Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen basın toplantısında konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak “AB ve Almanya’nın çözüm masasında oturan PKK’yi yasaklaması büyük tezat” dedi. Berlin hükümetine çağrı yapan Kışanak, “PKK yasağını kaldırmak, Kürtlerin demokratik seçeneğini güçlendirecek ve bu bütün Ortadoğu’yu etkileyecek” diye konuştu.

Almanya’nın başkenti Berlin’de Federal Meclis’in yanı başındaki Federal Basın Konferans salonunda “PKK yasağı kalksın” talebiyle basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya yarın yapılacak “PKK yasağı kalksın” yürüyüşünü organize eden “Tatort Kurdistan” İnisiyatifi’nin sözcüsü Dr. Elmar Millich, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışınak, YEK-KOM Eşbaşkanı Yüksel Koç ve Alman Barış Topluluğu (DFG-VK) sözcüsü Monty Schädel katıldı.

Toplantıda ilk söz alan Dr. Elmar Millich, 2009 yılında kurulan “Tatort Kurdistan”ın çalışmalarını anlattı. Başta Kürdistan’daki barajlar olmak üzere, Almanya’nın Türkiye’ye silah satışını durdurması için kampanyalar yürüttüklerini söyleyen Dr. Millich “Almanya’ya sığınan Kürtler burada da baskı görmeye devam ettiler. Gösterilerde Öcalan’ın hangi fotoğraflarının, gömleğinin rengine bile yüksek Alman mahkemeleri karar vermeye başladı” diye konuştu.

PKK yasağının bütün Alman hükümetleri döneminde devam ettiğini hatırlatan Dr. Millich “Kürt özgürlük hareketi 20 yıl içinde büyük değişimler yaşadı.Türk hükümetini Öcalan ile çözümü görüştüğü bir dönemde Almanya’daki sokaklarda Öcalan’ın fotoğrafının yasaklanması ne kadar anlamsız” dedi.

Bir gazetecinin “Basın toplantınız PKK yasağından dolayı takip edildiğini ve hakkında soruşturma açılacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna ise Dr. Millich “PKK adına örgüt kurmak yasak, fakat yasağın kalkmasını istemesinin yasaklanacağını düşünmüyoruz. Güvenlik güçleriyle görüşmelerimiz de iyi geçiyor, herhangi bir sorun yok” yanıtını verdi.

‘MÜZAKERE İÇİN ÜÇÜNCÜ BİR ÜLKE ŞART’

Daha sonra söz alan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Ortadoğu’daki gelişmeleri özetledi. Ortadoğu’nun değişim sürecinde olduğunu belirten Kışanak “Ortadoğu’daki değişim sürecinde Kürtlerin önemli bir pozisyonu var. Kürtler, Ortadoğu’da devletsiz ancak güçlü olan 40 milyonluk bir halk. Kürtler arasında farklı perspektif yaklaşımları olsa da özgürlük konusunda ortak görüşe sahipler” dedi.

Kışanak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk hükümetinin görüşmeleri hakkında ise şu bilgileri verdi:

“Öcalan ile görüşme tarihi bir rol oynuyor. Öcalan’ın Kürtler üzerindeki etkisi biliniyor. Bu görüşmeler sonuç alırsa Kürtler açısından önemli gelişmelerin olacağına inanıyoruz. Tüm Ortadoğu ve Kürtlerin demokrasi, barışa ihtiyacı var. Son aylarda diyalogda tıkanma yaşanıyor. Türk hükümeti barış ve demokrasi konusunda adım atmıyor, süreç gerilimli, fakat devam ediyor. Hükümetin heyeti ayda birkaç kez Öcalan ile görüşmeler yapmakta, partimizin bir heyeti de Öcalan ile 20-25 günde bir görüşmeler yapıyor.

Bu görüşmelerin kapsamının daha da genişletilmesi gerekiyor. Gazeteciler, akademisyenler, sorunun çözümünde rol almak isteyenler Öcalan ile görüşebilmeli. Biz bu görüşmelerde üçüncü tarafın olmasını istiyoruz. Benzer çözüm süreçlerinde başarılı olan ülkelerin bu süreçte üçüncü taraf olarak yer almasını istiyoruz. Sayın Öcalan da batılı bir ülkenin üçüncü, gözlemci olarak bu süreçteki tıkanıklığını aşabileceğini söyledi.”

‘AVRUPA SÜRECE KATKI YAPSIN’

Barış ve çözüm sürecinde PKK’nin Avrupa Birliği’nin “Terörist örgütler” listesinde yer almasının ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Kışanak “Türkiye PKK ile görüşerek sorunu çözmeye çalışıyor, PKK çözüm konusunda kararlı olduğunu söylüyor. Böylesi bir ortamda Avrupa’ya düşen bu sürece katkı yapmaktır. PKK yasağına son verilmesi, terörist örgütler listesinden çıkartılması barış için önemli katkı sunacak” dedi.

Konuyu Avrupalı politikacılarla yaptıkları görüşmelerde de dile getirdiklerini hatırlatan BDP Eşbaşkanı Kışanak “Görüşmelerimizde bize ‘sürece nasıl katkı yapabiliriz?’ diye soruyorlar. Bu Türkiye’yi çözüm konusunda cesaretlendirmek için Avrupa’nın pratik adım atması gerekiyor. Biz artık terörist örgütler listesi ve PKK yasağının ömrünü tamamladığına inanıyoruz. Bütün güçlerin çözüm için bir şeyler yapmaya çalıştığı bir dönemde Avrupa 20 yıl önceki argümanlarla hareket edemez” diye konuştu.

Özellikle Almanya’da PKK yasağının kalkmasının Kürtlerin demokratik seçeneğini güçlendireceğine ve bunun bütün Ortadoğu’yu etkileyeceğine dikkat çeken Kışanak, konunu Alman hükümetinin gündemine gelmesine istedi. Avrupa’dan siyasi bir tutum değişikliği beklediklerinin altını çizen Kışanak “Bu ülkeler binlerce Kürt mağduriyet öyküsü dinlemiş, Kürtlerin dramlarına yabancı değiller” dedi.

Kışanak’ın açıklamasından sonra basın mensupları sorularını yöneltti. ANF’nin “Terörist örgütler listesi ve Almanya’daki PKK yasağında rolü olduğu düşünülen ABD ile de görüşüyor musunuz, Washington’a bu konuda mesajınız nedir?” sorusuna Kışanak şu yanıtı verdi: “Çözüm konusunda bütün Avrupa ülkeleri bir şeyler yapmalı. ABD küresel bir güç olarak bir rolü var. ABD pragmatik bir siyaset yürüyor, Avrupa bunu görmeli. Belki bazen ABD yapmak istemediklerini Avrupa’ya yaptırıyor, Avrupa ülkeleri iradeli yaklaşmalı.”

SÜRECE GÖZLEMCİ OLACAK BİR ÜLKE

Basın mensuplarının “Müzakere sürecinde gözlemci olarak hangi üçüncü ülkeyi istiyorsunuz?” şeklinde ısrarlı sorularına ise “Ülke ismini söylemek istemiyorum, buna talip olan bir ülkenin çıkmasını bekliyoruz. Bu tür mekanizmalar masadaki her iki gücün talebiyle, yani PKK ve Türk hükümetinin onayıyla gerçekleşir” dedi. Kışanak son olarak Türk başkanı Erdoğan ve AKP hükümetine “Süreci seçime heba etmeyin” çağrısında bulundu.

DFG-VK: ALMANYA KÜRDİSTAN’DAKİ SAVAŞIN PARÇASI

Kışanak’tan sonra söz alan Alman Barış Topluluğu (DFG-VK) sözcüsü Monty Schädel ise “PKK yasağı kalksın” yürüyüşünü ve Kürdistan’daki barış sürecini desteklediklerini belirtti.

Kürtlerin taleplerine insani bir görev olarak yaklaştıklarını söyleyen Schädel, “Bizi Türkiye’den kaçıp buraya sığınıp mağdur olan insanlar ilgilendiriyor” dedi.

PKK'nin yıllardır silahlı çözümden ve şiddetten yana olmadığına dikkat çeken Alman barış savunucusu, “Bu bizim için önemlidir, diyalog için öncelikli silahların susması gerekiyor. Onlarca yıldır Almanya’dan Türkiye’ye silah satışları yapıldı, Türk askeri ve polisi Almanya tarafından eğitildi, kısacası Almanya bu savaşın parçası oldu. Demokratik sürecinin ilerlemesi için de Alman hükümeti PKK yasağını kaldırması konusunu ciddi şekilde gündemine almalı” şeklinde konuştu.

KOÇ: YASAKLA KÜRDİSTAN’DAKİ KİRLİ SAVAŞ BURAYA GELDİ

Basın toplantısında son olarak söze alan Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) Eşbaşkanı Yüksel Koç ise Alman hükümetinin ülkede yaşayan Kürtleri Türk, Arap ve Fars olarak gördüğünü ve kimliklerini tanımadığını söyledi. Alman hükümetinin bu tavrından dolayı konuşmasını Kürtçe yapacağını söyleyen Koç sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK yasağının açıklamasından üç ay önce Türk başbakanı Çiller Almanya’daydı ve ‘Dostum Kohl ile görüştüm ve terörizme karşı için bir şeyler yapacağına dair söz verdi’ dedi. Yasağın siyasi olduğu ve Türkiye’nin talebiyle gerçekleştiği açıktır. Bir zamanlar Demirel ‘Kürtler, ayda da bir çadır kursalar gidip yıkayacağız’ diyordu.”

Kürdistan’daki kirli savaşın dolaylı şekilde Almanya’ya sıçradığını belirten Koç “Halbuki biz demokrasinin Almanya’dan Türkiye ve Kürdistan’a ihraç edilmesi bekliyorduk. Türkiye’deki Kürt siyasetçilere yönelik KCK davalarının bir benzeri Almanya’da yürütülüyor. Türkiye’de Kürt kurumlarının yasaklanması gibi burada da Kürt kuruluşlar yasaklanıyor, Kürtleri evleri basılıyor, ayrıca Kürtler Alman vatandaşlığına alınmıyor ya da oturum müsaadeleri iptal ediliyor” diye konuştu.

İzin alınarak yapılan gösterilere katılan Kürtler kriminalize edildiğini belirten Koç, Alman hükümetine şu çağrıyı yaptı: “Sayın Öcalan, Newroz’daki çağrıyla bu süreci başlattığında Alman dışişleri bakanı Westerwelle ‘Elimizden geleni yapacağız’ demişti. Almanya’da yaşayan bir milyon Kürt, Alman demokratlar ve Kürdistan’daki Kürtler olarak PKK yasağının kalkması çözüm için bir sinyal olacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu yasak Kürtlerin entegrasyonunu da engelliyor. Almanya, Kürdistan’daki savaşta kötü bir rol oynadı, şimdi de barış için iyi bir rol oynamalı.”

Basın toplantısının ardından BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak Mala Kurdan derneğinde Kürt kadınlarıyla bir araya geldi. Akşam saat 18.00’de ise Kışanak Rosa Luxemburg Vakfı’nda düzenlenecek panele katılacak. Modaratörlüğünü Selim Ferat’ın yaptığı panele Kışanak’ın yanı sıra Uluslararası Atom Savaşlarını Önleyen Doktorlar ve Sosyal Sorumluluk Sahibi Doktorlar Derneği (IPPNW) temsilcisi Dr.Gisela Penteker, Tatort Kurdistan İnisiyatifi adına Monika Morres ve YEK-KOM Yönetim Kurulu üyesi Yılmaz Kaba katılacak.

Yarın ise “Tatort Kurdistan” İnisiyatifi’nin organize ettiği merkezi “Barış sürecine destek verilsin, PKK yasağı” yürüyüşü düzenlenecek. Berlin kent merkezindeki Alexanderplatz meydanında saat 11.00'de başlayacak yürüyüşün ardından Brandenburg Tor meydanında miting gerçekleşecek.