buldu.

3 bin kişinin katıldığı gösteri, AKP ve Türk devletini protesto eden sloganların atılmasıyla sona erdi.

MALMÖ

Önceki gün merkez tren garında bir eylem gerçekleştiren Kürdistanlılar ve dostları, dün de il merkezindeki meydanda bir eylem gerçekleştirerek AKP/Saray darbesini protesto ettiler ve HDP milletvekillerinin serbest bırakılmasını talep ettiler.

Malmö Demokratik Kürt Toplum Merkezi, Her şey Herkesin, Sol Parti, Bakur ve Rojava Komiteleri çağrısı üzerine gerçekleşen gösteride sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri, HDP'nin sadece Kürt halkını değil, aynı zamanda Türkiye'de yaşayan azınlıklar, çevreciler, insan hakları aktivistlerinin partisi olduğuna vurgu yaptılar. AKP'ye diktatörlüğe giden yoldan dönmesi ve HDP milletvekillerini serbest bırakması çağrıları yaptılar.

YNK ve Goran Hareketi'nin de destek verdiği gösteride NCDK adına yapılan konuşmada, 21. yüzyılın Kürtlerin yüz yılı olacağı belirtildi, tüm Kürdistan ve insan hakları savunucularından Kürt halkının mücadelesine ve HDP milletvekillerine sahip çıkılması için sokaklarda ve meydanlarda olmaları istendi.

Sağanak yağmur altında gerçekleşen yüzlerce kişinin katıldığı gösteri, “Yaşasın HDP”, “Türk Ordusu Kürdistan'dan defol”, “İrademe dokunma” ve “Biji Serok Apo” sloganlarının atılmasıyla son buldu.

GÖTEBORG

İsveç'in Göteborg ilinde yapılan iki ayrı gösteriyle HDP milletvekillerinin tutuklanmaları ve AKP faşizmi protesto edildi. İlk eylem AKP'nin lobi örgütü UETD'nin kuruluşunu yapmayı planladığı Kungelv Belediye binası önünde yapıldı. Aralarında İsveçli, Asuri-Süryani, Ermeni, Rum ve Kürtlerin yer aldığı yüzlerce kişi, belediye binası önünde bir gösteri gerçekleştirdi. Gösteride hem AKP/Saray rejimini hem de UETD'ye lokal tahsis eden belediye yönetimini kınayan sloganlar atıldı.

Bir hafta boyunca yoğun bir diplomasi çalışması yürüten Kürdistanlılar ve dostları, AKP/Saray faşizmine geçit vermediler ve EUTD'nin kuruluş konferansını iptal ettirdiler.

Göteborg il merkezinde de İsveçli siyasi partilerinin de destek verdiği büyük bir protesto gösterisi düzenlendi. Gösteride konuşmalar yapan sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri, halkın iradesini temsil eden HDP milletvekillerinin tutuklanmalarının asla kabul edilemeyeceğini, HDP ile dayanışmayı daha da yükselteceklerine vurgu yaptılar.

Gösteride Kürt halkı ve dostları, hep birlikte halaya durdular. “TC Kürdistan'dan defol”, “HDP halktır, halk burada”, “Biji Serok Apo”, “Biji PKK” sloganlarını attılar.

Gösteride bir araya gelen İsveçli, Kürdistanlı örgütler, Alevi, Süryani, Ermeni ve Rum dernek ve kuruluşları, HDP ile dayanışmanın sürdürülmesi ve Göteborg'de EUTD'nin kurulmasının engellenmesi için sürekli eylem yapılması ve diplomatik girişimlerin sürdürülmesinde görüş birliğine vardılar.

ÖREBRO

AKP/Saray darbesi il merkezinde düzenlenen değişik etkinlik ve gösterilerle protesto edildi. Sabah saatlerinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi binası önünde bir araya gelen yüzlerce Kürdistanlı, medya kuruluşlarının bulunduğu binaya karşı yürüyüşe geçti. Medya kurumları önünde Türk devletini protesto eden sloganlar atan Kürdistanlılar ve dostları, daha sonra il merkezinde kitlesel bir gösteri gerçekleştirdiler.

Belediyenin Sol Parti Grup Sözcüsü ve Belediye Şube Müdürü Murad Artin, HDP'ye yönelik son saldırıların Erdoğan'ın niyetlerini daha da netleştirdiğini söyledikten sonra “Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden kurup Sultan olmak istiyor. Erdoğan'ın çılgınlıklarına karşı Avrupa Birliği net bir tutum takınmalı” şeklinde konuştu.

Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Rıdvan Altun da, Kürt halkının iradesi olarak kabul edip parlamentoya gönderdiği temsilcilerinin tutuklanmasına karşı sesiz kalmayacağını ve sonuna kadar HDP ile dayanışma içinde olacağını belirtti.

Altun, “Kimse yanlış hesaplar yapmasın. Kürdistan'ın dört parçasındaki Kürt Halkı bu saldırılara cevap verecek. Bu saldırıyı yapanlar altında kalacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.