AKP-MHP iktidarının, Kobanê’nin Helîncê köyünde Kürt kadınlarını katletmesine dönük tepkiler dinmiyor.

KCDK-E: DAİŞ'İN YAPAMADIĞINI YAPMAK İSTİYOR

KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı, "Türk devleti Kürde ait ne varsa onu yok etmek için her tür barbar katliama başvurmaktadır. Eli kanlı faşist diktatör Erdoğan, çocuk, yaşlı ve kadın demeden katliamlarını sürdürmektedir" dedi.

"Şehit cenazelerine işkence yapan, mezarlıklara saldıran, Kürdistan doğasını tahrip eden soykırımcı Türk devleti ve eli kanlı ordusu Kobanê’de kadınları hedef alarak yeni katliam gerçekleştirdi" diyen KCDK-E, şunlara dikkat çekti: "SİHA’larla Kobanê’nin Helîncê köyüne yapılan bu saldırı sonucu Kongreya Star Fırat Koordinasyon Üyesi Zehra Berkel’in de aralarında bulunduğu 3 Kürt kadın şehit düşmüştür. Faşist Türk devleti adeta DAİŞ barbarlarının intikâmını alırcasına Kürt kadınına saldırmakta ve DAİŞ’in yapamadığını yapmaya çalışmaktadır. Dün DAİŞ’e karşı alkışladıkları Kürtlerin bu katledilmesine sessiz kalan uluslararası güçler de sorumludur."

EYLEM ÇAĞRISI

KCDK-E, "Bu vahşi saldırı karşısında Kürt kadını ve halkı diz çökmeyecektir. Gericiliğe, faşizme ve Türk devletinin soykırımcılığına karşı mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. Halkımız faşizmi yenilgiye uğratıncaya kadar mücadelesini direnişle sürdürecek" mesajını verirken, şu çağrıyı da yaptı:

"Halkımızı tüm duyarlılığı ile bugün saat 18:00'de  TJK-E öncülüğünde gerçekleştirilecek eylemlere katılmaya çağırıyoruz."

JKŞ: ULUSLARARASI GÜÇLER KATLİAMIN ORTAĞI

Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ), saldırıyı sert bir dille kınadı. Türk devletinin kadın düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. Açıklamada, Türk devleti, bu saldırılarını emperyalist güçlerin haberi olmadan gerçekleştiremez. Başta Rusya olmak üzere uluslararası güçler bu katliamın ortağıdır” denildi.
Açıklamada, Türk devletinin kadınları hedef alan saldırılarıyla devrim kazanımlarını yok etmeyi amaçladığı vurgulanarak, "Bu saldırı aynı zamanda tüm kadınlara yöneliktir. Tüm kadınlara, irademizin hedef alındığı bu saldırılara karşı alanlara çıkma çağrısında bulunuyoruz. İşgalci Türk devleti, işlediği bu suçların hesabını verecek” diye belirtildi.

TJA: KATİL BELLİ, PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!

Özgür Kadın Hareketi (TJA), "Her gün 3 kadın seçilerek öldürülüyor.  Sakine, Leyla, Rojbîn, Hevrîn, Sêvê, Fatme, Pakize, Gulistan, Melek, Zehra, Hebun, Emine, bunlar sadece bazıları. AKP-MHP faşist yönetimi Kürt kadınları katletmekte sınır tanımıyor" dedi.

"Kürt kadını öldürmek için adeta yemin edilmiş" vurgusunda bulunulan açıklamada, "Bilinsin ki bunun peşini bırakmayacağız. Uluslararası devletlere sesleniyoruz! Katiller belli. Katiler uluslararası arenada hesap verene kadar mücadelemiz devam edecek" denildi. 

DBP: KÜRT KADINI DİRENİŞLE CEVAP VERECEK

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ise Türk devletinin Kürt karşıtlığı siyasetinin artık sınırları aştığı ve Kürtlerin yaşadığı her alana yayıldığını belirtti. 

Açıklamada, "Yeminli Kürt ve kadın düşmanlığı yapan bu iktidar, Türkiye’yi bir savaş ortamına sürüklerken, kadınların öncülük ettiği Rojava devrimini de boğmaya çalışmaktadır. Dünyaya korku salan, faşist bir diktatörlük kurma yolunda ilerleyen IŞİD ordularını dağıtan, başta Kobanê olmak üzere tüm Ortadoğu’da zihniyet devrimini yaratan Kürt kadınlarını hedef almaları bu sebeptendir" denildi.
DBP, "Diktatörlük hevesinde bulunanlara ise en iyi cevabı Kürt kadınının devrimci direnişi cevap olacaktır" mesajını verdi.

DTK: HALKLAR BU OYUNA DAHİL OLMAMALI

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Türk devletinin, Kürt halkının nefes aldığı her yere saldırmaya devam ettiğini belirtti. "BM yönetimindeki Maxmûr kampından sonra dün de Kobane’nin Helincê köyüne SİHA’lar ile saldırı yaparak üç Kürt kadını katletti. Katiamı en sert şekilde kınıyoruz" diyen DTK, şunları ifade etti: "İktidar bu saldırıları yapmaya devam ettikçe kaybedecek. Halklarımız iktidarın halklar arasında geliştirmek istediği savaş oyununa dahil olmamalıdır. İktidarın hedefi savaşı derinleştirerek ömrünü uzatmaktan başka bir şey değildir. Kürt meselesinin savaş ve şiddet politikalarıyla çözülemeyeceğini bilmelerine rağmen bunda ısrar etmek halkın toplumun yararına değil iktidarın menfaatlerine hizmet etmektedir."