KCK: Halklarımız 19 Aralık’ın hesabını mutlaka soracaktır

KCK: Halklarımız 19 Aralık’ın hesabını mutlaka soracaktır

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 19 Aralık 2000 yılında “Hayata dönüş“ adı altında zindanlara yapılan saldırıyı nefretle lanetleyerek,  halkların 19 Aralık Katliamı’nın hesabını mutlaka soracağını belirtti. Dün Amed’de 16 yaşındaki Abdulkadir Çakmak’ın AKP devleti tarafından katledildiğine de dikkat çeken KCK, “halklarımız, AKP faşizminin uygulamalarına direnişi tüm mücadele sahalarında en radikal düzeyde geliştirerek cevap vermelidir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 19 Aralık 2000 yılında “Hayata dönüş“ adı altında zindanlara yapılan saldırının yıldönümü vesilesiyle bir yazılı açıklama yaptı. KCK açıklamasında, “Sömürgeci faşist Tük devleti, 19 Aralık 2000 yılında Türkiye ve Kürdistan zindanlarında devrimci tutsaklar üzerinde tam bir barbarlık örneğiyle saldırmış, uyguladığı vahşet, işkence ve operasyonlar sonucunda onlarca devrimci tutsak yaşamlarını yitirerek şehit düşmüştür. Öncelikle “Hayata dönüş“ adı altında gerçekleştirilen tarihin bu en büyük vahşet örneğini nefretle lanetliyor, direnerek şehit düşen tüm devrimcileri saygı ve minnetle anıyor, anılarını mücadelemizde yaşatarak zafer güvencesi yapacağımızın sözünü yineliyoruz” denildi.

‘FAŞİZME DİZ ÇÖKTÜRDÜLER’

“Sömürgeci Türk devleti, özellikle 12 Eylül faşist darbesiyle birlikte tüm hışmıyla zindanlara yönelmiş, zindan direnişçileri şahsında halklarımızın devrimci iradesini kırmak istemiş, teslimiyet dalgasını Türkiye ve Kürdistan'ın tüm satına yaymayı amaçlamıştır” diyen KCK, şunları belirtti: “Ancak başta Amed ve Metris olmak üzere, Türkiye ve Kürdistan'daki tüm cezaevlerinde gerektiğinde ölüm oruçlarına yatarak, açlık grevlerine girerek, gerektiğinde bedenlerini ateş topuna çevirerek faşizmin tüm politikalarını boşa çıkaran devrimci tutsaklar ağır bedeller pahasına da olsa, insanlık onurunu her şeyin üstünde tutarak direnmiş ve faşizme diz çöktürmüşlerdir. Zindanlardaki direniş, zor koşullarda zoru yenmenin devrimci direniş ruhunu ve onurlu mücadele geleneğini halklarımıza taşıyarak mücadelenin kesintisiz biçimde gelişmesinin temel harcı olmuşlardır. Onun içindir ki, sömürgeci Türk devleti zindan direnişçilerine yönelerek devrimcilerinin iradesini kırmayı temel bir politika haline getirmiştir.

‘KATLİAMI GERÇEKLEŞTİREN BİZZAT DEVLETİN KENDİSİDİR’       

19 Aralık 2000 yılında “Hayata dönüş“ adı altında yapılan saldırı ve geliştirilen politikaların amacı, devrimci tutsakları tecrit, izolasyon, işkence ve her türlü baskı yoluyla tasfiye etmek olmuştur.  Evrensel İnsan Hakları’yla hiçbir biçimde bağdaşmayan F tipi cezaevleri bu amaçla gündemleştirilmiştir. Yüzlerce asker ve polisle, silah ve gaz bombalarını kullanmak da dahil olmak üzere zindanlara saldırılmış, onlarca devrimci resmen katledilmiştir. Birçok direnişçinin alevler içerisinde cayır cayır yanmasını göze alan faşist TC devleti, bu saldırıyla tarihinin en büyük barbarlık örneğini sergilemiştir. Yüzü aşkın devrimcinin şehit düşmesi, yararlanması, ölüm orucu ve açlık grevleri sonucu sakat kalmasında bizzat faşist Türk devleti sorumludur. Bu saldırıyı gerçekleştiren ve onlarca devrimcinin yaşamını yitirmesine neden olan güçlerden hiçbir zaman hesap sorulmamıştır. Çünkü operasyon, saldırı ve katliamı gerçekleştiren bizzat devletlin kendisi ve zamanın adalet ve iç içleri bakanı olmuştur.               

‘HALKLARIMIZ 19 ARALIK SALDIRISININ HESABINI MUTLAKA SORACAKTIR’

Türkiye ve Kürdistan'daki cezaevlerinde 19 Aralık zihniyeti halen uygulanmaktadır. Zindanlarda neredeyse her gün bir şehit verilmektedir. Zindanlar bir ülkenin demokratikleşme düzeyinin aynasıdırlar. Dolaysıyla Türkiye'de demokrasi, özgürlük, insan hakları hiçbir zaman uygulanmamış, bu konuda Türk devletinin karnesi son derece kirli ve kapkaradır. Halklarımız 19 Aralık saldırısının hesabını mutlaka soracaktır.”          

‘AKP FAŞİZMİNE KARŞI DİRENİŞİ RADİKAL DÜZEYDE GELİŞTİRELİM’

AKP devletinin dün Amed’de 16 yaşındaki Abdulkadir Çakmak’ı katlettiğine dikkat çeken KCK,  “AKP’nin demokrasi, özgürlük ve Kürt düşmanlığı üzerinde varlığını sürdürmesi artık mümkün değildir. Halklarımız, AKP faşizminin uygulamalarına direnişi tüm mücadele sahalarında en radikal düzeyde geliştirerek cevap vermelidir. Bu vesileyle halklarımızı yeni serhıldanlar geliştirmeye çağırırken,  Abdulkadir Çakmak’ı saygıyla anıyor, ailesi, yakınları ve Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz” dedi.