Kayıp yakınları Lice’de halka yapılan saldırıyı kınadı

Kayıp yakınları Lice’de halka yapılan saldırıyı kınadı

Amed’de 229’uncu kez bir araya gelen İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, Lice’de askerlerin halka yönelik gerçekleştirdiği 1 kişinin ölümü, 9 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyı kınadı. Yapılan açıklamada, sorumlulardan hesap sorulması istendi.

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemi, 229’uncu haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Oturma eylemine İHD üye ve yöneticileri ile kayıp yakınları katıldı.

Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, Lice’de dün yaşananlara değinerek, askerlerin halkın üzerine ateş açmasının vahim bir olay olduğunu söyledi. Halkın demokratik tepkisini dile getirmek amacıyla yürüyüş ve gösteriler düzenlediğini kaydeden İnceören, devlet güçlerinin ise, yapılan bu demokratik ve barışçıl gösterilere silahla karşılık verdiğini dile getirdi. İHD olarak da uzun zamandır yapılan yeni karakollara dikkat çektiklerini vurgulayan İnceören, karakol yapımının yürütülen barış sürecini zora soktuğunu hatırlattı.

Devletin bir an önce bu ‘güvenlikçi’ politikalarından vazgeçmesi gerektiğini kaydeden İnceören, halkın gerçekleştirdiği barışçıl gösterilere de saygı duyulması gerektiğini söyledi. İnceören, Lice’de meydana gelen olayın da bir önce açığa kavuşturulması ve sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.

ABDULHAKİM KARTAL’IN HİKAYESİ ANLATILDI

İnceören, konuşmasının ardından 16 Ağustos 1991’de Batman’da kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılarak kaybedilen Abdulhakim Kartal’ın kaybediliş hikayesini anlattı. Kartal’ın Batman Otobüs Terminali’ndeki taksi durağında taksi şoförü olarak çalıştığını belirten İnceören, olayı şöyle anlattı: “Olay tarihinde akşam saat 20.00 sıralarında iki sivil giyimli kişi Abdulhakim Kartal’dan kendilerini Diyarbakır’ın Silvan ilçesine götürmelerini istediler. Kartal, ticari taksiyle iki sivil şahsı Silvan İlçesine götürmek üzere yola çıkar. Olay akşamı eve dönmeyince ailesi Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü’ne başvuruda bulunur ancak hiçbir haber alamazlar. Kartal’ın aracı olaydan 15 gün sonra Bingöl iline kayıtlı sahte plakayla Antalya’da bulundu. Antalya Emniyet Müdürlüğü, ilde sahipsiz bir cesedin bulunduğunu aileye haber verdi ancak aile cenaze teşhisinde bulunamadı. Abdulhakim Kartal’dan o tarihten itibaren hiçbir haber alınamadı.”

Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları Abdulhakim Kartal anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.

‘EŞİMİN PARÇALANMIŞ CESEDİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDEN GİTMİYOR’

Şırnak’ın Cizre ilçesindeki kayıp yakınlarının eylemi de bugün devam etti. Dayîkên Şemiyê, 1993 yılında evinden askerler tarafından zorla alındıktan sonra katledilen M. Emin Acar'ın akıbetini sordu. Acar'ın eşi Hakime Acar, "Eşimin tanınacak bir tarafı yoktu, cesedin tamamı paramparçaydı. Parçalanmış cesedi bir mağaranın ağzına bırakmışlardı. Ceset paçaları köylüler tarafından torbalara koyuldu. Gözümün önünden toplanan ceset parçaları gitmiyor" dedi. 

Annelerin yakınlarının fotoğraflarıyla katıldığı eyleme KURDİ-DER yöneticileri de destek verdi. Kayıp yakınları, 1993 yılında askerler tarafından evinden zorla alınarak işkence ile infaz edilen M. Emin Acar'ın hikâyesini anlattı. Hikâyeyi anlatan Acar'ın eşi Hakime Acar, İdil ilçesinin Güriza (Çakılca) köyünde bulunan evlerine 1993 yılında askerler tarafından baskın düzenlediğini ve hastaneden yeni gelen eşinin gözaltına alındığını anlattı. Acar, "Çok sayıda asker köyün tamamını ablukaya alarak, tüm erkekleri topladı. Herkesin gözünün bağladılar. Benim eşimi zorla evden çıkardılar üstündeki gömleği yırtarak gözlerini bağladılar ve eşimle birlikte askerlerin yanlarında getirdikleri ve tanımadığım iki kişiyi de köye getirdiler. Daha sonra askerler eşimi de alarak köyden ayrıldılar" dedi. 

Günler sonra köylüler tarafından eşinin işkence ile param parça edilmiş haldeki cesedini bulunduğunu söyleyen Acar, "Eşimin tanınacak bir tarafı yoktu, cesedin tamamı paramparçaydı. Parçalanmış cesedi bir mağaranın ağzına bırakmışlardı. Ceset paçaları köylüler tarafından torbalara koyuldu. Gözümün önünden toplanan ceset parçaları gitmiyor. O günün acılarını hala yaşıyorum. Yeter artık eşimin kime ne zararı vardı. Eşimin kardeşi PKK'ye katıldığı için eşimi öldürdüler. Bu haksızlığın artık yerde kalmasını istemiyoruz. Bu acıları bizlere yaşatanların yargılanmasın istiyoruz. Adalet yerini bulsun artık" diye konuştu. 

Konuşmaların ardında 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.