Kıbrıs Türk Öğretmeler Sendikası, Türkiye’nin dayatmaları sonucu kabul edilen göç yasasını protestoya katılan dört öğretmene mahkemenin ceza vermesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürüyor.

Kuzey Kıbrıs’taki Sendikal Platformu tarafından göç yasasını protesto etmek için organize edilen gösterilere katıldıkları için mahkemece cezalandırılan dört Kıbrıslı öğretmen kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AHİM) taşıma kararı aldı. İki yıl süren ceza davasında, 8 sanık-eylemci arasından KTÖS Yönetim Kurulu üyeleri Hasan Belen, Burak Maviş ve Cenk Gürçağ “polisi görevinden men ” ve “polisi darp” davalarından, İlkşen Varoğlu ise “polisi görevinden men” davasından suçlu bulunmuştu. Diğer 4 sanık-eylemci ise beraat etmişti. Mahkeme tarafından ”suçlu” bulunan sanıklar hakkında “1 yıl boyunca sulh ve sükunu bozmayacaklarına dair kefalet senedi imzalamalarına” emir verilmişti.

Yargılanıyoruz.org’da çıkan haberde, KTÖS Yönetim Kurulu üyesi 4 öğretmen, mahkumiyet kararına karşı itiraz dosyaları hazırlama aşamasındayken, savcılık da cezayı yeterli bulmadığı için istinafa başvurmuştu ve İstinaf Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar ile de Alt Mahkeme’nin mahkumiyet kararı onanmıştı. Karar KTÖS tarafından AHİM’e taşınıyor.

Türkiye hükümetinin 1974 yılından sonra adanın kuzeyini kolonize etmek için yürüttüğü asimilasyonv e entegrasyon siyasetine karşı çıkan yurtseverlere yönelik baskıların devam ettiğini söyleyen KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil’in açıklaması şöyle: “Barışçıl eylemlerde polisin uyguladığı şiddet yanında, açılan davalarla yurtseverler mahkemelerde yıllarca yargılanmaktadırlar. 2009 yılında TC elçiliği önünde yapılan bir eylemde polise darp suçlaması ile yıllarca mahkemede yargılanıp ceza alan KTÖS üyeleri ile ilgili Yüksek Mahkeme’ye yapılan istinaf (temyiz) başvurusu sonuçlanmış olup işgal rejiminin Yüksek Mahkemesi de alt mahkemede alınan hükme onay vermiştir. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası TC’nin gündemindeki yargının aldığı kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıma konusunda gerekli girişimleri yapmıştır. Bilinmelidir ki Kıbrıs Türk Toplumu sahipsiz değildir ve özgürlük mücadelesi her alanda verilmeye devam edecektir.”