İsveç Yeşiller: ‘DAİŞ’a durduracak tek güç PKK’dir’
İsveç Yeşiller: ‘DAİŞ’a durduracak tek güç PKK’dir’
İsveç Yeşiller: ‘DAİŞ’a durduracak tek güç PKK’dir’
İsveç Çevre Partisi Yeşiller’in önde gelen isimlerinden Avrupa Birliği eski Parlamenteri Per Gahrton ve aynı partinin Milletvekili Jabar Amin, DAİŞ çetelerinin katliamlarını ve kadınlara yönelik basılarını durduracak tek gücün PKK ve PYD olduğunu belirterek PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep ettiler.
Cihatcıların saflarına katılımların engellenmesi için alınması gereken önlemler İsveç’in önemli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. İsveç Güvenlik Polisi, bugüne dek 80 kişinin cihatçıların saflarıda savaşmak için Suriye’ye gittiğini ve bunlardan 23’ünün yaşamını yitirdiğini söylerken, konu hakkında araştırmalar yapan Svenska Dagsbladet Gazetesinin başyazarlarından Per Gudmudson, cihatçıların saflarına katıların sayısının 150, ölenlerin 27 olduğunu belirtiyor.
Yoğun eleştirilere rağmen gençlerin El Kaide bağlantılı grupların saflarına katılmalarını engellemek için her hangi bir önlem almayan eski hükümeti oluşturan partiler, geçtiğmiz günlerde ortak bir önerge vererek DAİŞ’e katılımların engellenmesi için bir dizi öneride bulundular.
Eski Adalet Bakanı Beatrice Ask’ın da imzacıları arasında bulunduğu önergede, cihatcıların saflarına katılmaya hazırlandığı belirlenen kişilerin pasaportlarına el konulması ve terör örgütleri saflarında savaşanların kriminalize edilmeleri de yer alıyor.
Sosyal Demokrat İşçi Partili Adalet Bakanı Morgan Johansson da, geçtiğimiz günlerde İsveç vatandaşlarının Birleşmiş Milletler’in terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin saflarına katılmalarını ve savaşmalarını engellemek amacıyla yasal düzenlemelerin yapılacağını açıkladı.
Avrupa Birliği eski Parlamenteri Per Gahrton ve Milletvekili Jabar Amin, Svenska Dagsbladet Gazetesinde yayımlanan makalelerinde, böylesi bir düzenlemenin yapılması durumunda İsveç’den DAİŞ çetelerine karşı savaşmak amacıyla PKK saflarına katılacak olanların kriminalize edileceğini belirtiyor ve bunun akılcı olmadığını söylüyorlar.
Özgürlük, demokrasi ve eşitliğinin sağlanması için silahlı mücadele veren gruplarla kadınları alt sınıf haline getirmeye çalışan baskıcı örgütler arasında ayrım yapılması gerektiği belirtilen makalede, İsveç’in geçmişte özgürlük mücadelesi veren Güney Afrika’da ANC, Vietnam’da FNL’e destek verdiği hatırlatılıyor.
Bu bakış açısyla DAİŞ ve El Kaide gibi baskıcı örgütlere karşı mücadele edilmesi gerektiği belirtilen makalede, “Buna karşık Kürt güçleri, Peşmergeler kurtarıcı olarak sınıflandırılabilir. Ancak bir çok rapora göre, Kürdistan Federal Bölge Hükümeti’nin peşmergelerinin DAİŞ’e karşı askeri güç olmaması bir sorundur” ifadelerine yer veriliyor.
DAİŞ çetelerini durdurmanın en etkili yolunun yerel özgürlük savaşcılarının desteklenmesinden geçtiğini belirten Gahrton ve Amin, bu görevi Özgür Suriye Ordusu ve peşmergelerin başarılı bir biçimde yerine getiremeyeceğini söylüyorlar.
Bu görevi yerine getirebilecek tek gücün PKK ve onun kardeş örgütü PYD olduğunu, ancak PKK’nın Avrupa Birliği tarafından terörist olarak damgalamasının bir tezat oluşturduğuna dikkat çekiyorlar.
Kırmızı-Yeşil Hükümetin Filistin’i devlet olarak tanıyarak barış ve adaletin gerçekleşmesi için aktif bir rol oynadığını belirten Gahrton ve Amin, “Gelecek adım PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkarılması ve aynı zamanda PKK ve PYD’ye uluslararası desteğin verilmesi için aktif çalışma yürütülmesi olmalıdır” diyorlar.
KANDİL’DEKİLER TERÖRİST DEĞİL, ÖZGÜRLÜK SAVAŞCILARI
Sol Parti Üyesi Yekbun Alp da İsveç Devlet Televizyonu’nun internet sitesinde yayımlanan “PKK’yı terör örgütleri listesinden çıkarmanın zamanı” başlıklı makalesinde, 2002 yılında İsveç Hükümeti’nin PKK’yi terör örgütleri listesine almasını bir hata olarak niteliyor ve PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep ediyor.
Türk devleti ile PKK arasındaki 30 yıllık savaşı özetleyen Alp, PKK’nin defalarca ateşkes ilan etmesine rağmen Türk devletinin Kürt sorununu çözmek için her hangi bir somut adım atmadığına dikkat çekiyor.
Türk devletinin anti-terör yasalarını kullanarak Kürt politikacıları, aktivistleri ve gazetecileri PKK’ye sempati duydukları suçlamasıyla sistematik olarak baskı altına ve hapsetmeye devam ettiğini hatırlatan Alp, “Kandil’e giderek PKK’yi ziyaret ettim. orada karşılaştıkların terörist değil, özgürlük savaşçılarıydı” diyor.
PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkarılmasının Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunacağını söylüyor.