İlki 20 Aralık günü Stockholm’deki İsveç Alevi Federasyonu lokalinde düzenlenen Türk devletinin devrimciler, Kürtler, Aleviler ve muhaliflere yönelik katliamlarının ele alındığı ”Maraş’tan Roboski’ye katliamlar” etkinliğinin ikincisi dün Uppsala ilinde gerçekleştirildi.

Ev sahipliğini Uppsala Kürt Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin yaptığı Vaksala Okulu’nda düzenlenen etkinlikte Sedat Özgüven’in yapımcılığını üstlendiği Maraş ve Roboski başta olmak üzere aralık aylarında devletin gerçekleştirdiği cezaevlerindeki katliamları ele alan bir belgesel gösterildi.

60 kişinin katıldığı etkinlikte Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E ) adına bir konuşma yapan Zeynep Çoşkun,  Maraş, Çorum, Roboski gibi katliamların Türk devletinin muhalif kesimleri sindirme ve susturma amacıyla gerçekleştirdiğini belirtikten sonra gerçekleştirilen katliamlarla hesaplaşmanın önemine değindi.

Roboski’de 34 Kürt gencini katledenler yargı karşısına çıkarılmadığı için Suruç, Ankara’da yeni katliamların yapıldığına dikkat çeken Çoşkun, konuşmasını Bakur’da ilan edilen özyönetimler üzerinde yoğunlaştırdı.

Türk devletinin tüm dünyanın gözü önünde Sur, Silopi, Cizre, Nusaybin ve Kerboran’da Kürt halkına tank ve toplarıyla saldırdığını ve sivilleri katlettiğini söyleyen Çoşkun, tüm Kürdistanlılar ve dostlarına Kürt halkına yönelik katliamlara karşı çıkmaları ve direnen Bakur halkıyla dayanışmayı yükseltmeleri çağrısında bulundu.

İsveç Alevi Federasyonu Başkanı Nevin Kamiloğlu da, katliamlara karşı birlikte direnmenin ve katliamları yapanlardan hesap sormanın önemine değinen içerikte  bir konuşma yaptı.