İsveç’te Türkiye ve IKEA’daki sendikal hak ihlalleri tartışıldı
İsveç’te Türkiye ve IKEA’daki sendikal hak ihlalleri tartışıldı
İsveç’te Türkiye ve IKEA’daki sendikal hak ihlalleri tartışıldı
İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO) ve Memur Sendikaları Konfederasyonu’nun (TCO) Stockholm’de düzenledikleri Dünyada sendikal hak ihlallerinin ele alındığı bir konferansta, Türkiye’de sendikal hak ihlalleri ve IKEA’nın sendika karşıtı tutumu da tartışıldı.
Türkiye’de sendikal hak ve özgürlüklerin giderek kısıtlandığını söyleyen Visionen sendikası Başkanı Annika Strandhäll, Liman-İş ve Genel-İş sendikalarının güvenlik güçleri tarafından basıldığını, sendikal çalışmalarından dolayı emekçilerin işten atıldıklarını söyledi. KESK’in terör örgütleriyle işbirliği yapmakla suçlandığını, baskı ve saldırılara uğradığını, yüzlerce KESK üyesi ve yöneticisinin temelsiz suçlamalarla tutuklandıklarını dile getirdi.
Yüz civarına KESK üyesinin cezaevlerinde tutulduğuna, daha önce cezaevinde tutulanlar arasında KESK başkanı Lami Özgen, 8 Mart Emekçi Kadın Günü’nü kutladıkları için 15 kadının da bulunduğuna çeken Strandhell, insanların gösteri yaptıkları ve sendikal çalışma yürüttükleri için cezaevlerine atılmalarını “korkunç” olarak niteledi.
İSVEÇ TEKELLERİNİN SİCİLLERİ TEMİZ DEĞİL
Türkiye’de faaliyet gösteren İsveç tekellerinin sicillerinin temiz olmadığını söyleyen Strandhäll buna örnek olarak IKEA’nın işçi ve emekçi karşıtı tutumunu gösterdi. IKEA’nın sendika ile toplu sözleşme yapmayı reddettiğini, sendika üyelerini sistematik olarak ayrımcılığa tabi tuttuğunu, baskı ve tehditle sendikaya üye olmalarını engellemeye çalıştığını söyledi.
IKEA’nın en temel sendikal ve örgütlenme hakkını ihlal ettiğini söyleyen Strandhäll, bir İsveç firmasının başka ülkede çalışanlarına bu şekilde davranmasına sessiz kalamayacaklarını dile getirdi.
AKP İktidarının yasalarda değişiklik yaparak çalışanların zaten sınırlı olan örgütlenme haklarını daha da kısıtlamaya çalıştığını, sendikaların etkisini ortadan kaldırmak için yasal değişikliklerin yanı sıra değişik yöntemleri uygulandığına dikkat çekti.
TÜRKİYE'DE GAZETECİLİK YAPMA İMKANLARI YOK
Demokrasinin esasını ifade ve örgütlenme özgürlüğünün oluşturduğu ancak bunun Türkiye’de kısıtlandığını söyleyen Strandhäll, “Şu anda 70 civarında gazeteci cezaevlerinde. Gazeteciler ve gazeteci örgütleri çok zor koşullar altında çalışıyor. Gerçek anlamda, profesyonelce bir gazetecilik yapma imkanları sınırlı. 2000 civarında gazeteci hakkında soruşturma yürütülüyor. Açık demokratik bir toplumda bu olanlar kabul edilemez” şeklinde konuştu.
TCO ve İsveç Gazeteciler Federasyonu’nun gelişmeleri çok yakından izlediğini, gazetecilerin duruşmalarına gözlemci olarak katıldığını ve gazetecilerle dayanışma içinde olduğunu ve olmaya devam edeceğini, kendilerinin de Vision olarak her türlü katkıyı yapmaya çalıştıklarına vurgu yaptı.
Bir gazetecinin ABD’de de IKEA’nın işçilerin sendikada örgütlenmesine karşı çıktığını ancak İsveç sendikalarının kampanya ve eylemler örgütlenmelerinin ardından sendikayla toplu sözleşme imzalamak zorunda kaldığını ve aynı şeylerin neden Türkiye için yapılmadığı sorusunu yöneltti.
LO İkinci Başkanı Tobias Baudin, LO üyesi Handels sendikasının Türkiye’de çalışanları örgütleyen Koop-İş ile iyi ilişkiler içinde olduğunu, IKEA’nın sendika düşmanı tutumuna karşı tavır aldığını dile getirdi.
IKEA'NIN SENDİKA KARŞITLIĞI ULUSLARARASI MAHKEMEYE TAŞINSIN
LO’da Danışman olarak çalışan Susanne Lindberg Elmgren, IKEA’nın çalışanların örgütlenmesini engellemesinin daha önce tekellerin uymayı kabul ettikleri sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek konunun uluslarası mahkemelere taşınabileceğini ifade etti.
TCO Uluslararası Sekreteri Lars Bengtsson, IKEA’nın İsveç’teki merkeziyle olanlar konusunda ilişki kurduklarını ancak Türkiye’de sendika karşıtı bir tutum takınmadıkları cevabını aldıklarını söyledi. Kommunal Sendikasından Jennifer Hillblom, 1 Mayıs’ta İstanbul’da olduğunu ve polisin 1 Mayıs’ı kutlamak için toplanan insanlara gaz bombaları ve biberli gaz ile saldırdığına şahit olduğunu söyledikten sonra gelecek 1 Mayıs’a katılmak için İsveç sendikalarının Taksim’e bir delagasyon göndermelerini önerdi.
Türkiye’de AKP İktidarının diktatörce davrandığını ve insanların örgütlenme ve gösteri yapma hakkını ihlal ettiğini belirterek hazırladığı raporu sendikasına ilettiğini söyledi.