'KCK'ye delil: Annesinin malum 3 renkteki şalıyla fotoğrafı!
'KCK'ye delil: Annesinin malum 3 renkteki şalıyla fotoğrafı!
'KCK'ye delil: Annesinin malum 3 renkteki şalıyla fotoğrafı!
91 tutuklu, 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasında savunma yapan BDP Esenler eski İlçe Eş Başkanı Şehmuz Aydın, evinde yapılan aramada annesinin ve teyzesinin ellerinde ve boyunlarında sarı kırmızı, yeşil renklerde şallarla çekilmiş fotoğraflarına dahi el konulduğunu ve bunların da iddianameye delil olarak konulmasına tepki gösterdi. Aydın"Doğrusu bir kişinin anne ve teyzesinin fotoğrafından yargılanması tuhaf" dedi.
91'i tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşması beşinci günde Kürt siyasetçilerin savunmaları ile devam ediyor.
İstanbul 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ilk oturumunda, ilk olarak BDP Esenler eski İlçe Başkanı Mehmet Tayyip Arslan'ın savunma yaptı. Arslan, savunmasında, BDP İstanbul Siyaset Akademisi'ne gittiğine dair iddialara "Söz konusu akademiye katılmak suç değil, birçok arkadaşımız katıldı. Ben katılmadım ama katıldım diye gösteriliyor. Bu iddianamenin senaryodan ibaret olduğunu gösteriyor" dedi. Arslan, evinde yapılan aramalarda ele geçirilen kitap, dergi doküman ve dosyalara ilişkin de, "Ben siyasetçiyim. Kürt sorunu ile ilgili birçok yazı kitap okurum. Bazı dergi kapağındaki fotoğraflar suç sayılmış. Aynı fotoğrafların bulunduğu Hasan Cemal'in bir kitabını ben şuan cezaevinde okuyorum. Aslında bu da İstanbul emniyetinin senaryo hazırladığını ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.
Arslan, savunmasının ardından yapılan delil ikamesinde de telefon kayıtlarının çözümüne ilişkin, "Kayıt çözümleri ve çevirilerde birçok hata var. Dolayısıyla benim bu telefon kayıtlarının çözümlerine güvenmiyorum" dedi.
Arslan'ın delil ikamesinin ardından BDP Esenler eski İlçe Eşbaşkanı Şehmuz Aydın'ın savunmasına geçildi. Aydın, evli ve 4 çocuk babası olduğunu yıllardır İstanbul'da aynı adreste ikamet ettiğini ve BDP'den önce de DEHAP ve DTP'de aktif siyaset yürüttüğünü belirterek, "BDP'de eşbaşkan olduğum dönemde eşimin hastalığından dolayı kongre gerçekleştirilmeden eş başkanlığı bıraktım ancak seçim döneminde çalışmalara katıldım. Bunu da kendimde sorumluluk olarak gördüm. Ve bu insani, meşru ve demokratik bir çalışmaydı" diye konuştu.
Aydın, tutuklandıktan sonra, maddi imkansızlıklardan dolayı 3 çocuğunun okula devam edemediğine dikkat çekti. İddianamede yer alan gizli tanık Erkan Yanıt'ın, ifadelerine de değinen Aydın, "Erkan Yanıt, herkes hakkında ifade vermiş. Bir çok kişi hakkında açık kimliği ile ifade verdiği yazılıyor ancak benim payıma da 'gizli tanık' diye düşmüş bu da şaşırtıcı bir şey. Bu yüzden bu ifadenin doğruluğunu da mahkemenin değerlendirmesine bırakıyorum" dedi. BDP İstanbul İl Örgütü binasının önünde çekilen fotoğraflara dayandırılarak kendisine KCK'nin toplantılara katıldığı suçlamasının yapıldığına dikkat çeken Aydın, "Eğer ki binaya bütün giriş çıkışlarım görüntülenseydi bütün görüntülerde yasa dışı toplantılara katıldığım değerlendirmesi mi yapılacaktı?" diye sordu.
Ev aramalarında emniyetçe elde edilen fotoğraflara değinen Aydın, anne ve teyzesinin ellerinde ve boyunlarında sarı kırmızı, yeşil renklerde şallarla çekilmiş fotoğraflarına el konulduğunu ve bunların iddianameye de delil olarak konulduğunu söyledi. Aydın, "Bazı siyahi futbolcular sahaya çıkarken bileklerinde Sarı, kırmızı, yeşil renkler var ama bu kişiler binlerce kişi tarafından alkışlanıyor. Benim payıma düşen de bu renklerden yargılanmak. Doğrusu bir kişinin anne ve teyzesinin fotoğrafından yargılanması tuhaf" şeklinde konuştu. Aydın, yine yapılan ev aramasında iki kitabına el konulduğunu ve iddianameye suç olarak konulduğunu hatırlatarak, kitaplar hakkında toplatılma kararının olduğundan haberdar olmadığını belirtti.
Duruşma, verilen aranın ardından Aydın'ın hakkında yapılacak delil ikamesi ile devam edecek.