Köse: Birleşik mücadele için örgütlülük yaratacağız

HDP, "Demokrasi Buluşmaları" kapsamında çalışmalarını sürdürürken, Demokrasi Buluşmaları Emek Komisyonu'ndan sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Şaziye Köse, işçi ve emekçilerin, Demokrasi İttifakı'ndaki önemine dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 1 Haziran'da "Hep birlikte demokratik bir geleceğe" adıyla yeni dönem siyaset tutum belgesini deklare etmişti. Bu tutum belgesiyle birlikte eylemlerinin birinci planlaması olan Edirne ve Hakkari'den, Ankara'ya "Demokrasi Yürüyüşü"nü gerçekleştiren HDP, 8 Temmuz'dan bu yana, eylemlerinin ikinci planlaması olan “Demokrasi Buluşmaları”nı sürdürüyor.

Birçok kentte, halk, aydınlar, gazeteciler, kadınlar, çevreciler ve inanç kesimleriyle bir araya gelen partililer yoğun ilgiyle karşılaşıyor. HDP Demokrasi Buluşmaları Emek Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Şaziye Köse, yapılan etkinlikleri ANF'ye değerlendirdi.

"Üçüncü Yol"un önünü açma döneminde olduklarını söyleyen Köse, "Demokrasi Buluşmaları" kapsamında ilk olarak işçi ve emekçilerle bir araya geldiklerini belirtti. Uzunca bir süredir demokrasi ittifakı üzerine çalışmalar yaptıklarını aktaran Köse, bu ittifakta işçilerin ve emekçilerin önemini şu sözlerle anlattı: "Bu ittifakın gerçek anlamda olabilmesi için toplumun neredeyse %80’ini temsil eden işçileri, emekçileri ekleyerek bu ittifakın altını güçlendirmek istiyoruz. Faşizm gelir ve ilk geldiğinde kendini kurumsallaştırmak için önce emek örgütlerini denetim altına alıp onun nefesini keser, hareketini sınırlar ve kendi kontrolünde bir emek alanı yaratır. Bu minvalde parti olarak muhalif olan her kesimin aynı yerde birleşmesini istiyoruz."

'MÜLTECİLER DOĞAL BİLEŞENİMİZ'

Köse, mültecilerin, göçmenlerin ve yabancı işçilerin de mücadeleye dahil olduğunun özellikle altını çizerek şöyle devam etti: "Faşizm, ayrımcılığı besleyerek, milliyetçiliği yükselterek yabancı işçiler, mülteciler durumunu kullanır. Türkiye de işçi sınıfı dediğimiz hareket artık bunu görmezlikten gelemez. Sendikal hareketin kendisi de artık dönüp bu konuya bakmak zorunda. Çünkü kaçınılmaz bir biçimde onlar bizim bileşenimizdir. İşçi sınıfının bileşenidir. Bu konunun üzerine daha itinalı yaklaşmalıyız."

'HER NEFESİ BOĞMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Salgın öncesi var olan ve sonrasında giderek derinleşen ekonomik krize de değinen Köse, artık normalleşmenin çok uzağında olunduğuna işaret etti. İşçiler ve emekçiler açısından kapitalizmin krizinin bitmeyeceğini söyleyen Köse, "Pandemi sürecine baktığımız zaman var olan korkunç ekonomik kriz pandemi krizi ile örtüşerek bambaşka bir boyuta yükseldi.

Normale dönüş diye adlandırılan süreç var. Ama bana göre normale dönmek diye bir şey yok. Çünkü biz şununla yüz yüzeyiz; krizler ve salgınlar birbirlerini tetikleyerek devam edecek. Bu sürece felaket kapitalizm diyebiliriz. Birleşik mücadele bununla çok bağlantılı, karşımızdaki güç devasa bir güç, devlet erkini kullanan, militer güçlerini kullanan, her sesi her nefesi boğmaya çalışan bir iktidarla yüz yüzeyiz" diye konuştu.

'SON OLARAK KHK'LİLERLE BULUŞACAĞIZ'

Köse, OHAL sürecinde binlerce çalışanın işlerinden olmasının yarattığı mağduriyeti de hatırlatarak, "Bir gecede anlık kararnamelerle sorgusuz sualsiz, mesnetsiz, hiçbir kanıt olmayan bir şekilde işlerinden atılmış oldular. Sadece işlerinden olmakla da kalmadılar daha sonra da çalışmalarına izin verilmedi. Onlarla da bir araya geleceğiz. Kapatılan işyerleri, kurumlar, maaşına el konulanlar ile buluşacağız. Emek cephesiyle son buluşmamızı Ankara'da gerçekleştireceğiz. Çünkü bu buluşmaları boyutlandırarak önümüzdeki süreçte hem onlarla buluşacağız hem de birleşik mücadele için bir örgütlülük yaratacağız" dedi.