KCK Dış İlişkiler Komitesi: Ortadoğu halkları DAİŞ terörünün mağduru
KCK Dış İlişkiler Komitesi: Ortadoğu halkları DAİŞ terörünün mağduru
KCK Dış İlişkiler Komitesi: Ortadoğu halkları DAİŞ terörünün mağduru
KCK Dış İlişkiler Komitesi, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame El-Nuceyfi’nin 25 Ocak’ta Şengal Bölgesi’ndeki Sünni Arap köylerine yönelik gerçekleştirilen saldırıları özgülük hareketine yükleme çabasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Hareketimiz, çıkarları uğruna her türlü kötülüğü yapabilen egemen güçlerle halkları kesin çizgilerle birbirlerinden ayırmaktadır. Bunun için, DAİŞ’i ne İslam ne de Arap olarak görmektedir. Dolayısıyla, Kürtler, Asuriler ve Êzdiler gibi, Arapları ve Müslümanları da DAİŞ terörünün mağdurları olarak değerlendirmektedir” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Dış İlişkiler Komitesi, 25 Ocak’ta Şengal bölgesindeki Sünni Arap köylerine yönelik bir saldırı yapıldığını, bu saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu masum sivillerin katledildiğini hatırlattı. Saldırıdan sonra Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame El-Nuceyfi ve o zihniyetteki bazı çevrelerin gayri ahlaki bir biçimde Özgürlük Hareketi’ne saldırarak, katliamın sorumluluğunu özgürlük hareketine yıkmak istediğini hatırlattı.
“Varlığını, halkların kardeşliği üzerinde inşa etmiş olan Hareketimizin bu olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını ilgili tüm kamuoyuna beyan ediyor ve bu insanlık dışı saldırıyı nefretle kınıyoruz” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Hareketimizin, DAİŞ saldırılarına karşı hiçbir ayrım yapmadan kendisini tüm halklara ve inanç kimliklerine siper ettiği bütün dünyanın bildiği ve gördüğü bir gerçektir. Hareketimizin bu tutumu, yaşanan konjonktürel duruma gösterilen bir refleks olmayıp, inanç ve halk kültürlerinin kardeşliğine dayanan derin zihniyet, bilinç ve ruhsal bağlılığından kaynaklanmaktadır. Bu zihniyeti paylaşan onlarca Arap, Türk, Fars, Müslüman, Êzdi ve Hıristiyan yoldaşlarımızın, bölgemizin değişik coğrafyalarında aynı ideal uğruna kanlarını dökmeleri bu gerçeğin ifadesidir. Bu nedenle hareketimiz, bu saldırıyı aynı zamanda kendisine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirmektedir.”
Halkların ve inançların eşit, özgür ve kardeşçe yaşamasının ifadesi olan demokratik ulus zihniyeti ve sisteminin Ortadoğu bölgesinde yaşayan bütün inanç ve kültür gruplarının teveccühünü kazandığı bir dönemde bu saldırının gerçekleşmesinin son derece manidar olduğuna da dikkat çeken KCK Dış İlişkiler Komitesi, “Belli ki, hem saldırı, hem de saldırıdan hemen sonra Hareketimizin hedef gösterilmesi, kazandığımız bu teveccüh ve güveni kırmaya yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Bununla halkların ve inanç kimliklerinin, giderek artan bir hız ve yoğunlukla Özgürlük Hareketimizin etrafında gerçekleşen birlik ve kardeşlikleri engellenmek istenmektedir.
Şu husus çok iyi bilinmek durumundadır: Hareketimiz, çıkarları uğruna her türlü kötülüğü yapabilen egemen güçlerle halkları kesin çizgilerle birbirlerinden ayırmaktadır. Bunun için, DAİŞ’i ne İslam ne de Arap olarak görmektedir. Dolayısıyla, Kürtler, Asuriler ve Êzdiler gibi, Arapları ve Müslümanları da DAİŞ terörünün mağdurları olarak değerlendirmektedir. DAİŞ’i ortaya sürüp bu halklara saldırtanlarla, Şengal’deki Arap köylerine saldırılanların aynı zihniyette olduklarını ve aynı sonucu hedeflerini düşünmektedir. Bu nedenle, Irak merkezi yönetimi ve Federal Kürdistan yönetimlerine yapılan, olayın gerçek faillerinin ortaya çıkarılması için bir soruşturma başlatılması çağrıları hareketimiz tarafından da desteklenmektedir. Hareketimizin bu soruşturmaya elindeki tüm imkânları kullanarak katkılarını sunacağını kamuoyuna ve ilgili tüm güçlere deklere ediyoruz” dedi.