İzmir’de binlerce emekçi iş bıraktı

İzmir’de emekçiler, Kürdistan kentlerinde yaşanan katliama dur demek için 1 günlük iş bıraktı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)’nin çağrısıyla emekçiler Kuzey kürdistan’daki sokağa çıkma yasakları ve ablukaya karşı bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.

İzmir’de de saat 11.00’de iş bırakan sendika ve STK üyeleri ile çok sayıda kişi Konak'ta eski Sümerbank binası önünde toplandı.

Eylemde ortak açıklamayı ‘Yaşasın halkların kardeşliği’, ‘Barış hemen şimdi’, ‘Saray savaş halklar barış istiyor’ sloganları arasında DİSK Genel Başkanı Kani Beko okudu.

Savaşın ortak yaşama, demokratik ve özgür geleceğe bir darbe olduğunu belirten Beko, “Savaş; ölüm, acı, gözyaşı, katliam ve yıkım demek, baskı şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması, emekçilerin ekmeğinin küçülmesi, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demek, özgürlüklerin, insan haklarının hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır, çevrenin, doğanın kültürel değerlerin tahrip edilmesi demektir. Onun için AKP devletinin savaş politikalarına hayır demek, barışı haykırmak için alanlardayız. Saray diktasını ve AKP devletini hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanıp bugün iş bırakarak uyarıyoruz. Yaşamak ve yaşatmak için barışa ses veriyoruz ve tüm ezilenleri, ötekileştirilenleri sarayın savaşına hayır demeye çağırıyoruz” dedi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın verilerini paylaşarak, son dört ayda 17 ilçede uygulanan sokağa çıkma yasakları sonucunda 124 sivil insanın hayatını kaybettiğini ifade etti. Beko, devletin savaş politikalarına ‘dur’ demeyi örgütlü mücadelelerle başarmak zorunda olduklarını belirtti.

Türkiye’nin Suriyeleşmesine ‘hayır’ demek için acil barış istediklerinin altını çizen Beko, sözlerini şu şekilde tamamladı: “KESK, DİSK, TMMOB olarak bugün hizmet üretmeyerek ‘Savaşa Karşı Barış’ diyoruz. Barış diyoruz, çünkü Sur’a, Cizre’ye, Nusaybin’e barış gelmeden İzmir’e barış gelmeyeceğini biliyoruz. Çünkü savaşın emekçilerin hak arayışını engelleyen, demokratikleşmeyi engelleyen, yoksullaşmaya neden olan yüzünü görüyoruz. Türkiye’nin Suriyeleşmesine ‘hayır’ demek için acil barış istiyoruz. Barışın, saray barbarlığının lütfuyla gelmeyeceğini biliyor, işçilerin, emekçilerin, halkların ortak kararlı mücadelesiyle geleceğine olan inancımız ve kararlılığımızla ‘tarihte son sözü hep direnenler söyler’ diyoruz.”

...