Ölü ya da diri kayıplarının kemiklerine ulaşmak isteyen aileler, çocuklarının akıbetini sormaya devam ederken yetkililer, ‘kayıplarımız nerede?’ çıðlıklarına kulaklarını tıkamayı sürdürüyor. ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı “Eðer siz bu failleri bulsaydınız Roboskî katliamı olmazdı. Kürt sorunu çözülürdü” diyerek siyasi iktidara seslenirken, ÝHD Genel Başkanı Türkdoðan ise, “Bu insanların yaşam hakkı ne oldu?” diye sordu.

ÝHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganı ile 201’inci haftada kayıplarının akıbetini sormak için ellerinde kayıplarının fotoðrafları ve kırmızı karanfillerle Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.

ÝHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoðan, ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ve Ýnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül de kayıp yakınlarının oturma eylemine katıldı. ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici yaptıðı kısa konuşmada, Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekti.

“201 haftadır 201 kişinin kaybediliş hikayesini anlatıyoruz. Ancak hiçbir adım atılmadı, failler hakkında soruşturma açılmadı. En azından ‘siz iftira atıyorsunuz’ diye bizim hakkımızda soruşturma açsalardı ama o da yapılmadı” şeklinde konuşan Bilici, tetiði çekenlerin verdiði ifadeleri hatırlattı.

Bilici son olarak, “Eðer siz bu failleri bulsaydınız Roboskî katliamı olmazdı. Kürt sorunu çözülürdü” diyerek sözlerini tamamladı.

TÜRKDOÐAN: BU ÝNSANLARIN YAŞAM HAKKI NE OLDU?

ÝHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoðan ise, insan hakları savunucularının 27 Mayıs 1995 yılından bu yana 17 yıldır adalet arayışını sürdürdüðüne dikkat çektiði konuşmasında, “Bu insanların yaşam hakkı ne oldu?” diye sordu. Türkdoðan, bugüne kadar birçok toplu mezar tespit ettiklerini ancak AKP iktidarının yaşananlar karşısında ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ tavrını sürdürdüðünü söyledi.

“Adalet iyileştirir” sözüyle adaletin küçümsenmemesi gerektiðini ifade eden Türkdoðan, “Biz artık bu ülkede cezasızlıða son verilsin istiyoruz. Biz failleri biliyoruz, devlet bunu açıða çıkarmalı. Cumhuriyet Savcılıðı soruşturma başlatmalı. Biz adalet arayışımızı sürdüreceðiz” dedi.

Türkdoðan, devlet yetkililerinin Ýstanbul, Batman ve Diyarbakır’da kayıp yakınlarının yükselen çıðlıðını duyduðunu ancak buna raðmen failleri ortaya çıkarmamakta ısrarlı davrandıðını ifade etti.

Ýnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül’de yaptıðı konuşmada 10-17 Aralık Ýnsan Hakları Haftası’nda bulunulduðuna dikkat çekerek, 20 yıldır süren adalet talebinin karşılanmasını istedi. Geçmişle yüzleşilmesi gerektiðini söyleyen Öndül, “Mezar hakkı artık hak olarak dillendirilmiş bir hale gelmiştir” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından her hafta bir kaybediliş öyküsünün işlendiði oturma eyleminde bu hafta ise, 15 yaşında Bolu Tugay Komutanlıðı tarafından kaybedilen Ahmet Akbaş’ın akıbetini soruldu.

Akbaş’ın Dersim Hozat’ta çobanlık yaptıðı sırada Bolu Tugay Komutanlıðı’na baðlı askerler tarafından kaçırıldıðı ve görgü tanıkları olmasına raðmen bir daha 15 yaşındaki Akbaş’dan haber alınamadıðı anlatıldı.