Kobanê Davası: Ülkenin geleceğini HDP belirleyecek

Kobanê Davası'nın duruşmasında mahkeme heyeti sözde tanıkları yönlendirmeyi sürdürdü. Siyasetçiler, ülkenin geleceğini ve cumhurbaşkanını HDP'nin belirleyeceğini vurguladı.

 

21'i tutsak 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 13’üncü duruşması 2’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına HDP Ankara il ve ilçe örgütleri, HDP’li milletvekilleri ile çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

Kadın siyasetçiler duruşma öncesi bekledikleri alanda zılgıtlar eşliğinde Kürtçe kilamlar söyledi.

Av. Kenan Maçoğlu, tanıkların dinlenilmesine dair beyanlarda bulundu. Maçoğlu, gizli tanık ABC123’ün ifadesinin hükümsüz olduğunu ifade ederek, CMK 147/1-i maddesine aykırı dinlenme işlemlerinin yapıldığını belirtti.

Ardından gizli tanık 225 SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Tutsak ve tutuksuz yargılanan siyasetçilerin isimlerini gizli tanık 225’e okuyan mahkeme başkanına tepki gösteren avukatlar, bunun usule aykırı olduğunu aktardı.

Tanık 225, siyasetçiler hakkında soyut beyanlarda bulundu. Tutuksuz yargılanan siyasetçilerin isimlerini sayan mahkeme başkanı, “Bu isimler hakkında örgütsel anlamda bir bilginiz var mı” diye sorarken 225, “Onları sadece HDP içerisinde faaliyet yürütmeleri nedeniyle tanıyorum” cevabını verdi. Buna rağmen mahkeme başkanı, ısrarla isimleri tekrar etti ve tanığı ifade vermeye zorladı.

MAHKEME HEYETİNE TEPKİ

Gizli tanığın teşhis etmesi için SEGBİS kamerasının siyasetçiler Pervin Oduncu ve Aynur Aşan’a doğru yönetilmesini isteyen mahkeme başkanına avukatlar tepki gösterdi. DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, mahkeme başkanına “Tanığı yönlendiriyorsunuz” diye seslendi.

Gizli tanık, HDP eski eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında bir bilgisi olmadığını söyledi.

225’in beyanlarında bocalaması dikkat çekti.

Mahkeme başkanı tanığa, “Bu kişiler Kobanê olaylarların neresindeydi” diye sordu. 225, “Kobanê olaylarında bölgede değildim. Oradakiler ne yapıyordu, bilmiyorum” dedi.

Tanık 225, “HDP’nin, DTK’nın toplantılarının hepsi örgüt toplantılarıdır” diyerek, kastettiği "örgüt toplantıları"nın resmi, legal toplantılar olduğunu itiraf etti.

Siyasetçi Pervin Oduncu, “Biz bir buçuk yıldır kendimizi ifade ediyoruz ve sizin taraflı olduğunuzu söylüyoruz. Ancak bugün ipin ucu iyice kaçtı. Siz gizli tanığı tek tek yönlendirdiniz. Siz kötü niyetlisiniz ve bütün mahkeme heyetini reddediyorum" dedi.

HDP Ankara İl yöneticileri, HDP’li milletvekilleri ve çok sayıda avukatın katıldığı duruşma, verilen aranın ardından Tevgera Jinen Azad (TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata’nın beyanlarıyla devam etti.

Akat Ata, mahkeme başkanının SEGBİS kamerasını siyasetçilere yönelterek “teşhis” işlemi yaptırmasına tepki gösterdi.

'ÜLKEYİ CEHENNEME ÇEVİRDİLER'

Gizli tanığın soyut beyanlarına dikkat çeken Akat Ata, "Nefes alsak, ‘örgüt adına nefes alıyorlar’ diyeceksiniz" dedi.

“Gizli tanık kendini kurtarmak için birilerine iftira atmak zorunda” vurgusunda bulunan Akat Ata, şunları söyledi: “Bizim legal siyaset yapma hakkımız yok mu? O zaman çıksınlar açık açık desinler ki: ‘Kürtlere siyaset yapma hakkı yoktur.’ Hatta ‘Kürt kadınlarına yoktur’ desinler. Bu akıl ülkeyi cehenneme çevirdi.”

'TANIKLAR BASKI ALTINA ALINIYOR'

HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, dinlenecek tanıkların beyanlarının kendilerine iletilmesi gerektiğini vurgulayarak “Aksi takdirde bir kör dövüşüne mahkûm ediliyoruz. Nesnel ve objektif bir hukuki hak zemini tanımıyorsunuz. Ne çıkarsa bahtımıza diye bekliyoruz. Beyanların içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz. Duruşma salonunda duyduğumuz, algılayabildiğimiz kadarıyla biliyoruz” diye konuştu.

Yüksekdağ, mahkemenin usulsüzlüklerine dikkat çekti.

Tanıkların yönlendirildiğine değinen Yüksekdağ, şöyle konuştu:

“Tanıklar, müştekiler bizden korkmaz. Sizden korkuyor. Biz mi baskı altına alıyoruz tanıkları? Siz bağırıp çağırıyorsunuz. Bu koşullarda bizim lehimize alınan bütün ifadeler hükümsüzdür. Tanıkları vicdana çağırıyorsunuz, yemin ettiriyorsunuz. Öncelikle sizin kendi vicdanınızı dinlemeniz gerek. Bu dosyada getirilen tanıkların bir kısmı çıkar karşılığında itirafçılık yapan kişilerdir. Diğerleri de garibandır. Sizin baskılarınızla tanıklık yapmak zorunda kalanlardır. Gerçek anlamda objektif bir tanıklık sürecinden bahsetmek mümkün değildir.

Biz her türlü iddia karşısında kendimizi savunabiliriz. Ancak bunu yapamayacak gariban tanıkları bu şekilde kullanmaktan vazgeçin."

'MAHKEME BAŞKANI KADIN DÜŞMANI'

DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Ben hukuk okumadım ama sayenizde hukuk da öğrendim. Bu kumpas davası HDP’yi bertaraf etmek için açılmıştır. Kaç defa sizi hukuka davet ettim, icabet etmediniz" diye belirtti.

Mahkeme başkanının kadınlara yönelik bir tahammülsüzlüğü olduğunun altını çizen Tuncel, “Özellikle kadın siyasetçilere söz vermiyorsunuz. Kadınlara karşı özel bir tarzınız var. Gültan Kışanak, devamlı olarak söz istiyor sizden. Bir türlü vermiyorsunuz. Kadınlardan korkmayın. Milyonlarca kadın buradaki kadınları takip ediyor. Siz ise itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz. Evde eşinize ‘sus’ diyorsunuz. Burada ise bize diyorsunuz. Kadın düşmanlığınızı bu kadar açığa çıkarmayın” dedi.

'SİYASETİ HDP BELİRLEYECEK'

HDP’nin hedef gösterildiğini aktaran Tuncel, son olarak “Bunun nedeni HDP’nin Türkiye’nin gelecek siyasetini belirleyecek olmasındadır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı da HDP belirleyecektir. Siz de bizim kim olduğumuzu, HDP’nin kim olduğunu biliyorsunuz. O nedenle doğru bir müzakere yapın. Beni hapsettiniz, ben de ancak bu kürsüden sözümüzü söylüyorum. Siyasette yürütülen hukuksuzluğa uymayın, kendi Anayasa’nıza uyun” diye belirtti.

Ardından söz alan Kürt Siyasetçi Pervin Oduncu, reddi heyet talebinin reddedilmesi üzerine tepki gösterdi.

'KESİNTİSİZ HUKUKSUZLUK UYGULANIYOR'

HDP eski MYK üyesi Meryem Adıbelli, avukatlarının duruşma salonunda olmamasından dolayı öncelikle gizli tanık beyanlarına ilişkin avukatlarıyla konuşmak istediğini belirtti. Adıbelli, “Bugünkü gizli tanığın ifadeleri gizli tanık Ulaş’ın ifadeleriyle aynı ancak tanık Gökalp Ulaş’ı boşa çıkardı. Siz ise bugünkü gizli tanıkla Ulaş’ı biraz güçlendirmek istiyorsunuz” şeklinde konuştu.

Mahkeme heyetinin bir buçuk yıldır kesintisiz bir biçimde hukuksuzluk yaptığını aktaran Adıbelli, “Siz bunu kasıtlı yapıyorsunuz. Gizli ve açık tanıkları duruşmayı getirdiğinizde bir kargaşa üretiyorsunuz" dedi.

'MAHKEME SÜRECİ İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ'

Daha sonra SEGBİS ile duruşma salonuna bağlanan Amed Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak, mahkeme sürecinin tutsak siyasetçiler için bir işkence merkezi olduğunu söyledi. Kışanak, “SEGBİS salonları da duruşma salonudur. Buradaki insanların kendilerini mahkeme salonunda gibi ifade edebilmesi gerekir. Burada 3 gündür meramımızı anlatmaya çalışıyoruz ancak bizi duymuyorsunuz. Burada bir sorun var diye anlatmaya çalışıyorsunuz. Hiç mi sizi ilgilendirmiyor? Size burada tadilat olduğunu, boya yapıldığını daha önce söyledim Nefes alamıyoruz. Sağlığımız bozuldu ama siz bununla hiç ilgilenmiyorsunuz. Bari biraz ilgileniyormuş gibi yapın ve açıktan işkencenin tarafı olmayın” şeklinde konuştu.

Kışanak, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bize tanık beyanlarının alınacağını önceden haber vermeniz gerekiyor. Biz öncesinden okumadan nasıl cevap vereceğiz. Bu hukuksuzluktur. Eğer bu tanık bu işi yapma karşısında suçlarının affedilmesi şartının konulduğu bir insansa sizin duruşma salonunda kurduğunuz baskıdan dolayı kimin ismini söyleseniz onun hakkında suçlamalarda bulunması beklenir çünkü korkar. Bugün de bu yaşandı. Tanığın baskı altında olabileceğine yönelik aklınızda bir şüphe var mı? Hayır yok. Sizin için hukukun üstünlüğü yok. Ben böylesini 12 Eylül’de bile görmedim.

Demokrasiyi savunmak için örgütlenme hakkımı savunacağım. Bun iktidarın memleketini batırdığını söyleyeceğim. Suç mu bunlar? Yasal olarak suç değil ama yargılıyorsunuz. Bir toplum bu kadar bastırılamaz, susturulamaz. İnsanın ruhunda özgürlük vardır. Allah’a inanıyorsanız insanı yaratırken özgür yaratmıştır. Köle yaratmaz. Bin yıllardır insanlık özgürlüğün yollarını aradı. O nedenle baskılarla , tehditlerle bir yere varamazsınız. Sabah gizli tanık dinleme tavrınız bile sizin heyet olarak reddedilmenizi gerektirir ama mecburen savunma yapmam lazım. Bizi daha fazla hukuksuzluğa bulaştırmaya çalışmayın.”

Ardından HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi de dahil olmak üzere birçok cezaevinde tadilatlara ve yenilemelere başlandığını aktarırken, “Sanırım bu tadilatlar bizim için yapılmıyor. Yeni gelecek olanlar için yapılıyor. Temiz yerlerde kalsınlar diye yapılıyor” dedi.

'DEVLET HALKA KUMPAS KURUYOR'

225 adlı gizli tanığın dinlenilmesi esnasında mahkeme başkanının tanığı yönlendirdiğini hatırlatan Demirtaş, “Bunlar kayıtlara geçti. İleride bu dava değerlendirildiğinde bunları da ortaya dökeceğiz. Gizli tanık iddialarında arkadaşlarımın yasa dışı faaliyetler yürüttüğünü söyledi. Yıllardır bu arkadaşlarımla birlikte siyaset yaptım. Bir kez olsun illegal bir faaliyetin içinde yer aldıklarını görmedim” dedi.

Demirtaş şöyle devam etti: “İnsanlara PKK yöneticiliği vasfını yüklemek o kadar kolay ki Türkiye’de. Bundan PKK bile rahatsız. PKK’de bırakın yöneticiliği, üye bile olmak çok zordur. Nasıl herkes yönetici? Bir devlet kendi yurttaşına kumpas kurarsa o devletin kendi sorunlarını çözmesi zorlaşır. Türkiye Devleti, MGK kararı ve Cumhurbaşkanı onayıyla defalarca PKK’yle ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüşmeler yaptı ama AKP döneminde 7 defa ciddi görüşmeler yapıldı.

“Devran çok hızlı dönecek” diyen Demirtaş, bu topraklara barış getireceklerini ifade ederek, “Halk sandıkta kararını verecek. Seçimden sonra bizi serbest bırakacaklar beklentisi içerisinde değiliz. Seçimden sonra da kalabiliriz. Biz seçimden sonra adil yargılanacağız diyoruz. Suçluysak yine cezamızı alırız. Bugün ülkenin düşmanı diye baktığınız siyasetçiler faaliyet yürüttüğü dönemde Hakan Fidan, Öcalan’la en çok ilgilenen insanlardan biriydi. Fidan’ın Öcalan hakkında ‘Muazzam fikirleri var. Gonzalo’dan sonra Öcalan’ın fikirleri beni en çok etkilemiştir’ sözlerini ben kulaklarımla duydum” dedi.

'MAHKEME POLİSE ÖRNEK OLUYOR!'

Aynur Aşan, mahkemenin hukuksuzluklarını eleştirirken, “Heyet, burada davayı takip eden polis ve askerlere örnek oluyor ve ‘sizin dışarıda uyguladığınız anti demokratik uygulamalar doğrudur’ diyor” diye belirtti. Aşan, savunmanın bir gün ile sınırlandırılması nedeniyle kaygılı olduğunu ifade ederken, “Bu kadar suçlamalara karşı kendimi özgür bir şekilde hazırlamam gerek” diyerek bu karardan vazgeçilmesini talep etti.

Bu duruşma periyodunda dinlenilmesi planlanan Tanık Turan Türköz ve Lokman Abiş ve Menderes Öner ile ilgili mahkemelerce gelen kararların UYAP’tan dosya arasına kaydedildiği bildirildi. Başkan, tanık Öner hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan beraatine karar verildiğini, Abiş hakkında 4 yıl 2 ay hapis cezasına karar verildiğini, Türköz’ün ise mahkumiyetine karar verildiğini açıkladı. Tanık Mahmut Yıldız’ın ve tanık Cebrail Sayar’ın ise vefat ettiğini söyleyen mahkeme başkanı bunun üzerine vefat eden tanıkların dosyada bulunan ifadelerini okudu.