‘KCK’ İstanbul ana davası Nural Doğan’ın savunması ile sürüyor

‘KCK’ İstanbul ana davası Nural Doğan’ın savunması ile sürüyor

97’si tutuklu, 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı ‘KCK’ İstanbul ana davası devam ediyor. Bugünkü duruşma BDP İstanbul İl Örgütü eski yöneticisi Nural Doğan’ın savunması ile başladı.

97’si tutuklu, 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı ‘KCK’ İstanbul Ana davası devam ediyor.  BDP İstanbul İl Örgütü eski yöneticilerinden Nural Doğan’ın savunma yaptığı duruşmada, tutuklu yargılanan 89 kişinin yanırısa tututsuz yargılanan yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da aralarında bulunduğu 3 tutuksuz yargılanan da katılıyor. Tutsak aileleri de duruşmayı izliyor.

Doğan'ın savunmasını yapmadan önce söz alan Avukat Sinan Zincir, İstanbul Adalet Komisyonu tarafından gönderilen ve mahkemeye yeni gelen tercüman Faik Badem için, "Sayın başkan müvekkillerimiz dün paralı tercüman ile savunma yapmayacaklarını beyan ettiler. Dolayısıyla yeni gelen tercümana bir bilgilendirme yapılmasını ve ücretsiz tercümanlık yapıp yapmayacağının sorulmasını talep ediyorum" dedi.

Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın tercüman Badem'e tercümeleri ücretsiz yapıp yapmayacağını sorması üzerine ise Badem, "Ücretsiz yapacağım" dedi. Duruşma daha sonra Doğan'ın savunması ile devam etti. 

Uzun yıllardır siyasetin içerisinde olduğunu belirten Nural Doğan, "Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi, kadın hakları ve tüm toplumların ezilenlerine destek verdiğim için 2006 yılında DTP Bahçelievler İlçesi Örgütü'nde yöneticisi olarak seçildim. Daha sonra 2009 yılında DTP İstanbul İl yöneticisi oldum ve orda hukuk komisyonunda çalıştım" dedi.

Hukuk komisyonunda çalışması ile ilgili bir klasörün delil olarak önüne konulduğunu vurgulayan Doğan savunmasına şöyle devam etti: "Hukuk komisyonu, çalışmasında parti üyeleri gözaltına alınırsa onlarla ilgilenir, yine çeşitli zamanlarda hukuk ve haklar ile ilgili seminerler verir, halkı bilgilendirir. Bunlar hukuk komisyonu çalışması iken benim önüme illegal faaliyet olarak konulmuş. Bu temelde yaptığım bütün konuşmalar delil olarak sunulmuş. Açıkçası yapılan bütün bunlar benim hakkımda bir kanaat oluşturmak için yapılmıştır" dedi. 

İddianamede "KCK" yöneticisi olmakla suçlandığını bunun ise sadece BDP yöneticisi olduğu için yapıldığını dile getiren Doğan, "Mahkeme heyetine soruyorum; ben BDP yöneticisi olduğum için KCK yöneticisi olarak belirtilmişim. Şayet BDP üyesi olsaydım, bu sefer beni KCK üyesi olarak mı gösterecektiniz? Açıkçası bunu anlamak zor" dedi.

Suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Doğan dosyada çoğunlukla telefon konuşmalarının yer aldığını da belirtti. Bunların yüzde onunun ailesi ile yaptığı telefon görüşmeleri olduğunu da söyleyen Doğan şunları söyledi: “Diğer kalan yüzde 90'ı çalışma arkadaşlarım ile yaptığım konuşmalardır. Keza herhangi suç teşkil edecek bir konuşma da bulamazsınız.”

Duruşma Doğan'ın savunması ile devam ediyor.