İsveç'te şiddete karşı 'Origo' adıyla yeni bir kurum oluşturuldu
İsveç'te şiddete karşı 'Origo' adıyla yeni bir kurum oluşturuldu
İsveç'te şiddete karşı 'Origo' adıyla yeni bir kurum oluşturuldu
'Namus' ve töre adı altında baskı ve şiddete karşı daha etkin bir biçimde mücadele etmek amacıyla İsveç’in başkenti Stockholm’de “Origo” adı verilen bir kurumun temeli atıldı. Origo’nun amacı kurumlar arasında eşgüdümü sağlayarak daha başlangıç aşamasında iken şiddetin önüne geçebilmek.
Bu amaçla oluşturulan örgütlenme içerisinde valilik, belediye, sosyal hizmetler, il genel meclisi ve emniyet şube müdürlüğü temsilcileri yer alıyor. Aynı binada bir ekip halinde çalışacak olan bu kurumların temsilcileri, kurumlarının olanak ve deneyimlerini merkezileştirip töreden kaynaklı baskı ve şiddetin önlenmesi için kullanacaklar.
Origo esas olarak 13-25 yaş grubundaki gençlere yönelik çalışma yürütecek. Baskı veya şiddetle karşı karşıya olanlar ücretsiz telefon hattı veya Origo’nun intenet sitesi aracılığıyla kimliklerini açıklama gereği duymadan ilişki kurabilecek ve yardım isteyebilecek.
“Origo”nun açılış törenine Stockholm Valisi Chris Heister, Stockholm Emniyet Şube Müdürü Mats Löfling ile Belediye ve İl Genel Meclisi yetkililerinin yanı sıra kadın örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Heister açılış töreninde yaptığı konuşmada Valiliğin şiddete karşı Sosyal Hizmet Bürolarının yaptıkları çalışmaları incelettiğini, personelin töre ve namustan kaynaklı baskı ve şiddet konusunda yeterli bilgi ve deneyimlerini olmadığını tesbit ettiğini ve bunun giderilmesi ve kurumlar arasında işbirliğinin gerçekleştirilmesi görevinin “Origo” tarafından omuzlanacağını söyledi.
Stockholm Emniyet Şube Müdürü Mats Löfling “Origo”nun şiddet mağdurlarına ulaşmak ve yardım etmek için önemli bir araç olacağını ve “Origo”nun çalışmaları sayesinde şiddete maruz kalanların bildirimde bulunmaya cesaret edeceklerini umduklarını ifade etti.
Projenin sorumlusu ve “Origo”nun Şefi Dilek Baladiz oluşturdukları merkezin 2 yıldan bu yana sürdürdükleri yoğun bir çalışmanın ürünü olduğuna dikkat çekti. İskandinav ve Avrupa’da ilk kez 5 kurumun işbirliği ile böylesi bir merkezin oluşturulduğunu söyleyen Baladiz, yeni oluşum sayesinde yardıma ihtiyaç duyan gençlerin kurumlar arasında gidip gelmelerine gerek kalmayacağını ve tüm yardımların “Origo” tarafından yapılacağını söyledi.
Açılış töreninin ardından görüştüğümüz Dilek Baladiz, “Origo”da hemşire, sosyal hizmetler uzmanı, psikolog, ebe ve polislerden oluşan 7 kişilik bir ekibin değişik ülkelerden gelmesine ve farklı dilleri konuşabilmelerine özen gösterdiklerini söyledi. “Origo”da çalışanların Kürtçe, Türkçe, Süryanice, İnglizce, İsveçce, Arapça ve Etiyopya’da konuşulan dilleri bildiklerini söyledi. Gençlerin talep etmeleri durumunda tercüman temin edebileceklerini de dile getirdi.
Namus ve töre adı altındaki baskıların ele alınırken hassas davranılmasını, bir halk grubunu suçlu olarak göstermeyi çağrıştıracak her türlü ima ve açıklamalardan kaçınılması gerektiğini söyleyen Baladiz namustan kaynaklı şiddetin belirli kültür, etnik köken ve dinle ilişkilendirmenin yanlışlığına dikkat çekerek “Namus kuralları değişik dini gruplarda, Hristiyan, Müslüman, Ortadoks, Katolik, Hindu ve Sih gibi görüldüğü gibi hem alt sınıflarda hem de burjuva ailelerde ortaya çıkabiliyor” dedi.