HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde Paris'te katledilen PKK'nin kurucularından Sakine Cansız'ın 'Hep Kavgaydı Yaşamım' kitabının yasaklanması hakkında Adalet Bakanı Kenan İpek'e soru önergesi verdi. Aydoğan, Tokat'ta bir öğretmenin kız öğrencilere yönelik "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mübah, kötülük de mübah" şeklindeki sözlerini de Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya sordu.
'YASAK BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI'
Aydoğan, "Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nden şahsıma ulaşan bilgilerde Kandıra cezaevi yönetiminin tutsakların erişmek istediği ‘Hep Kavgaydı Yaşamım’ adlı Aram Yayınevi'nin çıkardığı kitabın 2. cildinin cezaevi yönetimince keyfi biçimde yasaklandığı yer almaktadır" dedi.
Cezaevi yönetiminin keyfi tecrit uygulamasından kaynaklı yaşanan hak ihlalinin derhal ortadan kaldırılması ve söz konusu kitap başta olmak üzere yasaklı kitaplara erişim yasağının bir an önce kaldırılmasını isteyen HDP'li Aydoğan, Bakan İpek'e kitap yasağının gerekçesini, söz konusu hak ihlaline ilişkin soruşturma başlatıp başlatmayacaklarını sordu.
TOKAT'TAKİ SKANDAL
Aydoğan ayrıca, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya verdiği soru önergesinde de, Tokat’ta Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni L.Y.İ.’nin sınıfta bulunan toplam 17 kız ve erkek öğrencinin ders sırasında kendi aralarında konuşmasına kızarak, kız öğrencilere “Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mübah, kötülük de mübah” demesini gündeme getirdi.
'CİNSİYETÇİ EĞİTİM ANLAYIŞINIZIN TEZAHÜRÜ MÜ?
Aydoğan, Bakan Avcı'ya konuya ilişkin inceleme başlatıp başlatılmadığını ve şu soruları yöneltti:
"Milli Eğitim Bakanlığınca, Tokat’ta yaşanan ve suça teşvik eden sözlere ilişkin, bilimsel ölçütlere sahip olması gereken eğitim sistemine dair evrensel hukuki ve insani ilkeler açısından nasıl değerlendirilmektedir?
Cinsiyetçi ve insanlık dışı bu söylem, aynı zamanda Bakanlık olarak, 19. Eğitim Şurası’nda da temel gündemlerinizden biri olan cinsiyetçi eğitim anlayışınızın bir tezahürü müdür?
Bakanlık olarak öğretmenlik mesleği adı altında eğitimde bilimsel ölçütleri temel almayan, eğitim barışını bozan ve en önemlisi de nefret suçu işleyen kişilerin mesleki yeterliliklerini tekrar gözden geçirecek çalışmalarınız bulunmakta mıdır?
Milli Eğitim Bakanı olarak Özgecan Aslan’a kıyan eril anlayış ile Tokat’ta Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ. arasında bir fark görüyor musunuz?
Bakanlık olarak öğretmenin görev yerinin değiştirilmesinin sahip olunan cinsiyetçi ve insanlık dışı zihniyeti değiştireceğini düşünüyor musunuz?
Bakanlık olarak öğretmenlik mesleğini icra eden kişilerin cinsiyetçi söylemlerde bulunmalarının önlenmesi amacıyla daha etkili ve hukuki yöntemlere dair bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?"