GÖRÜNTÜLÜ

Kayıp yakınlarından AKP'ye: Yüzümüze nasıl bakıyorsun?

Yakınları devlet tarafından kaybedilen/katledilen aileler bu hafta da eylemdeydi. Tahir Elçi'nin katledilmesinin de protesto edildiği eylemlerde, olay yerindeki polislerin tutuklanması istendi.

Yakınları devlet tarafından kaybedilen/katledilen aileler bu hafta da eylemdeydi. Tahir Elçi'nin katledilmesinin de protesto edildiği eylemlerde, olay yerindeki polislerin tutuklanması istendi. Eylemlerde AKP'ye seslenen insan hakları savunucuları ve aileler, "Siz nasıl bu halkın yüzüne bakabiliyorsunuz" dedi.

AMED

Amed'de İHD ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 356’ncısını Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenledi. Kayıplar ile kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin ve geçtiğimiz hafta katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğraflarının yer aldığı pankartın taşındığı eyleme, İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1993 yılında Amed'in Dicle ilçesinde, evlerinin uzun namlulu silahlarla taranması sonucu yaşamını yitiren 15 yaşındaki İbrahim Akengin’in faillerinin bulunup yargılanması talep edildi.

'ELÇİ'NİN MÜCADELESİNİ AYAKTA TUTACAĞIZ'

Oturma eyleminden önce konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, geçtiğimiz hafta katledilerek yaşamını yitiren Elçi’yi andı. Bilici, "Kayıplarımızın faillerinin bulunup yargı önüne çıkarılmasını için mücadele ederek yaşamını adayan, bu sürecin tanığı ve sanığı olan değerli dostumuz, arkadaşımız, yoldaşımız Tahir Elçi’yi saygıyla, minnetle anıyoruz. Tahir Elçi’ye sıkılan kurşun hepimize, halklara sıkılmıştır. Onun mücadelesini sürekli ayakta tutacağız" diye konuştu.
Bilici, "Öteden beri yoldaşlarımızı kaybettik. Kimisi sürüldü, kimisi tutuklandı. Ama bu mücadele sürecek. Ta ki bu kirli cinayetleri, vahşi cinayetleri işleyen zihniyet açığa çıkıncaya kadar! Ta ki, tetiği çekenler yargı önüne çıkıp yargılanıncaya kadar" dedi.

'BU HALKIN YÜZÜNE NASIL BAKIYORSUNUZ?'

"Biz onurlu bir mücadele veriyoruz ve haklıyız" diyerek konuşmasını sürdüren Bilici, AKP'ye şöyle seslendi: "Toplu mezarlarda binlerce insan yatıyorsa ve bunların failleri aramızda dolaşıyorsa, siz nasıl bu halkın yüzüne bakabiliyor ve insan haklarından, demokrasiden, özgürlükten bahsedebiliyorsunuz? Siz nasıl halkların bir arada yaşama talebinden, iradesinden bahsedebilirsiniz? Mümkün müdür, gerçekçi midir? Tüm imkanlar elinizde. Arşivleri açın ve bize söyleyin!"

15 YAŞINDAKİ İBRAHİM'İN HİKAYESİ

İHD Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören,  1993 yılında Dicle ilçesinde, evlerinin uzun namlulu silahlarla taranması sonucu yaşamını yitiren 15 yaşındaki İbrahim Akengin’in hikâyesini paylaştı. İnceören, Baba Mehmet Akengin’in olaya ilişkin beyanlarını şöyle aktardı:
"26 Nisan 1993 tarihinde Diyarbakır İli Dicle İlçesinde bulunan evimize saat 20.00 sıralarında taciz ateşi açıldı. Bir kardeşimin PKK saflarında olması nedeniyle, özel harekat timleri ve güvenlik güçleri tarafından sık sık ailecek tehditler alıyorduk. Açıkça bize zarar vereceklerini ima ediyorlardı. Olay akşamı, taciz ateşinden sonra aynı akşam saat 21.00 sıralarında ellerinde uzun namlulu silah taşıyan ve yüzleri maskeli 2 kişi, evimi silahla taramaları sonucu 15 yaşındaki oğlum İbrahim Akengin, yaşamını yitirdi. İlçe Emniyetini aradık. Ancak, olaydan bir buçuk saat sonra geldiler. Cumhuriyet Savcısı bir gün sonra, olay yeri incelemesi için geldi. Savcıya olayın nasıl olduğuna ilişkin bilgi verdik ve tanık olduğumuzdan dolayı güvenlik güçlerinin fail olduğunu belirttik. Ancak Savcılık, soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verdi. Failler bulunmadı."

ŞIRNAK

Şırnak'ın Cizre ilçesinde Dayîkên Şemiyê, Tahir Elçi'nin faillerinin yargılanmasını istedi. 360'ıncı haftada Sanat Sokağı'nda bir araya gelen Dayîkên Şemiyê, "Kayıplar Albümünü" de açtı. Beyaz tülbentleri ve ellerindeki karanfillerle Elçi'nin yasını tutan annelerin bu haftaki eylemine Şırnak Barosu avukatları da katıldı. 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Cizre Temsilcisi Abdülkerim Pusat, bu haftaki eylemlerini Tahir Elçi'ye adadıklarını belirterek, "Biz bir daha bir canın gitmemesi için mücadele ederken devlet canlarımızı almaya devam ediyor" dedi. Elçi'nin katledilmesinin herkesin önünde gerçekleştiğini söyleyen Pusat, "Bu halkın aydınları kent merkezlerinde öldürülüyor. Ve failler halen yargılanmıyor" dedi.

'POLİSLER BİR AN ÖNCE TUTUKLANMALI'

Şırnak Barosu adına konuşan Avukat Filiz Ölmez ise, Elçi'nin katledilmesine ilişkin soruşturmada dosyada bir gizlilik kararı olmamasına rağmen savcılığın soruşturmayı gizli tutuğunu ifade etti. Olayın basın mensupları önünde olduğunu ve herkesin katilleri bildiğini vurgulayan Ölmez, "Elçi'yi katleden kurşun kameralar önünde sıkılmıştır. Dolayısıyla bir an önce orada bulunan polislerin tutuklanması gerekir" dedi. 

URFA 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, faiiler yargılansın" sloganıyla kaybedilenlerin akıbetini ve faillerden hesap sormak için 66'ncı kez bir araya geldi. Eyleme Urfa Barış Anneleri Meclisi ve çok sayıda kişi de katılarak destek verdi. Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanan kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları ellerinde kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıdı. Eylemde "Urfa kayıplarından Ziyaeddin Akbulut sorumludur" yazılı pankart açıldı.
Basın açıklamasını okuyan İHD Urfa Şube Yöneticisi Kadri Konak, "Yıllardır süren bu mücadele; kayıplar, faiiler, sorumlular, katiller ve mezarlar bulununcaya kadar devam edecektir" dedi.

'HESAP SORULMADIKÇA CESARETLENİYORLAR'

Konak, "Katillerden hesap sorulmadıkça sevgili Tahir Elçi'nin katili gibi caniler kan dökme cesaretini kendilerinde bulmaya devam edeceklerdir. Yine son günlerde derneğimize yapılan başvurularda gözaltında işkence ve kötü muamele yapılmakta. Mevcut iktidar kayıpların faillerini ortaya çıkarmak ile yükümlü iken maalesef Kürdistan'da işlenen faili meçhul cinayetler ve kayıplar zaman aşımına uğrayarak üstü örtülmeye çalışılmaktadır. İnsanlık suçlarında zaman aşımı söz konusu olmamalı" diye konuştu.
Açıklamanın ardından 6 Aralık 1993'te Siverek'te gözaltına alınarak kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Taşkaya'nın hikayesini yeğeni Azad Taşkaya anlattı.

BATMAN

Batman'da da yine İHD şube üyeleri ve kayıp yakınları, 356. kez Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde kayıpların akıbetini sorarak faillerin bulunmasını istedi. kurum temsilcileri kayıp yakınlarının katıldığı eylemde, gözaltına kaybettirilen kişilerin yanı sıra katledilen Tahir Elçi'nin fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan İHD Batman Şube Başkanı Mehmet Bağatır, Tahir Elçi'nin katledilmesine değinerek, Tahir Elçi'nin faillerinin de 1990'lı yılardaki faili meçhul cinayetlerin failleri gibi unutturulmak istendiğini dile getirdi. Bağatır, ellerinin her zaman katillerin yakasında olacağını dile getirdi. . 

YÜKSEKOVA

Hakkari Yüksekova'da kayıp yakınları ve İHD'nin "faili meçhul" cinayetlerin aydınlatılması ve faillerin yargılanması talebiyle düzenlediği 86'ncı eylemi Sanat Sokağı'nda yapıldı. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme sivil toplum örgütü temsilcileri, 6-7 Aralık 2013'te infaz edilen Mehmet Reşit ve Veysel İşbilir'in ailesi ve çok sayıda kişi katıldı. Kayıp yakınları bu haftaki buluşmada geçtiğimiz hafta katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye andı. 
İHD Yüksekova Temsilcisi Muhyettin Önal, Elçi'nin tüm kayıp yakınlarının sesi olduğunu kaydederek, "Bu alanda fotoğrafları bulunanların avukatı Elçi'ydi. Elçi, hayatı boyunca fail-i meçhuller için mücadele etti ve kendisi de karanlık güçler tarafından katledildi" dedi. 

'ELÇİ, KORKULU RÜYALARIYDI!'

Kaybedilen Abdullah Canan'ın oğlu Tayyip Canan ise Elçi'nin kendilerinin de avukatı olduğunu dile getirerek, "Ben Tahir Elçi'ye 'avukatımız olur musun?' diye sorduğumda, bana kendisinin tüm kayıplarının sesi olduğunu söyledi. O, barış Elçi'siydi, barış güverciniydi. Tahir Elçi, faili meçhul cinayetleri işleyenlerin korkulu rüyasıydı" diye konuştu.

İZMİR 

İHD İzmir Şubesi, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Konak Eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. Dernek üyelerinin yanı sıra İzmir Barış Anneleri Meclisi üyelerinin de katıldığı açıklamada, "Kayıplar belli failler nerede" pankart ile gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan İHD Şube Yöneticisi Ege Bölge Temsilcisi Ali Aydın, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açığa çıkartılması, faillerinin evrensel hukuka uygun bir biçimde yargılanmasını talep ettiklerini söyledikten sonra katledilen hukukçuların hikayeleri okundu. 

'ŞİMDİ DE AVUKATIMIZI KATLETTİLER...'

Aydın, hukuktan arındırılmış bu topraklarda işlenen insanlığa karşı suçların peşine düşmek, izini sürmek, faillerini açığa çıkarmak isteyenlerin her zaman baskılara maruz kaldığını belirtti. Aydın, konuşmasında şunları kaydetti: "Önce İnsan Hakları Derneği Elazığ Şuba Başkanı Avukat Metin Can 21 Şubat 1993 tarihinde gözaltına alındı. Can'ın kanlı ayakkabıları avukatlık bürosunun önüne konuldu. Beş gün sonra işkence ile öldürülmüş bedeni Dinar Köprüsü altında bulundu. Sonra İnsan Hakları Derneği Tatvan Temsilcisi Avukat Şevket Epözdemir 25 Kasım 1993 akşamı gözaltına alındıktan sonra cansız bedeni Tatvan'a 30 km uzaklıktaki Norşin yolunun kenarına atıldı. Bilinen failleri yargılanmadı. Şimdi de avukatımız, insan hakları savunucusu Tahir Elçi'yi katlettiler."