15. yılına giren uluslar arası komplonun başarısız kalmaya mahkum olduğunu belirten KJB Koordinasyonu “direnişini yükselten Kürt kadınları ve halkı olarak İmralı sistemini tarihe gömecek güçteyiz” dedi. Kürt halkını komplonun 14. yıldönümünü her alanda güçlü bir biçimde protesto etmeye çağırdı.

KJB Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük uluslar arası komplonun 14. Yıldönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. “ABD, İsrail, İngiltere, AB, Rusya, Yunanistan ve işbirlikçi, teslimiyetçi Kürt güçlerinin işbirliğinde gerçekleşen ve tarihe kara gün olarak geçen 15 Şubat uluslar arası komplosunu lanetliyoruz” diye başlayan açıklamada komplo, Öcalan şahsında özgürlük kimliğini, insanlık değerlerini, demokrasi ve sosyalizmi hedefleyen ideolojik bir saldırı olarak nitelendirildi. Açıklamada devamla şunlar belirtildi:

“Komplocu güçler kirli siyasi ve ekonomik çıkarları uğruna Önderliğimizin imha edilmesi, hareketimizin tasfiyesi ve halkımızın katliamlarla ezilmesini hedeflemiştir. Ancak başta Önderliğimizin direnişi olmak üzere ‘güneşimizi karartamazsınız’ şiarı ile çocuk, genç, kadın, yaşlı yüzü aşkın insanımızın bedenini ateşe verdiği direniş ve onlarca yoldaşımızın fedai eylemleri,  halkımızın görkemli direnişi ile imha konsepti boşa çıkarılmıştır.  Komploya karşı ateş çemberi olan ‘güneşimizi karartamazsınız’ direnişçileri ve Sara Rojbin, Ronahi yoldaşlarımızın şahsında tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.  Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir özgürlük ve hakikat direnişçisi olan Önderliğimizin yine direnişi kesintisiz yükselten kadınların ve halkımızın direnişini selamlıyoruz.”

Kürt halkının bugün 4 parça Kürdistan’da geliştirdiği direnişin komplocu güçlere verilen en anlamlı yanıt olduğunu vurgulayan KJB, Rojava’daki direnişi selamladı; komplonun yıldönümünde Halep’in Eşrefiye semtinde Rejim güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırıyı ve 7 YPG savaşçısının katledilmesini kınadı.

KOMPLO DEVAM EDİYOR

Komplonun bugün de devam ettiğinin altını çizen KJB Koordinasyonu açıklaması şöyle devam etti:

“Önderliğimiz 14 yıldır İmralı işkencehanesinde geliştirilen bütün insanlık dışı uygulamalara karşı Demokratik, Ekolojik, Cinsiyet özgürlükçü paradigma ile tarihin en büyük özgürlük ve hakikat direnişini geliştirmektedir. Önderliğimiz günlük olarak çürütme, sağlık ve psikolojik olarak tüketme ve bitirme sistemi olan İmralı koşullarına insanüstü bir irade ile direnmektedir.  Sistem güçleri bu direnişi bölgenin yeniden dizaynı önünde en büyük alternatif duruş ve engel olarak görmekte ve saldırılarını topyekun bir biçimde yoğunlaştırarak sürdürmektedir. Bir buçuk yıldır Önderliğimiz üzerinde geliştirilen ağırlaştırılmış tecrit bu zihniyetin uygulaması olarak devam etmektedir.   

Türk devleti ve AKP hükümeti bir yandan Önderliğimizle görüşme yaparken bir yandan da Önderliksizliği kabul ettirmek için çok yönlü saldırı geliştirmekte ve Özgürlük kimliğinde statü kazanmamızı engellemek için saldırılarını yoğunlaştırmaktadır.  Komplonun 14.yıldönümü yaklaşırken Paris’te Sara, Rojbin, Ronahi yoldaşımızı alçakça katleden güçler, komplonun kirli ve sinsi bir biçimde devam ettiğini açık bir biçimde göstermiştir. Önderliğimizin ilk mücadele arkadaşlarından, PKK kurucu üyelerinden ve Kadın hareketimizin kurucularından Sara yoldaş başta olmak üzere üç kadın yoldaşımızı hedeflemeleri öncelikle Önderlikle Özgür Yaşam iradesinin ve ısrarının öncülüğü olan kadın özgürlük çizgimize bir saldırı olmaktadır.  Önderliğimiz bu durumu ‘ikinci Dersim’ katliamı olarak ifade etmiş bu saldırının Kürt kadını şahsında halkımıza katliam dayatması olduğuna işaret etmiştir.  İmralı sisteminin sürdürücüsü olan AKP Kuzey Kürdistan’da halkımızın demokratik özerklik statüsünde ki ısrarını hazmedememekte ve KCK tutuklamaları adı altında binlerce insanımızı tutuklamaktadır. Halkımızın demokratik, özgürlükçü taleplerini terörize etmekte ve linç kampanyaları, sokak infazları ve baskılarla sindirmeye çalışmaktadır. Cezaevlerini direniş merkezi yapan yoldaşlarımıza ve halkımıza dönük işkenceler, sürgün politikaları uygulamaktadır.  Halkımızda gittikçe gelişen ulusal birlik ruhu ve dayanışmasının ifadelerinden olan Viranşehir eylemine alçakça saldırmaktadır.  15 Şubat protestosu için sokaklara çıkan ve ‘Önderliksiz asla’ diyen direnişçileri hedefleyen AKP devleti,  Amed’de Şahin Öner adlı gencimizi alçakça katletmiştir. Şahin Öner şahsında halkımıza yapılan bu çirkin saldırıyı lanetliyor, Ailesine ve halkımıza baş sağlığı diliyoruz.

Komplonun yeni yıl dönümünü yaşadığımız bu günlerde de Önderliğimizin özgürlük, sağlık ve güvenlik koşullarının sağlanması mücadelesinde devrimci halk savaşını başarı ile geliştiren gerilla gücümüze dönük operasyonlar, hava saldırıları hız kesmeden devam etmektedir.”

KOMPLO BAŞARISIZ KALMAYA MAHKUMDUR

Tüm bu baskıların Kürt halkının mücadelesini geriletmediğini tersine güçlendirdiğini kaydeden KJB Koordinasyonu, başta Kürt kadınları ve gençleri olmak üzere Kürt halkını komplonun 14. yıldönümünü her alanda güçlü bir biçimde protesto etmeye, mücadeleyi yükseltmeye çağırdı:

“Önderliksizliği dayatan baskı ve zulüm karşısında hareketimiz ve halkımızın direnişi geriletilememiş tersine güçlenmiştir. Özgürlük kimliğinde bilinçli, örgütlü ve mücadele direnişini yükselten Kürt kadınları ve halkı olarak İmralı sistemini tarihe gömecek güçteyiz.  Önderliğimizin özgürlüğü temelinde  Demokratik Özerklik statüsüne kavuşma ve demokratik ulus  birliğimizi geliştirerek, bölgenin kardeşlik ve barışının öncülüğünü yükseltmede  her  dönemden daha güçlü ve örgütlü bir mücadele sürdürülmektedir. Bu temelde Kürt kadınları ve gençleri başta olmak üzere tüm halkımızı  Önderliğimizin özgürlüğü etrafından güçlü kenetlenmeye, direnişi yükseltmeye ve bu temelde 15 şubat komplosunu her yerde güçlü bir biçimde protesto etmeye çağırıyoruz. Zulme, köleliğe karşı özgürlük onuru, halkların kardeşliği, demokrasi ve sosyalizm değerlerini savunan herkesi halkımızın direnişinde ortak mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”