HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya, barış isteyen akademisyenler hakkında açılan soruşturmaları Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın gündemine taşıdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef göstermesinin ardından akademisyenler hakkında soruşturmalar açılarak gözaltıların yapıldığına dikkat çeken Kaya, Anayasa'ya göre düşünce ve kanaat açıklamanın bir hak olduğunu belirtti.

Akademisyenlere yönelik linç kampanyasını başlatan yetkililer hakkında herhangi bir soruşturma açılıp açılmayacağını soran Kaya, akademisyenleri "Oluk oluk kanlarını akıtacağız" diyerek tehdit eden mafya tetikçisi Sedat Peker'e ilişkin hükümetten neden hiçbir eleştiri gelmediğini sordu.

Kaya, Bozdağ'ın şu sorulara da yanıt vermesini istedi: "Hem savcılık hem de bazı üniversitelerin soruşturma/disiplin kurulları yoluyla bildiriyi imzalayan akademisyenlere uyguladığı baskı ve sindirme operasyonu üniversitelerin misyonu, özgünlüğü ve bilimselliği ile bağdaşır mı?

Üniversite soruşturma/disiplin kurulları bildiride imzası bulunan akademisyenlerin görevlerine hangi yasal prosedürler yoluyla son vermektedir? Bu görevden uzaklaştırılmalarının hukuki/anayasal temeli nedir? 

Akademisyenlerin gerek YÖK yoluyla üniversiteler tarafından gerekse de yargı tarafından anayasaya aykırı ve keyfi olarak görevden uzaklaştırmaları Adalet Bakanlığı'nın yeni bir 1402'likler davası hazırlandığı mı göstermektedir? 

Anayasa'nın 26. maddesine aykırı hareket eden, rektörler, YÖK üyeleri, özgür düşünceyi cadı avına dönüştüren mafya liderleri ve diğer yetkililer hakkında neden herhangi bir soruşturma başlatılmamaktadır?"