KCDK-E: Başkan Apo’ya özgürlük için alanlara çıkalım

Kürt Halk Önderi Öcalan'a dönük 9 Ekim Komplosu'nun yıl dönümüne ilişkin açıklama yapan KCDK-E, Avrupa'nın birçok kentinde düzenlenecek protestolara katılım çağrısında bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasının yıldönümü olan 9 Ekim komplosuna ilişkin KCDK-E Eş başkanlık Divanı tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. 9 Ekim 1998 yılında Kürt Halk Önderi Öcalan şahsında Kürdistan ve Ortadoğu halklarına karşı uluslararası bir komplonun başlatıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Komplo gerçekte uluslararası güçlerin Ortadoğu üzerinde planladıkları oyunları hayata geçirme saldırısıdır. 9 Ekim komplosu Rêber Apo şahsında bütün Kürdistan halklarına ve Kürdistan’a yönelik saldırıdır.

Rêber Apo’nun Ortadoğu için geliştirdiği çözüm modeli, tüm kimliklerin ve inançların eşit ve özgür yaşam projesi bölge gericiliği ve uluslararası egemen güçler için tehlike olarak görülmüştür. Uluslararası güçler Rêber Apo şahsında Kürt halkı ve Ortadoğu halklarının özgürlüğünü esir almak istemiştir" denildi.

20 YILDIR KOMPLOCU GÜÇLER TARAFINDAN TECRİDE TABİ TUTULUYOR

Ortadoğu ve dünya halklarının ve inançların eşitlik-özgürlük sembolü haline gelen Kürt halk Önderi Öcalan'ın 20 yıldır komplocu güçler tarafından İmralı Adası'nda tecrit ve izolasyona tabi tutulduğu hatırlatılan açıklamada devamla şunlar belirtildi: "Komplocu güçlerin amaçladıkları Kürt halk önderi sayın Öcalan’ın düşüncelerinin ve felsefesinin insanlıkla buluşmasını engellemektir.

Rêber Apo ve halkımızın direnişi komplocuların planını boşa çıkarmıştır. 20 yıldır İmralı tecrit adasında süren direnişle Türk devletinin oyunları boşa çıkmıştır. Faşist Türk devleti Rêber Apo'ya karşı tecridi ağırlaştırarak özgürlük mücadelesini, Ortadoğu’da gelişen özgürlükçü ve eşitlikçi demokratik ulus paradigmasını engellemek için katliamcı savaş politikalarını derinleştirmektedir."

ULUSLARARASI GÜÇLERİN SESSİZLİĞİNDEN CESARET ALIYORLAR

"Kürdistan ve Türkiye halkları üzerinde uygulanan asimilasyon, soykırım, sindirme, basın ve muhalifler üzerinde uygulanan faşist baskı İmralı tecridinin tüm Türkiye ve Kürdistan’da pratikleşmesidir" denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bu komplo uluslararası kurumların ve güçlerin sessizliğinden cesaret ve destek almaktadır. Son olarak AHİM’in aldığı ret kararı bunu açıkça ortaya koymaktadır. CPT vb. kurumların yanlı duruşları ve onaylayıcı sessizlikleri bundan dolayıdır.

AKP-MHP devleti bilmelidir ki, Ortadoğu ve dünyanın umut ışığı olan Rêber Apo'nun özgürlükçü paradigması dünyanın dört bir tarafında tartışılarak kabul görüp, dünya halklarına umut olmaktadır. Egemenlerin uyguladığı savaş ve katliam politikaları yerine, Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’da demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü ortak yaşam paradigması hayat bulmaktadır. Bu paradigmanın bölgemizde demokratik kadın özgürlükçü bir toplumu geliştirdiğini bilen egemenler bundan korkmaktadırlar. Bu korkunun kendi iktidarları açısından tehlike oluşturduğunu gören Türk sömürgeciliği ve destekçilerinin kirli politikaları kaybedecektir."

EYLEMLER KATILIM ÇAĞRISI

9 Ekim komplosunu protesto etmek amacıyla birçok yerde eylem ve etkinlik yapılacağı belirtilen KCDK-E açıklamasında şu çağrı yapıldı: "Komplonun yıldönümü olan 9 Ekim'den itibaren Kürt halkı ve dostları olarak yaşadığımız her yerde eylemlerimizle komployu kınayarak komplocuları teşhir edelim, Rêber Apo’nun özgürlüğünü haykıralım. Uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek ilgili kurumların görevlerini yapmaları için her yerde kesintisiz eylemlerimizi sürdürelim.

KCDK-E olarak halkımız ve dostlarımıza çağrımız 9 Ekim'de Brüksel ve Strasburg’da TJK-E öncülüğünde yapılacak eylemlere, yine 13 Ekim'de tüm Avrupa ülkelerinde, Japonya, Kanada ve Avustralya’da eyalet ve ülke düzeyinde yapılacak merkezi eylemlere kitlesel olarak katılalım. Rêber Apo üzerinde uygulanan tecritte ve uluslararası komploya karşı tepkimizi gösterelim. Gerçekleştirilecek eylemlerde Rêber Apo’nun özgürlüğünü haykıralım."