KESK'ten Erdoğan'a: Nasıl yaşayacağımızı sizden öğrenecek değiliz!

KESK'ten Erdoğan'a: Nasıl yaşayacağımızı sizden öğrenecek değiliz!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınlı-erkekli öğrenci yurtları ve evlerine müdahalesine ilişkin basın açıklaması yapan Amed KESK Şubeler Platformu, " Nerede, nasıl yaşayacağımızı , sizden öğrenecek değiliz!" dedi.

Eğitim-Sen binasında gerçekleşen basın açıklamasını Amed KESK Şubeler Platformu adına SES (Sağlık Emekçileri Sendikası ) Şube Başkanı Hülya Uyanık yaptı.

AKP iktidarının kadın üzerinde sürekli bir denetim kurmaya çabalarını kabul edilemeyeceğini belirterek Uyanık,  “Her fırsatta eteğimizin boyundan, saçımıza; çalıştığımız işten; hangi zamanda nerelerde ve nasıl bulunabileceğimize, gittiğimiz yerlere kadar yaşamımızın har alanını siyaset malzemesi yapmaktan çekinmeyeneler, şimdi de evlerimizi kiminle paylaşacağımız hakkında söz sahibi olduklarını sanmakta; evlerimize burunlarını sokmaya cüret etmektedirler” dedi.

Erdoğan'ın üç çocuk dayatması ve kürtajı engelleme girişimlerini hatırlatan Uyanık, normların dışına çıkılmadığı sürece anneliğin de kadınlığın tek var olma imkanı olarak işaretlendiğine tepki gösterdi.  Uyanık, "Aynı akıl hamileliğin görünürlüğünden duyduğu rahatsızlığı dile getirmekle kalmıyor, şimdi de kadın ve erkeğin yan yana bulunabilmesinin koşullarının izahını yapıyor” diye belirtti.

AKP iktidarının son birkaç aydır, akıl almaz bir üslup ve cesaretle seslendirdiği cinsiyetçi söylemlere işaret eden Uyanık, kadınlı erkekli evlere yönelik ihbarın teşvik edilmesine tepki gösterdi.  Uyanık,  “Bu ihbarların valilikler ve emniyet teşkilatınca değerlendirileceğini beyan ederek öğrenci evlerini dikizlemenin meşru zeminini oluşturmaya çalışmaktadır. Bu aynı zamanda ülkeyi yönetenlerin kendi 'namus' anlayışlarını temel alarak, kendilerini bir 'ahlaklılık' söylemini sahibi ilan etmelerinin bir yoludur. Bu yolla, bu tür söylemlere karşı duranlar 'ahlaksız', söylemi kabul edenler 'ahlaklı' ilan edilmektedir. AKP ahlak söylemi üzerinden yarattığı bir kutuplaşmanın yol açtığı bu çatışmayla iktidarını beslemeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

AKP iktidarının rahatsızlık duyduğunu  ayan beyan dile getirdiği her durumun mahalle baskısı, gözaltı, tutuklama ve linç kampanyalarına dönüştüğünü söyleyen Uyanık, şunları belirtti: "Unutulmamalıdır ki üniversiteler demokrasinin, bilimin ve özgürlüklerin mekanıdır. Öğrencilere dönük her müdahale toplumu daha fazla kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bu sonu gelmez baskı politikaları altında en fazla ayrımcılığa uğrayan, aşağılanan, denetim altına alınmak istenen  kadınlar olmaktadır. Bizim üniversitelerde, sokaklarda, iş yerlerimizde eşit haklarla birlikte görünür olma mücadelemiz iktidarın en büyük korkusudur. Bu yüzden her seferinde aile içinde olmamız öğütlenmekte, kiminle yaşayacağımıza karışılmaktadır. Bu haddini bilmezliktir. Aymazlıktır. Yaşam tarzına müdahaledir. Utanmadan ebeveynlere çağrı yapılmakta, komşular ihbarcı olmaya, ev sahipleri öğrencilere ev kiralamamaya çağrılmaktadır. Bunlara ve bu tür siyasete sessiz kalmak ayrımcılığa davetiye çıkarmak; dini politikaya alet eden yaklaşımı ve piyasacı, cinsiyetçi ve ırkçı politikalarıyla AKP’nin yaşamalarımızın her alanını inşa etmeye kalkışma projesine onay vermek demektir."

Eril tahakküme karşı seslerini yükselteceklerinin mesajını veren Uyanık şöyle noktaladı: "Kadın erkek, LGBT’li bireyler olarak yıllardır sürdürmekte olduğumuz demokrasi, emek ve özgürlükler mücadelemizin  içinden sesleniyoruz: Nerede, nasıl yaşayacağımızı , sizden öğrenecek değiliz! Öngörmediğiniz ve sınırlarına müdahale edemeyeceğiniz zenginlikte yaşıyor ve çoğullukta var oluyoruz; gözünüzü diktiğiniz evlerimizde olduğu gibi, işyerlerimizde ve sokaklarda erkek egemen zihniyete karşı mücadelemize devam edeceğiz."