İsviçre radikal İslamcılara yönelik önlemleri tartışıyor
İsviçre radikal İslamcılara yönelik önlemleri tartışıyor
İsviçre radikal İslamcılara yönelik önlemleri tartışıyor
DAİŞ çetelerinin vahşi saldırıları ile birlikte Avrupa ülkelerinden çetelere katılan radikal selefilerle ilgili kaygılar artıyor. İsviçre’den Suriye, Irak ve Afganistan gibi ülkelere giden radikal islamcıların sayısı son bir yılda üçe katlanırken, gizli servisler ile vatandaşlık yasalarında değişiklik yapılması gündemde.
İsviçre Haber Alma Servisi (NDB) tarafından yayınlanan ve SDA haber ajansında yer alan verilere göre, 2001 yılından bu yana savaş bölgelerine giden ve tespit edilebilen radikal islamcıların sayısı 55’i buldu. Bu kişilerden 31’inin Suriye ve Irak’a gittiği, geri kalanlarının ise Afganistan, Pakistan, Yemen ve Somali gibi ülkelerdeki radikal gruplara dahil oldukları tahmin ediliyor.
‘Cihad’ adı altında katliamlar yapan DAİŞ çetelerinin de adının geçtiği NDB raporuna göre, bu gruplara İsviçre’den katılanların sayısı son bir yıl içerisinde katlandı. 2001 yılından Mayıs 2013’e kadar İsviçre’den ayrılarak radikal silahlı gruplara katılanların sayısı sadece 20 iken, o tarihten bu yana geçen sürede 35 kişinin ülkeyi terk ettiği tespit edildi. Son 4 ayda ülkeyi terk ederek, çatışma bölgelerine gidenlerin sayısı ise 15 civarında.
İsviçre’den çatışma bölgelerine giden radikal islamcıların 31’inin halen çatışmalı bölgelerde olduğunun kaydedildiği NDB raporunda, bu kişilerden 6’sının öldürülmüş olduğu bilgisi verildi. Bu kişilerden 18’inin ise tekrar İsviçre’ye döndüğü de verilen bilgiler arasında.
YASALARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI ÖNERİLİYOR
NDB’nin radikal islamcılara yönelik raporu sonrasında İsviçre’deki gizli servisler ve vatandaşlık hakkına ilişkin yasalarda değişiklik yapılması tartışılıyor. Sda ajansına yazan NDB sözcüsü Isabelle Graber, ülkedeki ‘cihadçıların’ belirlenmesinin güvenlik makamları için yeterli olmadığını ve tespit edilen kişilere ait evler ile bilgisayarlarının izlenmesi gerektiğini kaydetti. Graber, İsviçre Parlamentosu’nun kış oturumlarında gizli servislere ilişkin yasaları görüşeceği bilgisini verirken, NDB’nin daha ‘önleyici’ takipler yapabilmesinin mümkün olacağının da altını çizdi.
İsviçre Halk Partisi (SVP) ve Hristiyan Demokrat Halk Partisi (CVP) ise, İsviçre’de çifte vatandaşlık hakkından yararlanan ve şiddete karışan radikal ‘cihadçıların’ vatandaşlıklarını iptal edilmesini talep ettiler. CVP ayrıca, bu kişilerin ülke dışına çıkışının yasaklanmasını da istiyor.
“İSLAM DÜŞMANLIĞI VE SINIRLAMALAR ‘CİHAD’A’ İTİYOR”
Konuyla ilgili İsviçre basınına konuşan İsviçre İslami Federasyonlar Çatı Örgütü Başkanı Hişam Maizar, ülkede yaşayan 400 bin Müslümanın yüzde 8 ila 12 arasındaki bir kesiminin dindar olduğunu söyledi. ‘Cihad’ adı altında savaş bölgelerine gidenlerin İslam dininin verdiği mesajı anlamadıklarını kaydeden Maizar, İsviçre’de Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve kısıtlamalara dikkat çekti.
Maizar, birçok Müslümanın yaşadığı kısıtlamalar, hakaretler ve şiddetin yanı sıra, okullarda ve işyerlerinde yaşanan ayrımcılıkların bazı gençlerde radikalleşmeye yol açtığının altını çizdi.