Kayıp yakınlarının eylemlerinde Berfo Ana’ya söz verildi

Kayıp yakınlarının eylemlerinde Berfo Ana’ya söz verildi

Diyarbakır ve Batman'da "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla düzenlenen eylemlerde kayıpların akıbeti soruldu.

 

Diyarbakır'daki eylemde 14 Ekim 1994’te Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ortaköy'de tarlada çalışırken askerlerce götürülüp bir daha kendilerinden haber alınamayan Sabri ve Abidin Polat kardeşlerin, Batman'da ise 1997 yılında kaybedilen ve hala kendisinden bir haber alınmayan Mehmet Güler'in akıbeti soruldu. İzmir'de ise Berfo Ana'nın mücadelesi anlatıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla her hafta yapılan eylem 211'inci haftasında Diyarbakır Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp yakınları ile İHD'lilerin yanı sıra MEYA-DER Diyarbakır Şube ve SES Diyarbakır Şube yöneticilerinin de katıldığı eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Necibe Güneş Perinçek, her hafta burada gerçekleştirdikleri eylemde bir failin isminin açıklandığını; ancak bu açıklamalarının bir "ihbar" olarak kabul edilmediğini söyledi. Yaşamını yitiren Berfo Ana için başsağlığı dileğinde bulunan Perinçek, Berfo Ana'nın her hafta burada bulunan anneler gibi oğlunun kemiklerini bulmak için mücadele ettiğini dile getirdi. Berfo Ana'nın 32 yıldır oğlunun cenazesinin bulunması için her yere başvurduğuna dikkat çeken Perinçek, Berfo Ana'nın Başbakan Erdoğan'ın yanına kadar gittiğini; ancak hiçbir sonuç almadığını vurguladı.

Türkiye'de hukuk sisteminin olmadığının altını çizen Perinçek, "Sinop'ta yaşanan olaylarda polis hiçbir müdahalede bulunmadı. Ama burada 19 yaşında Şahin Öner adlı bir genç panzer altında kaldığı gibi Vali çıkıp 'Elinde ses bombası patladı' diyerek olaya müdahale etti. Bu hukukun kişiye göre işlendiğinin bir göstergesidir" diye konuştu. 

Ardından 14 Ekim 1994 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ortaköy'de tarlada çalışırken askerlerce götürülüp bir daha kendilerinden haber alınamayan Sabri ve Abidin Polat kardeşlerin hikâyesi okundu. Polat kardeşlerin kaybediliş hikayesi şöyle: "Askerler pamuk tarlasına gelirler. 'Sabri ve Abidin Polat kim' diye sorarlar. Gelen askerlerin arasında Ortaköy Karakol Komutanı Gökhan isimli astsubay ve orta boylu siyah saçlı biri tanıyorlardı. Sabri ve Abidin biziz dedikten sonra askerler Sabri ve Abidin'i tekme tokat döverek araca bindirirler. Sabri Polat'ın oğlu Nevzat ilk defa böyle bir olaya tanık olur. Kardeşi Ali ile birlikte ağlaya ağlaya arabanın arkasından koşmaya başlarlar. Bir süre sonra kendilerini fark eden askerler, Ali ve ağabeyi Nevzat'ı darp ettikten sonra 'geri dönün' diye tehdit ederler. Askeri arabaya fazla yaklaşamadan aracı izlemeye devam ederler. Pamuk tarlalarının arasında beyaz bir Toros arabayı fark ederler. Babalarını ve amcalarını askeri araçtan indirip, o Toros arabaya bindirdiklerine tanık olurlar. Amcaları Abidin olaydan iki gün sonra serbest bırakılır. Ancak Ortaköy Jandarma Karakolu'na imza atman gereken bir belge var deyip karakola çağrılır. Aile gitmemesi için uyarır. Abidin Polat gitmezsem devlete karşı suçlu konuma düşerim der ve gider. Bir daha iki kardeşten haber alınmaz." Okunan hikâyenin ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. 
 

BATMAN’DA MEHMET GÜLER’İN ÖYKÜSÜ ANLATILDI


İHD Batman Şubesi üyeleri ile kayıp yakınları tarafından Gülistan Caddesi'nde her hafta kayıplar için gerçekleştirilen eylem bu hafta da gerçekleştirildi. Eylemde 1990'lı yıllarda kaybedilenlerin fotoğrafları taşınarak, "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" pankartı açıldı. Eyleme kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri, Bekirhan Belediye Başkanı Selahattin Bulat, BDP yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi, KURDÎ-DER ve KESK yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Burada kayıp yakınları adına açıklama yapan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, 211 haftadır kayıplar için alanlarda olduklarını söyleyerek, kaybedilen insanların hikâyelerini paylaşıp, kayıp yakınlarının yanında olmaya devam edeceklerini belirtti. Batman'daki kayıp yakınları adına yaşamını yitiren Berfo Ana için başsağlığı dileyen Künteş, Berfo Ana'nın çocuğunun kemiklerini bulmak için onurlu bir mücadele verdiğini ifade ederek, onun mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti. 

Künteş'in ardından 1997 yılında kaybedilen ve hala kendisinden bir haber alınmayan Mehmet Güler'in öyküsü anlatıldı. İHD MYK üyesi Nihat Ekinci, anne Şefika Güler'in İHD'ye anlatımlarını şöyle aktardı: "Oğlum 01.12.1997 tarihinde İhlas Kargo bürosuna gitmişti. Silvan'dan Batman'a gitmek üzere şoförle birlikte kargo aracıyla yola çıkmışlar. O tarihten beri benim oğlum kayıptır. Tüm aramalarımıza rağmen kendisinden haber alamadık. Bunun üzerine Batman ve Silvan Cumhuriyet savcılıklarına dilekçeyle başvuruda bulunduk. Ancak bugüne kadar kendisi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşmış değiliz. Kayıp oğlumun akıbeti konusunda devletin açıklama yapmasını istiyorum." 

Yapılan 5 dakikalık oturma eylemi ardından eylem sona erdi. 

İZMİR’DEN BERFO ANA’YA CEMİL’İN KEMİKLERİNİ BULACAĞIZ SÖZÜ

İHD İzmir Şubesi üye ve yöneticileri Eski Sümerbank önünde toplanarak basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, "Kayıplar belli, faiiller nerede" pankartı açan grup sık sık "Gün gelecek devran dönecek, darbeciler halka hesap verecek" sloganı attı. Grup adına açıklamayı okuyan Mehmet Aker, "Berfo Ana'nın 105 yıllık ömrü devletin kaybettiği oğluna ulaşmaya yetmedi. Kayıplarımızı bulma mücadelemizde yol arkadaşımızı, annemizi, ablamızı, ninemizi kaybettik. Son darbenin tankları ve topları ülkenin ufkunu kararttığında Cemil 24 yaşındaydı. Yıllardan 1980, aylardan Eylül, günlerden 12'siydi. Ertesi gün evleri basılınca gözleri yaşla doldu Berfo Ana'nın. Sonradan defalarca telaffuz etmişti o hançer darbesine benzeyen cümleyi: 'Son defa Cemil dedim, o da Anne dedi; bir daha göremedim yavrumun yüzünü" diye kaydetti. 

"12 Eylül davasının ikinci duruşmasında salon, Kenan Evren'i arayan Berfo Ana'nın yüzyıllık sesinin yankısıyla sarsılıyordu, tüm yüreği yanık analar Berfo anayla haykırıyordu" diyen Aker, böyle bir ananın vasiyetinin yürekleri parçaladığını belirtti. Yıllarca meydanlarda yanı başımızda soğuk sıcak, yaz kış demeden oğlunun faillerini bildiğini ve iki elinin onların yakasında olduğunu söyleyen Berfo Ana'ya söz verdiklerini kaydeden Aker, "Son nefesinde 'Cemil'imin kemiklerini bulmadan beni gömmeyin, Kenan Evren'i mutlu etmeyin' diyen Berfo Ana'ya sözümüz var; sana söz Cemil'i bulacağız. Bu meydanlarda senin yanı başımızda olduğundan eminiz, Cemil gibi tüm kayıplarımızı bulacağız" dedi.