STOCKHOLM- 1,6 milyon işçiyi temsil eden İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO), geçtiğimiz hafta yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilen Hasan Ruhani’ye cezaevinde bulunan işçi önderlerini serbest bırakması çağrısında bulundu.

LO’nun İran’daki insan haklarını sürekli olarak izlediği belirtilen açıklamada son yıllarda durumun giderek kötüleştiği, işçi önderleri ve sendikacılara yönelik tehdit, baskı, işkence ve saldırıların arttığı belirtiliyor.

İşçi liderleri; Shahrokh Zamani, Behram İbrahimzadeh, Mohammed Jarahi ve Reza Shababi’nin sendikal çalışmalarında dolayı 5 ile 11 yıl arası hapis cezalarına çarptırıldıklarını belirten LO, yeni Cumhurbaşkanı Ruhani’ye insan haklarına saygı göstermesi ve en kısa zaman içinde tutuklu tüm işçi önderlerini serbest bırakması çağrısında bulunuyor.

Sürgünde yaşayan İranlılar da dün akşam saatlerinde İran cezaevlerindeki politik tutsakların serbest bırakılması için Avrupa’nın bazı ülkelerinde gösteriler yaptı.

Tahliye edilen politik tutsakların 2006 yılında oluşturduğu “İran’daki Siyasi Tutukluları Özgürleşme Kampanyası” (CFPPI) tarafından örgütlenen gösterilerde idam cezalarının durdurulması ve tüm politik tutsakların serbest bırakılması talep edildi.

Stockholm’un Sergel Meydanı’nda yapılan gösteride, Mitra Pourshajarian adlı bir genç kız 2 yıldan bu yana cezaevinde tutulan babasının gönderdiği mektubu okudu.

Mektupta İran rejiminin demokratik hak ve özgürlüklere, kadın haklarına ve halkın özgürlüğüne karşı olduğu, Mollaların oluşturduğu rejimin halkın değil kendilerinin çıkarlarını savunduğu belirtildikten sonra şu görüşlere yer veriliyor.

ÖZGÜRLEŞMENİN YOLU MOLLALARLA UZLAŞMAKTAN DEĞİL, MÜCADELEDEN GEÇER

“İslami rejimde insanların hiç bir değeri yok. Mollalar toplumun ve insanlığın gelişmesinin önünde bir engel oluşturuyor. Beni 8 ay bir hücreye koyup, gerçek olmayan suçlamaları kabul etmem için işkence yaptılar. İntihara teşebbüs ettim ama ne yazık ki başaramadım. Ama ben İran’ın özgürlük demek olduğuna inanıyorum. Halkımız özgürlüğü hak ediyor. Özgürleşmenin yolu Mollalarla uzlaşmaktan değil mücadele etmekten geçer.”

İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO) adına bir konuşma yapan Göran Gustavsson, LO’nun İran rejiminin ILO sözleşmesine uyarak işçi ve emekçilerin sendikalarda örgütlenme hakkına saygı göstermesini ve tüm işçi önderlerinin serbest bırakılmasını talep ettiğini söyledi.

İRAN VE TÜRKİYE’DEKİ TÜM SİYASİ TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN

Yazar Bahram Rahmani,  1979 yılında yapılan devrimden iki yıl sonra iktidarı tamamen elllerine geçiren Mollaların iktidarlarını sürdürebilmek için baskı, işkence ve idamlara başvurduğunu, İran’ın en fazla idam eden ülkeler sıralamasında Çin’den sonra ikinci geldiğini söyledi.

İran’da 250 civarındaki cezaevinde 300 bine yakın tutuklu ve hükümlü olduğunu,bu rakamın aynı nüfüs yoğunluğuna sahip olan Türkiye’nin iki katı olduğuna dikkat çektikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ama her iki ülkede de demokratik hak ve özgürlükler ihlal ediliyor. Son iki hafta içinde Erdoğan’ın baskılarına ve ülkeyi İslamlaştırma girişimlerine karşı halk sokaklara döküldü. AKP İktidarının polisinin göstericilere acımasızca saldırısı sonucu 7 bine yakın kişi yaralandı, 4 bine yakın kişi de gözaltına alındı. Biz gözaltına alınmaları protesto ediyor, Türkiye ve İran’daki tüm politik tutsakların serbest bırakılmalarını istiyoruz.”

Rahmani, İranlı ve Türkiyeli işçiler arasındaki dayanışma ilişkilerini olumlu bulduklarını ancak bunun daha da geliştirilmesini istediklerini de dile getirdi.

Meydana cezaevinde bulunan ve idam edilme riski taşıyan siyasi tutsakların resimlerini yerleştiren ve mumlar yakan göstericiler “Kahrolsun İslami İran rejimi”, “İdamları durdurun” ve “Siyasi tutsaklara özgürlük” sloganlarını attı.