Kobanê Davası avukatları Sincan'a çağırdı

'Kobanê Davası' duruşması öncesi açıklama yapan avukatlar, herkesi 20 Eylül’de Sincan Cezaevi Kampüsü'ne çağırdı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ve dava avukatları, 20 Eylül’de başlayacak Kobanê Davası’na ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ankara’da bir otelde düzenlenen toplantıya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Cahit Kırkazak ve HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Kenan Maçoğlu katıldı.
Ümit Dede, “HDP Kumpas davasının 4’üncü kumpas serisi başlıyor. Sözde yargılama sürecinin nasıl yürütüldüğüne ilişkin bilgi vermek, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bu toplantıyı yapıyoruz” dedi.

'DEVLET SEFERBER OLDU AMA BİR ŞEY BULAMADILAR!'

HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Kenan Maçoğlu da "2018’de Erdoğan, Cumhurbaşkanı kampanyası ile birlikte yeni bir savcı atandı ve dosyaya gizlilik kararı alındı ve yeni delil yaratma çabalarına girişildi. İki sene boyunca tanık, itirafçı ve gizli tanık bulmak için savcılığın yoğun bir çabası oldu. Türkiye’nin bütün illerine yazılar yazıldı. Gizlilik kararı ardından yeni delil yaratma çabalarına girildi. İki sene boyunca tanık, gizli tanık bulma çabası oldu. Türkiye’nin bütün illerinde emniyet, jandarma ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) seferber edildi, ancak yine de bir şey bulunmadı” dedi.
Maçoğlu, HDP’nin rehin tutulan eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklanmasının ardından savcılık ve emniyetin kumpas girişimlerinin daha da yoğunlaştığını ifade etti.
HDP’ye dönük açılan Kapatma Davası iddianamesinde de ayrıntılı bir çalışma yapıldığı ve birbiriyle paslaşıldığını gördüklerinin altını çizen Maçoğlu, buna dair belgeleri yargılama aşamasında sunacaklarını belirtti.
ÖHD Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya da Sincan Cezaevi Kampüsü’nde 26 Nisan’da başlayan yargılama sürecine dair bilgilendirmede bulundu.

AV. KAYA: AVUKATLARIN ALINMADI, SIRALARDA POLİSLER OTURTULDU

Alelacele bir soruşturma ve iddianame hazırlanarak, yargılamaya geçildiğini dile getiren Kaya, şunları söyledi: “Soruşturma aşamasında hukuksuzlukların devamı olarak tensip zaptının 25 Nisan tarihine verilmesi ile başladık. Pazar gününe duruşma günü veren bir mahkeme ile karşılaştık. Mahkemede yargılananların savunmasını kesintisiz bir şekilde alarak, duruşmayı bitirme niyetindeydi. Bütün televizyonlarda görmüşüzdür, avukatların alınmadığı, sıralarda polislerin oturduğu bir yargılama ile karşı karşıya kaldık. Avukatların ve yargılananların mikrofonları kapatıldı. Yargılananların SEGBİS ile sesini duyurmaya çalıştıkları, duyuramayınca kağıtlarla söz almaya çalıştıkları bir manzara ile karşılaştık. Mahkeme hukuka aykırı olarak duruşmayı bir an önce bitirmeye çalışıyor.”
Av. Kaya, "Mahkeme ısrarla iki haftalık duruşma periyodunda devam etme niyetinde. Henüz 378 klasörden oluşan dosya yargılananlara ulaştırılmadı. Bu celse de iki hafta sürecek. Şu anda 20 arkadaşımız tutuklu, 8 arkadaşımız geçen celse tahliye edildi. Duruşma çarşamba günleri olmayacak” dedi.

AV. KIRKAZAK: DEMOKRATİK SİYASET HEDEFTE

Selahattin Demirtaş’ın avukatı Cahit Kırkazak da yargılamanın başından beri bir kumpas davası ile karşı karşıya olduklarını bildiklerini ifade etti. Bu tip kolektif davaların “gösteri davaları” olduğunu söyleyen Kırkazak, “Yargılama sürecinde gördük ki kumpas tespitimiz bizi haklı çıkaracak nitelikteydi. Peki bu kumpasın alt yapısında ne var? Bu kumpasın altyapısında aslında Kürtler üzerine HDP’yi, HDP üzerine Türkiye demokratik muhalefeti ve Türkiye toplumsal mücadelesini tasfiye etmeye yönelik bir ajandanın pratikleştirilmesine ilişkin bir süreç var" diye belirtti.
Av. Kırkazak, iddianamenin hızlıca kabul edilmesi ve duruşmalarda yaşananların da bu süreci özetlediğini belirtti, şöyle dedi: "Mahkeme Başkanı’nın ‘merakımdan soruyorum’ şeklinde başladığı yargılama ile ilişkisi olmayan soruları, ‘Nasıl bir rejim istiyorsunuz’, ‘HDP binaları neden saldırıya uğramadı’ gibi soruları Türkiye kamuoyunun yıllardır siyasal iktidarın beyanları ve propaganda araçları olarak mahkeme salonunda mahkeme heyeti tarafından arkadaşlarımıza sorulması bile iktidarın Türkiye toplumunu, Kürtleri ve HDP’yi tasfiye amacının ajandasını açıkça önümüze koymaktadır. Ne yazık ki mahkeme üyelerinin bir tanesinin sorduğu ‘HDP binaları neden saldırıya uğramadı’ sorusunun sorulduğu dönemde İzmir’de HDP İl Örgütü’nde HDP çalışanı Deniz Poyraz katledildi. Ve devamında da Konya’da, Ankara’da, Afyon’da Kürtlere ve HDP'lilere yönelik saldırılar gerçekleşti. Bunlar toplumsal bir lincin göstergesi ve bu dava da buna hizmet ediyor. Türkiye toplumunun 20 Eylül’de başlayacak duruşmaları takip etmesi, kumpası deşifre etmesi, yargılananların özgürlüğe kavuşturulması Türkiye muhalefetinin yararına olacaktır."

DEDE: DEMOKRASİ VE HUKUKU SAHİPLENMEK İSTEYENLER GELMELİ

Yeniden söz alan HDP’li Ümit Dede ise hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunun yargılamanın “kumpas davası” olduğuna ikna olduğunu söyledi, şunları ekledi:
"Bu sadece Kürt siyasetçiler ve HDP’ye değil, Türkiye demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü sahiplenme olacaktır. Tüm demokratik kesimleri, hukuk örgütlerini, baroları ve avukatları Sincan’da görülecek duruşmaya davet ediyoruz."