Karakoç ailesi bu kez zaman aşımına karşı mücadelede

Gözaltında kaybedilen ağabeyi Rıdvan Karakoç’un katillerinin cezalandırılması için 20 senedir uğraşan Hasan Karakoç, şimdi de dosyanın zaman aşımına uğramaması için mücadele ediyor.

Gözaltında kaybedilen ağabeyi Rıdvan Karakoç’un  katillerinin cezalandırılması için 20 senedir uğraşan Hasan Karakoç, şimdi de  dosyanın zaman aşımına uğramaması için mücadele ediyor. Karakoç, 15 gün önce Beykoz Cumhuriyet Savcılığına başvurduklarını ve şimdilik zaman aşımı tehlikesinin önüne geçtiklerini vurgulayarak, "Ne olursa olsun, iki elimiz katillerin yakasında ve olası bir zaman aşımını  tanımıyoruz" dedi.
Rıdvan Karakoç , devlet terörünün en yoğun yaşandığı 1990’lı yıllarda Kürt halkına yönelik yürütülen  inkar ve imha politikalarına karşı mücadele ederken, gözaltına alınıp kaybedilen binlerce kişiden  biri. Kürt siyasi partiler  ve Mezopotamya Kültür Merkezi'nin kuruluş çalışmalarında yer aldığı bir dönemde  polis tarafından sürekli takip ve tehdit edilen Karakoç,  en son 15 Şubat 1995 yılında Gaziosmanpaşa ‘da bir arkadaşıyla görüşmeye gitmişti.

CESEDİ İŞKENCE EDİLMİŞ ŞEKİLDE ORMANDA BULUNDU

20 yıldır her Cumartesi günü diğer kayıp yakınlarıyla birlikte  Galatasaray Meydanı’nda adalet  nöbeti tutan  Hasan Karakoç, ANF'ye konuştu...
 Ağabeyinin cesedinin işkence edilmiş bir biçimde 1995 yılında köylüler tarafından  Beykoz ormanında  bulunduğunu ve jandarma tarafından kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü  söyleyen Karakoç, aynı sene gözaltında  kaybedilen Hasan Ocak’ın ailesinin oğullarını bulmak için sürdürdükleri  mücadele sonucunda ağabeyinin akıbetinin ortaya çıktığını belirtti. Karakoç, “Her yerde aradığımız ve bulamadığımız  bir dönemde Ocak  ailesi  Hasan Ocak'ı ararken  savcılıkta önlerine getirilen bir dosyada  Rıdvan’ın fotoğrafına rastlıyorlar. Önce  fotoğraftaki kişiyi gözaltında kaybedilen Kenan  Bilgin’e benzetiyorlar ancak  insan hakları savunucularının ve gazetecilerin yaptığı araştırma sonucunda bu fotoğraftaki kişinin  ağabeyim olduğu ortaya çıkıyor.  Savcı  bizi aramak yerine ailece kayıtlı olduğumuz  Ağrı’nın Tutak ilçesinin İkigözüm köyü muhtarına haber vermediği için biz bu gerçeği ancak üç ay sonra  öğrenebildik ” dedi. 

'KATİLLER GAYRETTEPE'DE PKK MASASINA BAKAN POLİSLER'

Ağabeyini kimsesizler mezarlığından çıkartıp, bir tören eşliğinde Gazi 
Mahallesi'ndeki mezarlığa defneden Karakoç ‘a  göre, katiller o dönem Gayrettepe Terörle Mücadele Şubesinde PKK masasına bakan polisler. Karakoç, şunları anlattı:
"Ağabeyim kaybedilmeden bir yıl önce 1994’ün yedinci ayında evimiz Gayrettepe’ye bağlı sivil polisler tarafından basıldı. Rıdvan’ı arıyorlardı. O gece evi didik didik ettiler  ve hiçbir şey bulamadıkları için benim gardrobumda çıkan  avcı yeleğini delil olarak göstererek beni gözaltına aldılar. 14 gün boyunca gözlerim bağlanarak işkencelerden geçirildim.  Avcı yeleklerini hücum yeleği olarak göstermeye çalışıp bana bu yönde bir evrak imzalatmaya çalıştılar. Ben imzalamayı kabul etmediğim için önce  kaba dayaktan geçirip,  sonra evrakın altına 'imzalamak istemiyorum' diye yazabileceğimi söylediler. Meğerse daha sonra o beyanın da imza olarak kabul edildiğini öğrenecektim.  Gözaltına alındığım gece Rıdvan hakkında gıyabı tutuklama kararı çıkarttıkları ortaya çıktı.  Ağabeyim bunu öğrendiğinde bir daha eve gelmedi”.

'DOSYA 20 YILDIR RAFTA BEKLETİLİYOR'

Ağabeyinin en son 15 Şubat 1995 tarihinde  İsmail Adanmış isimli bir arkadaşını arayıp  Gaziosmanpaşa‘da  randevu verdiğini  dile getiren Karakoç,  “Bize ulaşan  İsmail telefonda sesinin  çok tedirgin olduğunu, buluşma noktasına gittiklerinde her yerin polis tarafından kuşatıldığı için  oradan uzaklaştıklarını ve daha sonra da birbirlerinden ayrıldıklarını anlattı” dedi.  
Beykoz Savcılığına  suç duyurusunda bulunduklarını ancak  dosyanın tam 20 yıldır  raflarda bekletildiğine dikkat çeken Karakoç, 15 gün önce  dosyanın zaman aşımına  uğratılmaması için ağabeyinin irtibatlı olduğu tüm kişilerin anlatımına yer veren bir dosya hazırlayarak  Beykoz Savcılığına  sunduklarını ve dosya hakkında  tekrar işlem başlattıklarını belirti. Savcının  tekrar ifade almaya hazırlandığını, dosyanın ise  soruşturulmak üzere Cinayet Masasına götürüldüğünü aktaran Karakoç,  bu şekilde şimdilik zaman aşımının önüne geçmiş olduklarını kaydetti. 

'İKİ ELİMİZ YAKALARINDA!'

Gözaltında kaybetmelerinin bireysel değil insanlığa karşı işlenmiş bir  suç olduğunu vurgulayan Hasan Karakoç, “Şimdilik zaman aşımının önüne geçtik ama ne olursa olsun, iki elimiz katillerin yakasında ve olası bir zaman aşımını  tanımıyoruz, kabul etmiyoruz” diye ekledi.