Kayıp yakınları: Aydınlık yakındır; zalimler kaybedecek!

Kayıp aileleri, devletin kaybettiği ve katlettiği yakınlarının hesabını sordu. Amed ve Batman'da sokağa çıkan ailelerle insan hakları savunucuları, devlet güçlerinin devam eden soykırımcı uygulamalarını da protesto etti.

Eylemde, Kürdistan'daki devlet terörünün ve Kürt Halk Önderi Öcalan'a tecridin sona erdirilmesi istendi.

AMED

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" talebiyle her hafta düzenledikleri oturma eylemlerinin 360'ıncısını gerçekleştirdi.

Eylemde, 1992 yılında Urfa'da katledilen Ramazan Şat'ın faillerinin bulunup cezalandırılması istendi. 

Eylemde konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, Kürdistan'da süren imha operasyonlarına dikkat çekerek, AKP hükümetinin ve yerel birimlerin hukuka ve evrensel insan hakları kriterlerine aykırı davrandığına vurgu yaptı. Sur'da katledilen ve cenazeleri günlerdir aileleri tarafından saldırılar nedeniyle alınamayan İsa Oran ve Mesut Seviktek'in ailelerinin dernek binasında açlık grevi başlattıklarını hatırlatan Bilici, 31 gündür süren saldırı ve ablukanın son bulmasını istedi. 

'TECRİT BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de dikkat çeken Bilici, "Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırarak, yeniden müzakere ve diyalog kanalları açın. Şiddet derinleşiyor ve toplumun her kesimine yayılıyor. Şiddet fayda sağlamaz, bizler acı çekiyoruz. Tek çare demokratik yol ve yöntemlerdir. Ablukalar derhal kaldırılmalıdır" dedi. 

ULUSLARARASI KURUMLARA VE TÜRKİYE'NİN BATISINA ÇAĞRI

Bilici, uluslararası insan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Uluslararası Af Örgütü ve Türkiye'nin batısında bulunan tüm insan hakları ve hukuk kurumlarına çağrıda bulunarak, "Bu savaşı durdurmak için çaba gösterelim. Seyirci kalmayalım. Ölen her bir kimse, bu ülkenin yurttaşlarıdır. İnsanlığa karşı işlenen suçlara karşı duracağız" dedi.

RAMAZAN ŞAT'IN HİKAYESİ

İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Abdullah Zeytun, Urfa'da 2 Ağustos 1992 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Ramazan Şat'ın hikayesini anlattı. Zeytun, Şat'ın eşi Mevlüde Şat'ın olaya dair beyanlarını şöyle aktardı:  "Bir oğlumuz PKK' ye katıldığı için, güvenlik güçleri evimize sürekli baskın yapıyorlardı. Eşimde sık sık tehdit ediliyordu. Eşim, Meslek Yüksek Okulunda Bekçi (Memur) olarak çalışmaktaydı. OHAL Bölge Valiliği, eşimi Şanlıurfa'ya sürgün etmişti. Şanlıurfa'da 2,5 ay çalıştığı sırada, PTT'den çıkarken silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Görgü tanıkları katilin, Toros marka bir araca bindiğini gördüler. E.V. adlı görgü tanığı, ertesi gün işlenen cinayet aydınlatılsın diye savcılığa giderek ifade verir. Katilin de yakalandığını söyler. Savcı söyleneni not aldıktan sonra onlara şöyle der; 'Ramazan Şat cinayeti ile ilgili kimse gözaltında değildir'. Eşimin cenazesini Şanlıurfa'dan aldığımız sırada, orada görevli olan polisler bize, 'Siz gâvursunuz, öldürülmeyi hak etmişsiniz' dedi. Cenazemizi Batman'a getirdik. Cenazesine katılmak isteyenlere polisler müdahale ettiler, gözaltılar oldu." 

BATMAN

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler bulunsun" eyleminin 360'ıncı haftasında Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelerek, kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu. Eylemde 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayete kurban gidenlerin fotoğraflarının bulunduğu ve pankart açılarak, kayıplar ve katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan İHD Batman Şubesi Yöneticisi Devran Yıldız, AKP hükümetinin Kürdistan'a yönelik sürdürdüğü savaş ve imha konseptine dikkat çekerek, Ozan Deniz Sarıtop'un "Siz; bu ülkede barışı sağlamak için, bize karşı her gün yeni bir savaş taktiğini geliştiriyorsunuz. Biz ise; bu ülkeyi bölmek için, kapılarınızın önüne her gün bir demet çiçek bırakıyoruz" şiiri ile barış taleplerini dile getirdi. 

'ZULMÜ YAŞATANLAR BİLSİN Kİ...'

Maraş, Roboski, Suruç ve Ankara katliamlarını hatırlatan Yıldız, "Bizleri karanlığa mahkum etmeyi bir kader olarak görerek bu zulmü bize yaşatanlar bilsinler ki, aydınlığımız yakındır çünkü zalimler her zaman kaybetmiştir" dedi. 

Sur, Cizre ve Silopi'de devam eden devlet terörüne son verilmesi çağrısında bulunan Yıldız, "Zalimin zulmü ne kadar ağır olursa olsun, her hafta bu meydanda Uğurlar'ın, Ceylanlar'ın, Cemileler'in ve Tahir Elçiler'in sesi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.