Kobanê’de ki yabancı gazeteciler: DAİŞ’i darbeleyen tek güç Kürtler
Kobanê’de ki yabancı gazeteciler: DAİŞ’i darbeleyen tek güç Kürtler
Kobanê’de ki yabancı gazeteciler: DAİŞ’i darbeleyen tek güç Kürtler
YPG/YPJ savaşçılarının DAİŞ çetelerine karşı verdiği tarihi Kobanê direnişini takip etmek için riskleri göze alan yabancı gazeteciler, Kobanê’ye tank ve toplarla saldıran DAİŞ’e karşı Kobanê’lilerin ferdi silahlarla kendi topraklarını savunup tarihi bir direniş sergilediğini belirterek, DAİŞ’le savaşıp çeteleri darbeleyen tek gücün Kürtler olduğunu söyledi.
104’üncü gününe giren Kobanê direnişinde DAİŞ çetelerine ağır darbeler vuran ve saldırıları püskürtüp karşı hamle başlatan YPG/YPJ savaşçıları dünya basını tarafından ilgiyle takip ediliyor. Tarihi direnişi yerinde takip etmek için Amerika, Almanya, Holanda, Fransa, İtalya, İsveç, Japonya, İngiltere, Belçika ve Irak’ın yanı sıra birçok ülkeden onlarca gazeteci Kobanê’ye geliyor. Sınır kapısının kapalı olmasına karşın birçok zorluğu göze alarak, Kobanê’ye geçen dünyaca ünlü basın kuruluşlarının muhabirleri, YPG/YPJ’li savaşçılarının tarihi direnişinden notları kamuoyuyla paylaşıyor. Son 3 yıldır bölgedeki gelişmeleri takip eden ve DAİŞ saldırılarının başladığı 15 Eylül tarihinde de Kobanê’de bulunan İsveç ETC Gazetesi muhabiri Jeakim Medim, Kürtlerin daha önce dünya kamuoyu tarafından çok tanınmadığını ifade ederek, 3 ayı geride bırakan direnişin tüm dünyanın ilgisini Kürtlere çevirdiğini söyledi.
‘DAİŞ’İ DURDURAN TEK GÜÇ KÜRTLER’
Kürtlerin direnişle kendilerini ispatladığını belirten ETC muhabiri Jeakim Medim, DAİŞ saldırılarına karşı savaşan ve saldırıları boşa çıkaran tek gücün Kürtler olduğunu vurgulayarak, “Saldırılarda hem Rojava’nın diğer bölgelerinde hem Kobanê’ye gelmiştim. O zaman dünya basını, Rojava devrimi ve burada yaşananlara karşı sessizdi ve gündeminde değildi. Saldırılara karşı verilen direnişle birlikte bu bölge dünyanın temel gündemlerinden biri olmaya başladı. Çünkü DAİŞ’e karşı savaşan ve onları durdurmayı başaran bir bölge oldu. Daha önce kimse DAİŞ’e karşı savaşmadı ama burası savaştı ve büyük bir direniş sergiledi. Bu da burayı dünyanın gündemine taşıdı” dedi.
‘YPG İLERLEDİKÇE GERİ DÖNEN SİVİLLERİN SAYISI ARTIYOR’
DAİŞ’in tüm saldırılarına rağmen Kobanê’de binlerce sivilin bulunduğunu hatırlatan gazeteci Jeakim Medim, “Gelmeden önce birçok kişi Kobanê’de sivillerin olmadığını söylüyorlardı. Direnişin de bu denli kapsamlı olmadığı yönünde bazı iddialar vardı. Ama buradayım ve bugün gittiğim bir nokta daha bir ay öncesinden DAİŞ’ten temizlenmişti. YPG adım adım DAİŞ tarafından işgal edilen bölgeleri temizleyip ilerleyişini sürdürürken, dün gece bile bazı ailelerin Kobanê’ye döndüğünü gördüm. Tüm saldırılara rağmen Suruç’ta, Diyarbakır’da bulunana aileler buraya dönmek istiyor ve bazıları da geri dönüyor” şeklinde konuştu.
‘BÖYLESİ İRADE GÖRMEDİM’
Daha önce farklı yerlerde yaşanan savaşları takip ettiğini söyleyen Jeakim Medim, Kobanê’de direnen savaşçıların kararlığını başka hiçbir yerde ve hiçbir orduda görmediğini dile getirirken, şöyle konuştu: “Kobanê direnişi, yerel halk, Kürdistan’ın diğer parçaları ve farklı yerlerden gelen insanların katılımıyla devam ediyor. Halep’te, Irak’ta, Suriye’de, başka yerlerde de savaşan güçleri gördüm ama burada ellerindeki kısıtlı imkan ve silahlarla çok farklı bir duygu ile savaşan insanlar var. Bu kadar kapsamlı saldırıya rağmen hala Kobanê’nin kendi halkının elinde olması ve bu kadar kapsamlı bir savunmanın yapılması güçlü bir iradenin varlığını ispatlıyor.”
‘İNSANİ DEĞERLER SAVUNULUYOR’
Rojava ve Kobanê halkının kendi öz gücüne dayalı olarak, hiçbir yerden destek almadan kendi savunmasını yaptığına dikkat çeken Jeakim Medim, “Burada da Rojava’nın diğer bölgelerinde savaşanlar hiçbir yerden destek almadan kendi öz güçlerine dayalı bir mücadele yürütüyorlar. Böylece kendi sistemlerini de savunmayı ve kendilerini kabul ettirmeyi amaçlıyorlar” dedi. “Kobanê’de savaşanların savundukları şey sadece kendi toprakları değil. Burada insani değerlerin savunması yapılıyor” diyen Jeakim Medim, YPJ’li savaşçıların direnişe öncülük ettiğini vurgulayarak, “Bu savunmanın içerisinde ki kadınlar kendi özgürlükleri ve hakları için bu savunmanın içinde yerlerini alıyorlar” dedi.
‘DİRENİŞ KOBANÊ’Yİ KOBANÊGRAD YAPTI’
DAİŞ’in tüm gücüyle Kobanê’ye saldırdığını hatırlatan Jeakim Medin, “DAİŞ’in bu kadar kapsamlı saldırısına rağmen Kobanê halkı ciddi bir direniş sergiledi. Sürekli takviye edilen bir güce karşı kentini korudu. Evet, belki DAİŞ bazı noktaları işgal etti. Ama hedeflediklerini başaramadı. Kenti ele geçirme amaçları direnişle birlikte kırıldı” dedi. Konuşmasının sonunda Kobanê direnişinin dünya gündeminde ikinci Stalingrad olarak tarihteki yerini aldığını belirten Medin, “Bu direniş Stalingrad direnişi gibi Kobanê’yi ‘Kobanêgrad’ yaptı” dedi.
‘KÜRTLER UĞRADIKLARI BASKILAR KARŞISINDA YILLARDIR MÜCADELE EDİYOR’
Kobanê’de bulunan ve uzun yıllardır bölgedeki gelişmeleri takip eden Japonya’nın Asiapress Gazetesi muhabiri İko Tamamoto, DAİŞ saldırılar karşısında Kobanê’de bir direniş olduğunun Japonya ve dünya kamuoyu tarafından bilindiğini belirterek, “DAİŞ’in Kobanê’yi kuşattığı ve karşı bir direnişle karşılaştığı biliniyor fakat bu denli önemli bir direniş olduğunun farkında değiller” dedi. 10 yıl önce Suriye’ye geldiğini söyleyen Japon Gazeteci İko Tamamoto, “O zaman geldiğimde Kürtler meşru taleplerini dile getirdiği için Suriye rejimi tarafından tutuklanıyorlardı. Gördükleri bu baskılara karşı bazıları dağlara çıkıp özgürlükleri için mücadele ederken, bazıları da burada mücadele ediyordu” diyerek, Rojava halkının gördükleri baskılar karşısında hep bir mücadele içerisinde olduğunu dile getirdi.
‘KOBANÊLİLER TOPRAĞINA ÇOK BAĞLI’
Tüm tehlikelere rağmen Kobanê’li binlerce sivilin topraklarını terk etmediğini dile getiren Japon Gazeteci Tamamoto, “Burada bulunduğum zaman gözlemlediğim kadarıyla binlerce sivil insan var. Savaş olmasına rağmen insanlar topraklarını terk etmemekte ısrar etmiş. Burada bulunanların yanı sıra Türkiye’ye geçen sivillerin de dönmek istediğini biliyorum. Fakat Türkiye buna izin vermiyor” dedi. Kobanê halkının topraklarına olan bağlılığına Japonya’dan bir örnekle değinen Gazeteci Tamamoto, “Biliyorsunuz Japonya’da Fulkuşima nükleer faciası yaşandı. Radyasyon nedeniyle devlet o bölgeyi boşalttı. Fakat yurt özlemi onların geri dönmesine sebep oldu. Buradaki de benzer bir durum. Burada da insanlar tüm tehlikeye rağmen topraklarından vazgeçmeyerek buraya dönmek istiyor” şeklinde konuştu.
Son olarak insani yardımlara ilgili konuşan Tamamoto, “İnsani yardımlar var. Fakat bu yeterli değil. Burada yaşayan binlerce sivil var ve bu yardımların yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Özellikle BM ve uluslararası yardım kuruluşlarının insani yardımlar konusundan kampanyalar başlatması gerekiyor” dedi.