Kobanêliler salgın hastalıklarla karşı karşıya!
Kobanêliler salgın hastalıklarla karşı karşıya!
Kobanêliler salgın hastalıklarla karşı karşıya!
Suruçların Kobanêliler faydalansın diye gitmediği Devlet Hastanesi Kobanêlilere yetmiyor. Kobanêlilerin salgın hastalıklarla karşı karşıya olduğunun altını çizen SES MYK Üyesi Fikret Çalağan, Kobanêlilerin sağlık sorunlarının acil çözümü için şu önerilerde bulundu: “Sınırda sahra hastanesi kurulmalı, ilçeye gönüllü sağlıkçılar görevlendirilmeli, çevre kentlerdeki hastanelerde rezervler oluşturulmalı, yaralı Kobanêlilerin savaşçı ve sivil diye ayrılmamalı.”
DAİŞ çetelerinin saldırıları nedeniyle Kobanê'den Suruç'a gelen yaklaşık 60 bin Kobanêli, AFAD'ın ilgisizliğinden dolayı salgın hastalıklarla karşı karşıya. AFAD'ın kayıt altına almada sorunlar yaşattığı insanlar tedavi, koruyucu sağlık ve ilaç gereksinimlerini tamamen gönüllülük esasında çalışan TTB, SES üyesi sağlıkçılar ve bölge eczacılarından karşılıyor. Suruç'ta sağlık personeli yetersizliğine işaret eden SES MYK Üyesi Fikret Çalağan, TTB ve SES olarak Sağlık Bakanlığı’na sundukları gönüllü sağlık personeli listesinin acilen değerlendirilmesi ve gönüllü sağlık çalışanlarının Urfa dışındaki şehirlerden de karşılanması gerektiği çağrısında bulundu.
'SAĞLIK HAKKINDAN YARARLANMALI'
Kobanêlilerin sağlık sorunları ve Suruç'ta sağlık alanındaki yetersizliklere ilişkin bilgi veren Çalağan, yaklaşık 30 bin Kobanêlinin çadır kentlerde, taziye evlerinde ve düğün salonu gibi mekanlarda kaldığını ve koşulların hızlıca değişmediği sürece Kobanêlerin sağlıklarının tehdit altında olduğunu belirtti. Kobanêliler için koruyucu sağlığa ilişkin çalışmaların yetersiz kaldığına dikkat çeken Çalağan, "AFAD ilaç ihtiyaçlarını karşılamalı ve bu insanları kayıt altına almalı. AFAD neredeyse kayıt altına almamak için direniyor ve bunun nedenini bilmiyoruz. Bu insanlar kayıt altına alınarak bir an önce sağlık haklarından yararlanmalı" çağrısında bulundu.
'KIŞ İÇİN ÖNLEM ALINMALI'
Fabrika bahçeleri, taziye evleri, ambarlar ve düğün salonlarında kalan Kobanêlilerin yaşam koşullarının sağlıksız olduğunu belirten Çalağan, "Bu insanlar için hijyen ve alt yapı oluşturulmalı. Alt yapı derken çadır kentlerden bahsediyoruz. Belediye ve gönüllüler öncülüğünde yapılan çadır kentler ilk ihtiyaçları giderdi, ancak önümüzdeki kış aylarında bu çadırlar sağlık açısından yetersiz kalır. Buna yönelik önlemler alınmalı" dedi.
Kobanê'den gelenlerin çoğunluğunun yaşlı ve çocuklar olduğu ve bunun salgın hastalıkların yayılmasını tetiklediğini söyleyen Çalağan, çadır kentlerin hızlı ve hijyenik bir şekilde kurulmadığı sürece Kobanêlerin salgın hastalık tehditi altında kalacağını belirtti. Çalağan, koşulların böyle devam etmesi sonucunda uyuz salgını beklediklerini ifade ederken, "Revirler ve gönüllü çalışan sağlık personeliyle bu güne kadar sağlık hizmeti veriyoruz. Bu durum uzun vadede sürdürülemez. AFAD acilen devreye girmeli ve gereken koşullar sağlanmalıdır" diye konuştu.
'SAHSRA HASTANESİ KURULMALI’
Kobanêlilerin bir bütün olarak topraklarını savunduklarını ve savaşçı-sivil ayrımı yapmanın anlamsız olduğunu dile getiren Çalağan, yaralı Kabonêlilerin Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda keyfi bir biçimde bekletilmesine tepki gösterdi. "Bu beklemelerden kaynaklı 12 Kobanêli kan kaybından yaşamını yitirdi. Son bir kaç gün içinde bu konuya ilişkin görüşmeler yapıldı ve kısmen aşıldı. Öte yandan Kobanê'ye Kızılay tarafından acil taze kan yardımı da yapılmalı" şeklinde çağrıda bulunan Çalağan, Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarında güvenli bir bölgede sahra hastanelerinin kurulması ve yaralı Kobanêlilere burada yapılan ilk müdahalenin ardından başka illere sevk edilmesi gerektiğini belirtti.
SAĞLIKÇILARA ÇAĞRI
Urfa'da öncelikle yoğun bakım ve ameliyathanelerde rezervler oluşturulmasının aciliyetine dikkat çeken Çalağan, şöyle devam etti: "Kısmen bunu yapmaya çalıştılar ama yeterli değil. Diyarbakır, Hatay, Mardin ve Antep gibi şehirlerde de benzer rezervler oluşturulmalı. Bu illerde Urfa'daki gibi kriz masaları oluşturarak yaralılar hızlı bir şekilde tedavi edilmelidir.”
Gönüllü hizmet vermek isteyen sağlıkçılara da çağrıda bulunan Çalağan, şunları kaydetti: "Şu an da bir koordinasyon merkezi yarattık. Sağlıkçı arkadaşlar bu koordinasyonla ilişki kurmalı. Sağlıkçılar gelip buradaki durumu hissetmek isteyebilir, ancak özellikle sağlık hizmetine katılmak isteniyorsa kısa vadeli gelişler bir fayda sağlamıyor. Sağlıkçılar kendilerine en az bir haftalık program çıkartmalıdır."
SURUÇLULAR HASTANEYİ KULLANMIYOR
Suruç'ta gönüllüler tarafından kurulan her bir revirde ortalama 150-200 kişinin tedavi edildiğini de belirten Çalağan, yoğunluğun yaşanmaması için yaklaşık 20 gündür Suruç Devlet Hastanesi'ne gelmeyen Suruç halkının duyarlılığının da kutlanması gerektiğini belirtti.