"GATA'da Burak Ulukaya geçtiðimiz günlerde şehit oldu. Uludere'de Gülyazı köyüne 3 km mesafede el yapımı bombayla yaralandı. Bu iş anlatıldıðı gibi kolay deðil. Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir? Haritayla beraber pek de bunların üzerine basmıyor.
Bu sözler Başbakan Erdoðana ait. Meclis Grup Toplantısında yaptıðı konuşmada böyle laflar etti.
Sanırım ne demek istediðini anladınız. Ýçişleri Bakanı ne demişse, işte onu demiş.
Böylece Roboski katliamından aylar sonra, hükümet savunma konumundan saldırı konumuna geçmiş bulunuyor. Güya PKKnin döşediði bombaların haritaları kaçakçı denilen Roboski köylülerinin elindeymiş. O halde onların katli vaciptir
Şimdi soruyoruz:
Madem öldürttüðünüz köylüler PKKnin işbirlikçileriydi, neden özürse özür, tazminatsa tazminat laflarını ettiniz?
Çünkü onlar, bu katliamı bilinçli olarak yaptılar.
Kaçakçılar PKKnin figüranıdır diyerek bombaladılar.
Kaçakçılar PKK mayınlarına basmıyorlar diyerek yok edildiler.
Neden?
Çünkü AKP, Kürt coðrafyasını barajlarla sele vererek ve sınır boylarındaki köylülerin sınır ticaretini kaçakçı katliamlarıyla çökerterek insansızlaştırmaya çalışıyor.
Başbakanın bu sözleri, tüm Ýran-Türkiye, Irak-Türkiye ve Suriye-Türkiye sınır boylarındaki Kürt köyleri için büyük bir tehlikeyi haber veriyor. AKP Hükümeti bu köylerde sınır ticareti yapan Kürt halkını düşman olarak ilan etmiştir.
Bu sınır boylarındaki Kürt köylerinin bir kısmı, geçmiş iktidarlar tarafından koruculaştırılmış ve onların sınır ticaretine göz yumulmuştu. Ama Güney Kürdistanda Kürtlerin statü kazanmasından ve Güneylilerin Türk hükümetiyle birlikte PKKye karşı silahlı saldırı siyasetine son vermesinden sonra, o sınır boyu Kürtlerinin durumu nesnel olarak kökten deðişmişti. Türk devletinin Ýranla ittifakı çöktükten ve Suriyede Kürtler statü kazanmanın eşiðine geldikten sonra, AKP hükümeti için artık sınır boylarındaki Kürt güvenilir Kürt olmaktan çıkmıştı.
AKPnin Roboski katliamı stratejik bir kararın hatalı uygulamasıdır. Bombardımanı yapanlar, büyük olasılıkla kaçakçıların arasında bir PKKlinin varlıðına dair istihbaratı fırsat saymış ve sınır ticareti yapan köylülere karşı kanlı saldırıyı aralarında PKKli vardı diyerek haklı göstermeyi planlamıştı. Belli ki, istihbarat yanlış çıkmış, asker alana köylülerden önce gelemediði için katliama uðrayanların yanına silah v.s. bırakma fırsatı bulunamamış, aynı zamanda Roboskili kafilenin yarıdan çoðunun çocuk olacaðı tahmin edilememişti.
O nedenle Hükümet aylardır aðzındaki baklayı çıkartamamış, ıkınıp durmuş ve sonunda gerçek yüzüyle ortaya çıkmıştır.
Şimdi Ýçişleri Bakanı Roboskili köylüleri PKK figüranı olmakla suçluyor ve Başbakan da onların elinde PKKnin mayın haritası olduðu yalanıyla yaptırdıðı katliama kılıf bulmaya yelteniyor. Aralarında PKKli vardı, o nedenle vurduk diyemedikleri için, onlar figürandı ve ellerinde PKKnin mayın haritası var diyerek, kanlı katliamı bilinçli olarak yaptıklarını itiraf ediyorlar.
Başbakanın bu konuşmasından sonra, AKP Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik başta olmak üzere, Ýdris Naim Şahinin istifasını talep eden AKP yanlısı yazarlar ve aydınlar ne yapacak? Artık bu konuşmayla açıða çıkmıştır ki, Başbakan Erdoðan Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahinle tıpa tıp aynı insani olmayan görüşlere sahiptir ve hükümetin Kürt sorununda izlediði siyasi çizgi bu insani olmayan görüşler temelinde icra ediliyor.
Roboski katliamı karşısında takınılan bu tutum, hükümetin kesinlikle bir iç savaşı göze aldıðını kanıtlıyor. Terörle savaş, siyasetle müzakere laflarının özündeki alçakça demagoji Başbakanın bu konuşmasında gözler önüne serilmiştir. Başbakan aðzını bozarak şöyle demiştir:
Türkiye, BDPli kalleşlerin, PKKlı kalleşlerin benim subayımı askerimi gelip arkadan şehit ettiði bir ülke deðildir."
Roboski köylülerini PKKnin figüranları diyerek bombalatan Başbakan, BDPyi subayımı, askerimi gelip arkadan şehit eden parti olarak suçladıðına göre, durum açıktır: AKP yalnız PKKye karşı deðil, BDPye ve hatta düne kadar koruculuk yapan kaçakçı Kürde karşı kanlı bir savaş açmıştır.
Kalleş BDP ve kalleş PKK benim subayımı şehit ediyor diyen bir adamın terörle mücadele, siyasetle müzakere laflarına hala bir anlam verenler, hükümet elbette terörle savaşacak, ama önemli olan hükümetin siyasetle müzakere yapmasıdır diye konuşanlar, BDPyi her defasında savaşın sonuçlarını kınamaya çaðıranlar Başbakanın son konuşmasından sonra kendi konumlarını gözden geçirmelidirler.
Bu konuşmadan sonra, savaşın tüm kanlı sonuçlarından yalnız ve yalnızca AKP Hükümeti sorumludur. Roboski katliamına kılıf bulma çabaları, bu savaşın artık tüm Kürt halkını hedef alan bir savaş olduðunu göstermiştir.
Başbakanın dünkü konuşması tarihidir. Ýnsani olmayan kalleşçe bir konuşmadır.