Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi üyeleri, "Kayıpları bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlediği eylemlerine devam etti.
Eylemlerin 378'nci haftasında, 13 Şubat 1996 tarihinde, Amed'in Bismil ilçesinde bulunan evinden çıktıktan sonra bir daha geri dönmeyen 17 yaşındaki Sabah Oruç'un hesabı soruldu.
Eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a yapılan silahlı saldırı girişimini kınadıklarını ve geçmiş olsun dileklerini iletti.
Bilici, onlarca basın mensubunun halen cezaevlerinde tutuklu olduğuna işaret ederek, "Türkiye'de gazeteciler büyük bir baskı ve tehdit ile bastırılmak isteniyor. Bu yüzden tüm basın mensuplarına geçmiş olsun, diyorum. Devletin zihniyeti değişmemiştir. Faili meçhulleri hâlâ aydınlatmamıştır. Aydınlatmadığı gibi de yenilerini eklemektedir" dedi.
Tahir Elçi'nin katledilmesine de değinen Bilici, "Tahir Elçi gibi barış ve insanlık yanlısı bir kişiyi faili belli olmayan bir olayla kaybettik, bu faili meçhullerin sürdüğünün bir kanıtıdır" diye ekledi.
ORUÇ'UN HİKAYESİ
İHD Bölge Temsilcisi Abdulselam İnce ise 17 yaşında kaybedilen Sabah Oruç'un hikayesini şöyle anlattı:
"1979 yılında Mardin'in Mazıdağ ilçesine bağlı Yukarı Konak köyünde doğan Sabah Oruç ilkokul mezunuydu. Diyarbakır'da ikamet etmekteydi ve balıkçılık yapıyordu. 13 Şubat 1996 tarihinden evinden çıkan Oruç, o gün eve dönmeyince ailesi telaşlanmaya başladı. Oruç'tan haber alamayan aile telaşlanmaya başladı. Bismil ilçe Cumhuriyet Başsavcılığı'na, ilçe Jandarma Komutanlığı'na ve İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Fakat akıbetine ilişkin hiçbir haber alınamadı."
BATMAN
Batman'da kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, 378'inci haftaya ulaşan eylemleri için yine Gülistan Caddesi üzerinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde toplandı.
İHD Batman Şubesi Yöneticisi Fahrettin Asutay, Kürdistan'da çatışmaların giderek şiddetlendiğini, Kürt sorununun ise çözümsüzlüğe doğru gittiğini belirtti.
Asutay, Tahir Elçi'ye dönük suikast sonrası önceki gün görevini bırakan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sarf ettiği 'Bizim dönemimizde faili meçhul kalmayacaktır' sözlerine dikkati çekti. Bilirkişi Raporunda, "Cinayetin nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinmeyeceği"nin belirtilmesine tepki gösteren Asutay, "Bilirkişi Raporu bize Tahir Elçi Cinayeti'nde faili meçhule bir adım daha yaklaşıldığını gösteriyor. Her zaman dillendirdiğimiz gibi faili tespit edilemeyen tüm cinayetlerin sorumlusu devlettir" dedi.
"Dersim katliamı olmak üzere Zilan, Koçgiri, Cizîr ve diğer tüm katliamlarla yüzleşmesi gerektiğine inanıyoruz" diyen Asutay, "Derhal kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için müzakerelere dönülmesini talep ediyoruz" diye ekledi.