Kemalpaşa'da kiraz ve zeytin ağaçları ranta kurban ediliyor!
Kemalpaşa'da kiraz ve zeytin ağaçları ranta kurban ediliyor!
Kemalpaşa'da kiraz ve zeytin ağaçları ranta kurban ediliyor!
Manisa’nın Soma ilçesi'nin Yırca Köyü'nde seksen beş yıllık zeytin ağaçlarının katledilmesi gündemdeyken, bir diğer sessiz doğa katliamı da İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde yaşanıyor. Kiraz ve zeytin ağaçları 'Lojistik Köy' için katlediliyor.
Türkiye'nin demiryolu, denizyolu ve karayolu bağlantılı en büyük lojistik köyü İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde kuruluyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yürütülen proje 1.2 milyon metrekarelik alanda kurulacak. 3 milyon metrekare geri sahası olacak lojistik köyün altyapı çalışmaları başladı. 2 etap halinde gerçekleşecek olan projenin ilk etabı tamamlandı. Sessizce devam eden projenin 1. etabında kiraz ve zeytin ağaçlarının yetiştirildiği köyde yüzbinlerce ağaç kesildi. Projenin tamamlanmasıyla birlikte kesilen ağaç sayısının milyonları bulacağı söyleniyor. Projeyle birlikte çok sayıda kişinin istihdam edileceği söylenirken, çalışacak kişiler için "Lojistik Köy Lojmanları" içinde binlerce çam ağacın bulunduğu alan tahsis edilecek. Kamuoyuna "İzmir’i şaha kaldıracak” şeklinde sözlerle kamuoyuna lanse edilen projede, doğa katliamının yanı sarı yöre halkı da mağdur olacak.
TAPULU ARAZİLERİNİ DEVLET GASP EDİYOR
Ansızca köyünde yaşayan ve adı vermek istemeyen M.B. adlı yurttaş yaşananlara tepki göstererek süreci anlattı. Kesilen ağaçların en gencinin 10 yaşında olduğunu ve çoğu ağaçların da 100 yaşının üzerinde ömürlerinin olduğuna dikkat çeken M.B., köylerinde artık tarım yapamaz olduklarını ve köy halkının zeytinlerinin toplamayıp köylerini terk ettiklerine dikkat çekti. Arazi tapularının kendilerinde olmasına rağmen arazilerde istimlağa başlandığını belirten M.B., "Tapularımız elimizde ama onlar kepçelerle bahçelerimize dalıp ağaçlarımızı söktüler. Şirket kamyonla taşıyıp ağaçları bitiremeyince ağaçları bize kışlık yakacak olarak satmaya başladı köy meydanın da duran tomruk ve odunları bizim bahçelerimizden çıktı" dedi. Projenin 2. etabının başlamasıyla birlikte milyonları bulacak bir ağaç katliamının olacağına dikkat çeken M.B., Yırca Köyü gibi Ansızın Köyü'ne de sahip çıkılması çağrısında bulundu.
CANGI: EKOSİSTEM TEHLİKE ALTINDA
EGEÇEP (Ege Çevre ve Kültür Platformu) üyesi Av. Arif Ali Cangı konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede tepkisini dile getirdi. Projenin yaşamı esas almadığını ifade eden Cangı, "Bu proje de diğer projeler gibi farklı bir sonuç doğurmayacak, bölgenin ekosistemi mahvolacak, yörede yaşayan insanların sosyal ve ekonomik hayatı değişecek, değişen konumlarında onları sağlıklı ve güvenceli bir yaşam beklemiyor" diye belirtti.
OLUMSUZLUKLARI GÖLGELEMEK İÇİN İŞ VAADİNDE BULUNDULAR
15 bin kişilik iş sahası sözü projenin olumsuzluklarını gölgelemeye yönelik olduğuna dikkat çeken Cangı, "Projenin gerçekleşmesi halinde geçim kaynaklarını kaybedecek insan sayısı kaçtır? Olayın çevresel ve sosyal maliyetleri hiç hesaba katılmıyor. Onun için projenin çevresel ve sosyal maliyetleri göz önüne alınmalıdır. Eldeki veriler bunların dikkate alınmadığını gösteriyor. Ne yapılabilir? Yörede yaşayan insanların yaşam alanlarına sahip çıkma mücadelesinin güçlenmesi sağlanabilir, bu mücadele toplumsal, hukuksal ve siyasal alanda yürütülebilir" diyerek yöre halkıyla dayanışma içinde olacaklarını söyledi.