‘Kobanê’deki tarihi direnişe insanı duyarlılıkla destek olunmalı'

‘Kobanê’deki tarihi direnişe insanı duyarlılıkla destek olunmalı'

Çete saldırıları nedeniyle göç eden Kobanêlilerin durumunu yerinden incelemek ve ihtiyaçlarını tespit etmek için gelen Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi (ABDEM) heyeti, umut ve acıyı bir arada gördüklerini belirterek, direnişler yazılan tarihe herkesin insanı duyarlılıkla destek vermesi gerektiğini söyledi.  Heyet Suruç’ta yaşayan binlerce Kobanêli için duyarlılığın daha artırılması çağrısı yaptı.

DAİŞ'ın işgal girişimlerine karşı direnen Kobanêlileri yakından izlemek amacıyla çeşitli alanlarda faaliyet yürüten 57 Sivil Toplum Kuruluşu’nun (STK) temsilcilerinden oluşan Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi'nde (ABDEM), Suruç'a gelen 9 kişilik heyet, ilk izlenimlerini ajansımızla paylaştı. Çadır kentti giden ve gün boyu Kobanêlilerle görüşen heyette yer alan STK temsilcileri, gidecekleri ülkelerde Kobanê için kolları sıvayacaklarını dile getirdi.

'GÜLÜŞLERİ UMUT VERİYORDU’

ABDEM Yürütme Kurumu Eş Sözcüsü Şafak Arabacı, Kobanê’de 81 gündür devam eden direnişe ilişkin Avrupa’nın birçok ülkesinde çağrılarda bulunduklarını söyledi. Arabacı, “Avrupa’da yaşayan yurttaşları duyarlı olmaya çağırdık ve kendimizde direnişe sahip çıkmak amacıyla yaşanan vahşeti yakından görmek amacıyla buraya geldik” dedi.

Arabacı, bir dizi temaslarda bulunduklarını söyleyerek, “Basından Kobanê halkının yaşadıklarını görebiliyorduk ama gelip görmek ve dokunmak çok daha faklı bir duygu yarattı” diye belirtti. Kobanêlilerin kaldığı çadır kentlerde çocukların yalın ayak dolaşmalarının kendisini çok etkilediğini dile getiren Arabacı, “Hala alt yapısı tam olarak hazırlanmayan çadır kentlerde çocuklar, kadınlar ve erkekler kalıyorlar. Çok fazla ihtiyaçları var. Bunlar için kolları sıvamak lazım” diye belirtti. DAIŞ çetelerin saldırıları sonucunda topraklarından göç eden insanların savaşın korkunç yüzünü yansıttığına işaret eden Arabacı, Kobanêlilerin savaşın dramatik ve psikolojik süreci yaşamalarına rağmen gözlerinde olağan üstü bir yaşama yaşam sevici ve gülüşlerinin kendilerine umut verdiğini aktardı.

'ÖZGÜR BİR YAŞAMI İNŞA EDEBİLECEKLERİNİ HERKESE GÖSTERDİLER’

Suruç’ta gönüllüler ordusundan komünal bir yaşam kurulduğuna dikkat çeken Arabacı, “Yaşadığımız acılar yaşam içerisinde bize profesyonel olmayı da öğretmiş. Bütün olanaksızlığa rağmen herkesin ihtiyaçlarına cevap olunmaya çalışılıyor" diye belirtti. DAİŞ çeteleri tarafından katledilenlerin mezarlarını ziyaret ettiklerini söyleyen Arabacı, “Onları orada yatıyor görmek yüreğimi parçaladı. Ama biz biliyoruz; bu halk onuru, kültürü, kimliği için direndiği için yenilmeyecektir” dedi.

'HERKES ELİNİ VİCANINA KOYSUN’

ABDEM Yürütme Kurulu üyesi ve Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu’ndan Ali Ekber Pektaş, “Bizler çadır kentlerde dolaşırken üşüyoruz, çocuklar üstlerinden bir şey yokken dolaşıyorlardı. En önemlisi çocukların yaşadıkları sıkıntılar için bir an önce çözüm bulmak gerekiyor” dedi.  Herkesin eline vicdanına konup Kobanê halkı için ne yapılması gerektiğini düşünmesi gerektiğini işaret eden Pektaş, “Herkes kendi içinde ‘ne yapıyoruz’ ve ‘ne yapmalıyız’ sorularının muhasebesini yapması gerekiyor. Bizler gittiğimiz yerlerde gereken özeni göstereceğiz. Bu ertelenecek ötelenecek bir durum değil” dedi. DAİŞ çetelerinin saldırıları devam ettiği sürece Kobanêli yurttaşların kendi topraklarına dönemeyeceğini söyleyen Pektaş, çetelere uluslararası desteği devam etmesi durumda çete saldırılarının devam edeceğini, bu savaşın mağdurlarının yalnız bırakmaması gerektiğini dile getirdi.

'NE YAPMALI’

ABDEM bileşeni Kadın Barış İnisiyatifi üyesi Latife Fen, savaşın tahribatlarını görmek ve dayanışma amacıyla yapacakları yardımları somutlaştırmak amacıyla geldiklerini getirerek, “Kobanêlilerin üzerinde bir çatı ve 3 öğün yemek yiyebilecekleri imkanlar yaratılmış ama bunca insanın beslemek ve bakmak Suruç halkının kaldırabileceği kolay bir şey değil” dedi. Kobanêli çocukların her şeye rağmen gülümsesin kendilerine umut verdiğini dile getiren Fen, kadınların gözlerinde ise savaşın derin izleri olduğunu, bu dönemin kısa sürmesini ve herkesin kendi topraklarında büyüyeceği koşulların yaşamasını diledi. Suruç’a geldiği andan itibaren “Ne yapmalı” soruna yanıt aradığını aktaran Fen, “Bu zamana kadar sadece tek kanaldan para topladık. Avrupa’ya gidince arkadaşlarımla konuşacağım.  Bir an önce Avrupa’da daha büyük kesimlere ulaşıp dayanışmayı büyüteceğiz” diye belirtti.

'YARDIM TOPLAYACAĞIZ’

Avrupa Sürgünler Meclisi Yürüteme Kurulu üyesi Esma Uzun, Avrupa’da haftada 4 gün Kobanê için eylem yaptıklarını, yaşanan zulmü anlatmaya ve Avrupa'da bir kamuoyu oluşturamaya çalıştıklarını dile getirdi. Kobanêlileri gördüğü için hem çok mutlu hem de çok üzgün olduğunu aktaran Uzun, “Dersimliyim. Kürtlerin Kobanêliler için verdiği emek ve çalışma beni çok mutlu etti. Ama bütün bunlara rağmen çocuk ve kadınların yaşadıkları dram karşısında çok çaresiz hissettim çok üzüldüm” dedi.

Kobanêliler için toplanan erzak depolarını gezdiklerini belirten Uzun, “Erzak deposunda yiyecekler çok sınırlı derecede kalmış. Bunun için biran önce bir şeyler yapılması gerekiyor yoksa bu insanlar aç kalacak. Umuyoruz; yardımlar devam eder. Bizler de gittiğimiz ülkelerde Kobanêliler için yardım toplamaya devam edeceğiz” dedi.