Eş Başkanlık tarafından Elçi’nin katledilmesinin yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Bir yıl önce Amed Baro Başkanı Tahir Elçi polisler tarafından bilinçli bir biçimde katledilmiştir. Tahir Elçi “PKK terör örgütü değildir, büyük halk desteği olan silahlı siyasi direniş örgütüdür” dediği için katledilmiştir. Katledilişinin yıldönümünde ailesine, Amed Barolar Birliği’ne ve tüm Kürt halkına sabırlar diliyoruz. Cinayetin faillerinin bulunması için verdikleri mücadelelerini takdirle karşılıyor, faillerin mutlaka bulunacağına inanıyoruz. Tahir Elçi’nin faillerinin bulunup kamuoyuna açıkça yansıtılması da önemli bir demokrasi mücadelesidir. Bu açıdan bu mücadelenin mutlak sonuç alınana kadar sürdürülmesinin önemi açıktır.
ELÇİ’NİN KATLEDİLMESİYLE KİRLİ SAVAŞIN STARTI YENİDEN VERİLDİ
Tahir Elçi’nin vurulması, Vedat Aydın’ın katledilmesi gibi yeni bir kirli savaş döneminin startının verilmesi olmuştur. Şehirlerin yakılıp yıkılması dahil, ahlak ve vicdanla bağdaşmayan kirli savaş bu cinayetle birlikte tırmandırılmıştır. Bugün tüm Belediye Eşbaşkanlarının ve birçok Milletvekilinin tutuklanması ve binlerce siyasetçinin zindanlara atılması Tahir Elçi cinayetinin hangi amaçla yapıldığını gözler önüne sermektedir. AKP iktidarı kendileri gibi düşünmeyen; Kürtler üzerinde yürüttükleri soykırım savaşına karşı çıkan herkesi düşman görmekte ve ortadan kaldırmaktadır.
Tahir Elçi’nin öldürülmesi bir semboldür. Bu cinayetle Kürt Özgürlük Hareketi'ne kendileri gibi yaklaşmayanların cezası ölümdür mesajı verilmiştir. Kendileri gibi düşünmeyenleri susturmaları ve cezaevlerine atmaları Tahir Elçi’nin hangi zihniyetle katledildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sindirme ve ezme kararı verildiğinde her zaman sembol isimlerle işe başlanır. Bu açıdan Tahir Elçi’nin katledilmesi bilinçli seçilmiştir. Önceden mimlenen kişi olarak buldukları ilk uygun fırsatta katletmişlerdir.
Tahir Elçi kadar politik olmayan ve faşist AKP iktidarının uygulamalarını Tahir Elçi kadar eleştirmeyenler bile ya katledilmiş ya da zindanlara doldurulmuştur. Neden katledildi sorusunun cevabı bu cinayet sonrası yapılan uygulamalarla açıkça ortaya konulmuştur. Tahir Elçi’nin bir avukat olarak insan haklarının çiğnenmesini ve hukuk dışılıkları eleştirmesi bu kirli savaşçılar tarafından kendileri için engel görülmüştür. Bu nedenle insanlık ve hukuk dışı uygulamaların arttırılacağı bir dönemde katledilerek hükümet politikalarını bu yönlü eleştirmek isteyenlerin de önüne geçilmek istenmiştir.
ELÇİ’NİN MİRASI SUR’A SAHİP ÇIKMA TALİMATIDIR
Yeni başlatılan savaş ortamı ile Tahir Elçi’nin bu devlet için en büyük suçu işlemiş olması bir araya getirilince neden katledildiği çok daha iyi anlaşılmaktadır. Zaten daha önce “PKK terör örgütü değildir” dediği için defalarca tehdit edilmiş; sonunda Amed’ten İstanbul’a zorla götürülerek yargıçların karşısına çıkarılmıştır.
Tahir Elçi’nin neden katledildiğinin bilince çıkarılması kadar bu katliamı gerçekleştiren bu siyasi sisteme karşı nasıl tutum takınılması ve mücadele edilmesi gerektiği konusu da önemlidir. Tahir Elçi’ye sahiplenme bir yönüyle, onun Dört Ayaklı Minareye sahiplenmesi gibi Sur’a yönelik tüm müdahale ve saldırılara karşı çıkılmasını gerektirirken, diğer yönüyle bu katliamı gerçekleştiren kirli savaş zihniyet ve uygulamalarına karşı da topyekun mücadele içinde olunması gerekmektedir. Tahir Elçi’nin Dört Ayaklı Minareye sahip çıkması, tüm Amedliler için Amed’in kimliği olan Sur’a sahip çıkma talimatı olarak görülmelidir. Sur’un tarihi dokusuna yönelik saldırıya karşı mücadele sürdürülürken, yeni yapılanmalarla Sur’un tarihi dokusuna müdahaleye karşı da bir direniş gösterilmelidir. Tahir Elçi’nin anısına ancak böyle bağlı olunur.
Tahir Elçi’yi katlettiren, katleden zihniyetin ve bu cinayeti örtbas eden sistemin bu topraklardan sökülüp atılması için mücadele etmek de Tahir Elçi’nin anısına bağlılığın gereği olarak görülmelidir. Onu katleden zihniyet ve uygulamalar bu topraklardan sökülüp atılmazsa Tahir Elçi’ye karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olamayız. Bu nedenle 24 Temmuz’da başlatılan ve Tahir Elçi’nin katledilmesiyle bu savaşın nasıl yürütülmesini ortaya koyan bu kirli savaşçılara, Kürt’ü soykırıma uğratmak isteyen bu faşist saldırganlığa karşı mücadele tüm Amedliler ve Kürt halkının boyunun borcudur. Bu temelde Tahir Elçi’yi katleden zihniyetin tüm uygulamalarının ortadan kaldırılacağı ve faili belli cinayetlerin aydınlanacağı bir mücadeleyi verme çağrısını yineliyor, Tahir Elçi ve tüm şehitlerimize özgür Kürdistan, demokratik Türkiye yaratma sözümüzü bir daha veriyoruz.