İsveç medyası: Türkiye DAİŞ yerine Kürtleri bombalıyor

İsveç medyası: Türkiye DAİŞ yerine Kürtleri bombalıyor

Türkiye, DAİŞ çetelerini desteklediği için İsveç medyasının yoğun eleştirilerine maruz kalıyor. Türkiye’ye yönelik İsveç meydasındaki eleştiriler Türk Ordusu’nun Kobanê’ye destek vermek için gösteri yapanlara yönelik devlet terörünün artmasından ve Türk ordusunun Kürdistan’ı yeniden bombalamaya başlamasından sonra daha da arttı.

Türk hükümetinin Suriye ve Kürtlere yönelik politikasına yönelik en sert tepki ise İsveç’in 800 bin tirajıyla en fazla satan gazetesi Aftonbladet’ten geldi.

Gazetenin dış politika analizcisi Wolfgang Hansson, bugün köşesinde yayımlanan “Türkiye DAİŞ yerine Kürtleri bombalıyor” başlıklı makalesinde, DAİŞ’e müdahale etmesi için Türkiye’ye yönelik baskılara dikkat çekiyor ve “Ama Türkiye bombalamaya başladığında hedef ‘İslam Devleti’ değil kendi Kürtleriydi. Son iki yıldır barış yapmak istediği Kürtlerdi” ifadelerini kullanıyor.

Ankara’daki rejimin Suriye ve Türkiye’de yaşayan Kürtleri DAİŞ’dan daha büyük bir tehdit olarak gördüğünü belirten Wolfgang Hansson, Kürtlere saldıran DAİŞ’ın Türkiye’ye hizmet ettiğini ve DAİŞ çetelerinin Kürtlerin Irak, İrak, Suriye ve Türkiye’de bir Kürt devleti kurma rüyalarını zorlaştırdığı değerlendirmesini yapıyor.

Hansson, DAİŞ çetelerinin Rojava’da Kürtlerin yaratmayı başardıkları otonomiyi ortadan kaldırmayı hedeflediklerini, buna karşı Kürtlerin Kobanê’ye, kendi Kürt kardeşlerine silah gönderme, yardım etme girişimlerinin Türk askerleri tarafından engellenmesinin protesto gösterilerine yol açtığını belirtiyor.

Türk Hükümetinin gösterileri şiddetle bastırmasının pek çok insanın yaşamını yitirmesine malolduğunu, Türkiye’nin ayrıca askeri taciz ettiğini öne sürerek PKK mevzilerini bombaladığı belirtilen makalede şu görüşlere yer veriliyor.

“Haftalarca Türkiye’nin İslam Devleti’ne karşı tutum alması çağrılarından sonra Türkiye kendi azınlıklarına saldırmayı seçti. Bu, bundan iki yıl önce başlatılan barış sürecinin tehlikede olması demek. PKK ve Türkiye arasındaki uzun süren savaşta 30 bin kişi yaşamını yitirdi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtlere verdiği sözleri yerine getirmediği belirten Hansson, Erdoğan’ın DAİŞ çetelerini Rojava Kürtlerini zayıflatmak ve Esat Rejimini yıkmak için bir araç olarak kullandığı değerlendirmesini yapıyor. Türkiye’nin İslam Devleti’nin İslamizmin aşırı biçimini gerçekleştirmeyi hedeflediğini bilmek istemediğini söyleyen Hansson, DAİŞ çetelerinin ilerlemelerin Esad rejimini güçlendirdiğini, komşu ülkelerin ve batılıların aşırı islamistler yerine zalim bir diktatörü yeğlediklerini söylüyor.

KOBANÊ’DEKİ MÜCADELE BİR KADIN MÜCADELESİDİR

Kürt ve Türk Kadınları Barış İnsiyatifi de, İsveç Devlet Televizyonu’nun intarnet sayfasında yayımlanan makalesinde Kobanê’ye yönelik saldırıları dünyanın demokrasileri pasif bir biçimde izlerken, erkek ve kadınların silahları ellerine aldıkları belirtiliyor.

Medyanın Kobanê direnişinden söz ederken kadınların rollerini gündeme getirmesinin bir tesadüf olmadığını belirtilen makalede, Rojava’da oluşturulan üç demokratik kantonda kadınlara yönelik baskı ve şiddetin olmadığı, namus cinayetlerinin görülmediği, çocuk evliliklerinin yasaklandığı, kadınlar, gençler ve değişik meslek gruplarından insanların örgütlendikleri ve kendi geleceklerine kendilerinin karar verdikleri belirtiliyor.

İnisiyatif adına Latife Fegan’ın imzasını taşıyan makalede, “İşte bu nedenle İslam Devleti Kobanê’ye saldırıyor. Yıllardır süren çatışma ve savaşlardan bıkan orta-Doğu halkları için Rojava’daki modelin bir ilham kaynağı olmasından korkuyorlar” ifadelerine yer veriliyor.

DAİŞ çetelerinin sadece Kobanê’yi değil, tüm özgür ve demokratik dünyayı tehdit ettiğine dikkat çekilen makalede, Rojava’daki kadın ve erkeklerin DAİŞ çetelerine karşı demokrasi, özgürlük ve eşitlik için savaştıklarına vurgu yapılıyor.