İsveç polisi sınırdışı protestocularını fişledi
İsveç polisi sınırdışı protestocularını fişledi
İsveç polisi sınırdışı protestocularını fişledi
İsveç’in Västra Götaland bölgesinde polisin ilticacıların sınır dışı edilmelerini protesto eden aktivistleri fişlediği açığa çıktı. Fişlenen 180 kişinin tamamının ilticacıların sınır dışı edilmelerini engellemeye yönelik gösterilere katıldığı için fişlendiği belirlendi.
İsveç’in değişik yerleşim birimlerinde “Sınır Dışi Edilmelere Karşı Eylem” ve “Hiçbir İnsan İllegal Değildir” gibi örgütlenmeler, İsveç’in iltica politikasını protesto etmek, kağıtsızların ve iltica talepleri reddedilen ilticacıların sınır dışı edilmelerini protesto etmek için eylemler düzenliyorlar.
Västra Götaland polisinin sınır dışı edilmelere karşı protesto eden aktivistleri fişlediği “Güvenilk ve Kişi Dokunulmazlığı Kurulu’nun rastgele gerçekleştirdiği bir denetim sonucu anlaşıldı. 180 kişinin isminin yer aldığı listenin 2012 yılından beri polislerin blgisayarlarında bulunduğu belirlendi.
Skandalın ortaya çıkmasından sonra bir basın toplantısı yapan Västra Göteland Polis Bölge Müdürü Klas Friberg, sınır dışı etmeler sırasındaki risk analizi yapmak için listeyi bir başka kurumdan aldıklarını söylemekle birlikte listeyi hangi kurumdan aldıklarını açıklamaktan kaçındı.
Kayıt altına alınan bilgilerin oldukça zayıf olduğunu, suç işlendiği ve suça hazırlık yapıldığına dair bilgilerin bulunmadığını söylemekle birlikte, “Bu listenin hazırlanması için yasal nedenler olabilir” diyerek fişlemeleri savundu.
İlticacıların haklarını savunan ve sınır dışı edilmeleri durdurmak amacıyla çalışma yürüten örgütler ise polisin aktivistleri fişlemesine tepkili. “Sınır Dışı Etmelere Karşı Eylem” adlı örgütler ağından Terese, “Polisin her hangi bir suç işlemeyen insanları sırf sınır dışı edilmeleri protesto ettikleri için fişlemesi bizleri kaygılandırdı ama şaşırtmadı” diyor.
“Polisin her zaman hiç bir suç işlemeyen insanlara karşı akıl almaz ve saçma şeyler yaptığını görüyoruz. Örneğin insanları Göçmen Dairesi’ne ait tutukevlerine koyuyor ve sınır dışı ederek savaşa, baskı ve işkenceye gönderiyor” diyen Terese, göstericileri fişleyen kurum ve polisin suç işlediklerini söylüyor.
Västra Götaland Bölgesi Polis yetkileri bilgisayardaki bilgileri sildiklerini ve yapılan kayıtların yasalara ayykırı olabileceği için kendileri hakkında savcıya suç duyurusunda bulunduklarını açıkladılar.
Polis aleyhinde yapılan suç duyuruları yine polisler tarafından araştırıldığı için bu suç duyurusunun da daha önce yapılanlar gibi takipsizlikle sonuçlanması bekleniyor.
SINIR DIŞI EDEN POLİS VE GÖREVLİLERE BEDAVA VE LÜKS TATİL
Savaş, baskı ve yoksulluktan kaçarak İsveç’e sığınanların sınır dışı edilmeleri protesto edenler polis tarafından fişlenirken, ilticacıları sınır dışı eden polis ve cezaevi görevlileri devlet bütçesinden lüks tatiller yapıyorlar.
İsveç Devlet Radyosu’nun “Kaliber Programı” sınır dışı edilen kişilere refakat eden görevlilerin işlerini bitirmelerinden sonra lüks otellerde kaldıklarını ve İsveç’e dönüşte ‘buisness class”la seyahat ettiklerini kamuoyuna açıkladı.
İsveç’te iltica talepleri reddedildiği halde ülkeyi gönüllü olarak terk etmeyen ilticacılar zorla polis ve Cezaevi Genel Müdürlüğü görevlileri tarafından sınır dışı ediliyor. Uçağa zorla bindirilen ilticacılara polis ve cezaevi görevlileri eşlik ediyor.
Kaliber’in yaptığı araştırma geçtiğimiz yıl zorla sınır dışı edilenlerin sayılarında azalma olmasına rağmen maliyetin bir önceki yıla kıyasla 20 milyon kron artarak 240 milyon krona yükseldiğini gösteriyor.
2011-Nisan 2014 arasında yapılan 80 civarında sınır dışı edilme olayını inceleyen gazeteciler, ilticacılara eşlik eden personellerin işlerini bitirdikten sonra iki ila üç gün ülkede kalarak tatil yaptıklarını belirlediler.
Sınır dışı edilmelere katılan görevlilerin Dubai, Amsterdam, Atina ve İstanbul’da havuz ve golv sahaları bulunan beş yıldızlı lüks otellerde kaldıkları, Dubai’da 3 görevlinin 13 bin kron otel ücreti ödedikleri, Dubai’den dönüşte “Busniess class”la seyahatlerinin devlete 81 bin krona mal olduğu belirtiliyor. 2013 yılında personelin uçak seyahatleri için 43 milyon, otel ücretleri için de 7,5 milyon kron ödendi.
Programda sınır dışı edilmelere katılan görevlilerin her zaman 3 saaten fazla süren uçak seyahatlerinde “Busniess class”la İsveç’e dönüş yaptıklarının altı çiziliyor.
Sınır dışı edilmelerden sorumlu Hans Lagerlöf, bazılarının yapılan harcamaları kabul edilemez olarak yorumlayabileceğini ama bu tür durumlarda neyin akıl almaz olup olmayacağına zor vermenin karar zor olacağını söylüyor.
Cezaevleri Transport Hizmetleri Müdürü Claes Nöjd ise, seyahatlerin personel için uzun ve yorucu olduğunu ve dinlenme hakları olduğunu, ancak iki veya üç gün daha fazla kalmalarını düzenleyen bir sözleşme olmadığını dile getiriyor.
SENDİKA LÜKS TATİL VE SEYAHATLERİ SAVUNUYOR
Cezaevleri Genel Müdürlüğü Muhasebe Şefi sınır dışı edilen kişilere refakat eden personelin iki veya üç gün tatil ve “Busniess class”la seyahat etmelerinin gözden geçirilmesini isterken, personelin üyesi olduğu Seko sendikası yetkilileri lüks tatil ve seyahatleri savunuyorlar.
Seko sendikası yetkililerinden Thomas Laseen, sınır dışı edenlere refakat edecek nitelikte en sayıda görevlinin bulunduğu ve bunların oldukça insancıl ve iyi bir biçimde sınır dışı ettiklerini iddia ederek bu işi gerçekleştirenlere iyi koşullar sağlanmasının gerekli olduğunu söylüyor.
Sendika yöneticileri bunları söylerken, medyada pek çok kez dışı etmekle görevli polis ve personelin pek çok kez ilticacıların ellerini kelepçelediklerini ve bazı durumlarda zorla uyuşturucu enjekte ederek sınır dışı ettiklerini belirten haberler çıkmıştı.