Kadınların Bagok Dağı'na yürüyüşü sona erdi

Kadınların Bagok Dağı'na yürüyüşü sona erdi

DÖKH üyelerinin gerilla mezarlığına saldırıları protesto etmek amacıyla başlattıkları yürüyüş Bagok Dağı'nda sona erdi. 'Agit Suruç Şehitliği'nde basın açıklaması düzenleyen kadınlar kemikleri kuyuda bulunan Seyhan Doğan'ı, Gezi direnişçilerini andı. Rojava direnişini selamladı. 

Askerler tarafından tahrip edilen Bagok Dağı'ndaki "Agit Suruç Şehitliği"ne yapılan saldırıyı protesto etmek amacıyla 19 Eylül'de Amed'den yürüyüş başlatan Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) aktivistleri, Bagok Dağı'na ulaştı.

Nusaybin'in Marine köyünde halkın kitlesel katılımıyla yürüyen kadınlar, "Özgürlük ateşiyim; dolaşıyor ruhum, Lice'de Rojava'da Gezi'de" pankartı ve DÖKH, KCK, PKK ve sarı, kırmızı, yeşil flamalar taşıdı. Kadınlar, "Ez çîyayê Bagok'um, devlet erişêmeyên pîroz u welatên meyin qedim dike serhildanım", "Özgür kadın özgür toplum", "Tecavüze kadın cinayetlerine, uyuşturucuya, fuhuşa karşı sessizliği yırt. Özgürleş", "Ben Seyhan Doğan… 13 yaşında gözaltında kaybedildim. Dün kemiklerim bulundu. Beni kaybeden şuan belediye başkanı! Merak ediyorsanız buradayım, size söyleyeyim" ve "Ben Ahmet barışa can veriyordum. Yüksekten düşürdü beni devlet isyandayım" yazılı dövizleri taşıdı. Kadınlar yol boyunca zılgıt ve alkışlar eşliğinde, "Biji berxwedana Rojava", "Jin jiyan azadi", "Tekoşin" ve "Berxwedana HPG" sloganları attı. Kadınlar, devlet tarafından öldürülen, tecavüze uğrayan, tecavüzcülerin devlet tarafından korunan kadınların hikayelerinin yazılı olduğu önlükleri üzerlerine giydi. Açıklama öncesi kadınlar giydikleri önlüklerin üzerinde yazılan yazıları okudu. 

Grup adına açıklamayı Kürtçe ve Türkçe okuyan DÖKH aktivisti Zeynep Sipçik, devletin egemen sistemin dışında hiç kimseye tahammül etmediğini söyledi. Ermeni halkının soykırıma uğradığını dile getirdiği için Hrant Dink'in öldürüldüğünü ve hala katillerin korunduğunu kaydeden Sipçik, "Katillerden bir an önce hesap sorulsun. Hepimiz Hrant Dink'iz" diye konuştu. Türkiye'nin özgürleştirilmesi için Gezi direnişinin yapıldığını ve bu direnişin ise dinamik bir direniş olduğunu ifade eden Sipçik, "Ancak, AKP polisi bu direnişte 7 gencimizi katletti. Bugün burada Ahmet, Ethem ve Ali İsmail'leriz" dedi. Kürt halkının, Rojava'da sömürgeci sisteme karşı direndiğini vurgulayan Sipçik, "Kürtler, erkek egemen, kapitalist devletler, Ortadoğu'da halkların üzerine çökerttiği karanlığı delecek" dedi. Özgürlük ateşinin Lice, Rojava ve sokaklarda yandığını kaydeden Sipçik, "Serhildan ruhuyla köy köy, mahalle mahalle ve kent kent örgütlenerek, meclislerimizi komünlerimizi kuracağız" diye kaydetti. Tecavüzcüler, kadın katliamı, toplumun yozlaştırılması durduruluncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Sipçik, "Rojava devrimi Kürdistan'a taşımadıkça özgürleşmeyeceğiz. Kadınların direnişi, kadınları özgürleştirmeyinceye kadar direnişimiz devam edecektir" diye konuştu. 

Yapılan açıklamanın ardından kadınlar sloganlar eşliğinden mezarlıktan ayrıldı.