KCK Dil Komitesi: Diline sahip çıkmak, ulusuna, kimliğine sahip çıkmaktır

KCK Dil Komitesi: Diline sahip çıkmak, ulusuna, kimliğine sahip çıkmaktır

KCK dil komitesi, asimile yöntemleriyle yok etme ve teknik felsefesini dayatanlara karşı, Kürdistan’ın her parçasında kullanılan lehçenin yanısıra, diğer lehçelerin de kullanılmasının önemine dikkat çekti. Asimile yöntemleriyle ‘teklik’ felsefesini dayatanlara karşı sonuna kadar mücadele içerisinde olunacağını da belirten KCK Dil Komitesi, “Bu anlamda temel ilkemiz; halkımızın yaşadığı her parçada bir ya da daha fazla Kürtçe’nin lehçelerinin konuşulduğu gerçeğinden hareketle, her parçada hangi lehçe konuşuluyorsa ona ağırlık vermenin yanında, Kürtçe’nin diğer lehçelerinin de kullanılmasıdır” dedi.

Bir halkı, ulusu, topluluğu kendi öz varlığıyla yaşatanın ve ayakta tutanın tarihten bugüne kadar taşıdığı ve yaşattığı dil, kültür, örf-adetler olduğunu da vurgulayan KCK Dil Komitesi, “Ortak yaşam tarzını, ortak ruh ve psikolojiyi paylaşmaları ve bir dayanışma halinde bir arada yaşamaları da bununla direk bağlantılıdır. Aynı zamanda nasıl ki ilk toplumsallaşma, birbirini anlama, paylaşma ve yardımlaşma kadın eksenli toplumla başlamışsa; bunu da en fazla anadilin gelişimiyle birlikte dil aracılığıyla başarmışlardır. Her ne kadar egemen kesimlerin öncülüğünde sınıflı topluma geçişle birlikte, hep güçlü olan güçsüz olanı ezmeye ve de yok etmeye çalışmışsa da, halklar kendi zenginliklerini ve kültürlerini ne pahasına olursa olsun yaşatmışlardır” diye devam etti.

Her fiziki ve ruhi saldırı karşısında halkların hem fizik hem de doğallığında gelişen  dil, kültür gibi özelliklerini koruma amaçlı karşı saldırı olarak kimlik özelliklerini kaybetmemeye ve yaşatmaya çalıştığı da kaydedilen açıklamada şöyle dendi: ”Eğer bugünün Kapitalist-Emperyalist Modernite dünyasına baktığımızda ne kadar tarih sahnesinden silinen halk gerçekliklerini ve dil ailelerini görüyorsak, bir o kadar da ısrarla; “dilini koruma, varlığını korumadır” şiarıyla yaşam mücadelesi veren halk ve toplulukları da görüyoruz.

KCK dil ve eğitim komitesi olarak, Demokratik Konfederalizm Felsefesi ve Paradigmasıyla mücadeleye yaklaşıyorsak halkların, toplulukların ve azınlıkların bir arada ve kendi özkimlikleriyle var olmalarının yaşam zenginliği olduğu felsefesine derin inancımızdandır. Her ne kadar koşullardan kaynaklı Kurmanci lehçesi üzerinden çalışmalarımızı yoğunlaştırsak da, diğer lehçeler üzerinde de çalışmalarımızı geliştirmekteyiz. Elbette ki yoğunlaşmalarımız Kurmanci üzerinde yoğunlaşırken bu diğer Kürtçe lehçelerini dışladığımız ya da önemini, yaşamsallığını göz ardı ettiğimiz anlamına gelemez, gelmemelidir. Demokratik Konfederalizmin yaşamsallaştırılmasının en önemli ilkelerinden biri olan ‘her halk, ulus, azınlık ve topluluk yaşadığı yer ve konum her ne olursa olsun, nasıl ki doğal yaşam hakkına sahip ise; anadilini konuşma, eğitimini anadilinde görme ve her yerde kendini ifade etme hakkına da kesinlikle sahiptir,’ ilkesini yaşamın her alanında yaşamsallaştırma kararlılığıyla çalışmalarımıza yönelmekteyiz.

Biz KCK dil ve eğitim komitesi olarak Reber APO’nun yaşam ve insanlık felsefesine sonuna kadar bağlı iken, bir insanın kendi anadilinden, özkimliğinden kopartılmasına, dolayısıyla asimilasyonuna kesinlikle göz yumamayız. Aksine, bu asimile yöntemleriyle yok etme ve “teklik” felsefesini dayatanlara karşı sonuna kadar mücadele içerisinde olacağız. Bu anlamda temel ilkemiz; halkımızın yaşadığı her parçada bir ya da daha fazla Kürtçe’nin lehçelerinin konuşulduğu gerçeğinden hareketle, her parçada hangi lehçe konuşuluyorsa ona ağırlık vermenin yanında, Kürtçe’nin diğer lehçelerinin de kullanılmasıdır. Böylesi bir yaşam tarzı ve katılım biçimi ile insanların daha rahat ve doğal katılacaklarından hareketle ancak bu şekilde yaşamın zenginleşerek güzelleşeceğine olan inancımız da tamdır. Bunun dışında ulus devlet de dahil her tür tekçi yaklaşım ve dayatmayı egemen zihniyetten  kaynağını alan fasişt bir yaklaşım olarak değerlendirdiğimiz gibi, buna karşı her zaman bir mücadele içerisinde olduğumuzu ve olacağımızı da belirtiyoruz.”

Kürtçede birçok lehçenin kullanılmasının birilerinin öne sürdüğü gibi parçalılık değil, aksine bir zenginlik olduğu da belirtilen KCK Dil Komitesi açıklamasında, “Bu zenginliklere karşın,  tek bir lehçenin resmi dil olarak kabul edilmesi veya resmi Kürtçe dilini geliştirme ve dili standartlaştırma adına halkımızın sahip olduğu bu zenginliklerin yadsınmasını her ne adına olursa olsun kabul edilemez bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Her bir parçada yoğunlukla kullanılan lehçeye sahip çıkıldığı kadar, Kürtçe’nin diğer lehçelerine de sahip çıkmak aynı zamanda ulusal kimliğe, ortak tarih ve kültüre de sahip çıkmaktır. Nasıl ki yüzyıllardır yaşatılan parçalılık Kürt halkını güçten düşürmüşse, böylesi bir ortaklaşma bilincine varmak ve bu bilinç ile uluslaşmak da Kürt halkının açığa çıkaracağı iradesel güç olacaktır” dendi.

Diline sahip çıkmak, ulusal kimliğine ve kendi benliğine sahip çıkmatır dilen açıklamaya şöyle devam edildi: ”Tüm halkımızın bu bilinç ile sürece, dil eğitimi ve kültürel çalışmalara katılacağına olan inancımızı belirtiyor, tüm halkımızı “diline sahip çıkmak, ulusal kimliğine ve kendi benliğine sahip çıkmaktır” sloganıyla mücadelesine sahip çıkmaya ve her tür gerici ve tekçi zihniyete karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”