Amed’in Bağlar ilçesinde 27 Haziran 2012’de eşi tarafından katledilen Hülya Kölotoğlu cinayeti ardından eşi ve iki kaynı hakkında açılan davanın ikinci duruşması görüldü. DÖKH’lü kadınlar ise adliye önünde adalet istedi.

27 Haziran 2012’de Amed’in Bağlar ilçesinde Hülya Kölotoğlu ve annesi Celile Ozkan'ın, Hülya Kölotoğlu'nun eşi Ahmet Kölotoğlu ve 2 kardeşi tarafından pazardan döndüğü esnada katledilmesinin ardından haklarında "Cebir tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Çocuğun basit cinsel istismarı" ve "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" iddiasıyla açılan davanın 2'inci duruşması Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tutuklu 3 sanık hazır bulundurulurken, Hülya Kölotoğlu'un yakınları ve çok sayıda kadın duruşmayı izledi.

Duruşmada Hülya Kölotoğlu'nun vurulduğu zaman yanında olan ilkokul 6'ıncı sınıf öğrencisi olan 12 yaşındaki kardeşi Saliha Ozkan tanık olarak ifade verdi. Ozkan, verdiği ifadesinde ablasını, eniştesi ve kardeşlerinin öldürdüğünü ve silah sesleri geldiği esnada korkarak oradan kaçtığını ifade etti. 

Ardından mahkeme başkanı tarafından sanık Kölotoğlu kardeşlere söz hakkı verdi. Sanıklar iddiaları ret ederek, tahliyelerini talep etti. Mahkeme başkanın bu esnada ise sürekli araya girerek Saliha Ozkan'a "Kızım bak doğru söylüyorsun değil mi? Bak yalan söylersen boşuna ceza alacaklar. Günah olur" şeklinde uyarılarda bulunması dikkat çekti. Daha sonra olayda yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Kölotoğlu'nun annesi Celile Ozkan'ın ifadesini alan polis memuru Emrah Önder mahkeme heyeti tarafından dinlendi. Ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, "Sanıkların üzerine atılı suçun vasfı ve niteliği" gerekçesi ile tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Mart 2014 tarihine erteledi.

Duruşmayı izleyen Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) çıkışta adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınlar adına açıklamayı yapan Kardelen Kadın Evi çalışanı Seval Demirhan, "Rakamlarla geçiştirilmeye çalışılan, çeşitli adli tedbirlerle çözüme ulaştırılmak istenen erkek şiddeti, kadınları ev, sokak, iş yerlerinde hedef almaya devam etmektedir. Erkek şiddeti sistematik ve yaygın şekilde sürdürülmekte ve bizzat iktidar tarafından meşrulaştırılmaktadır" dedi.