KOMAW Yönetimi, PKK yasağına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
"PKK, ilk olarak Almanya’da 26 Kasım 1993 tarihinde yasaklandı. Ardından 1997’de ABD'de, 2002’de AB ile Kanada’da ve böylece birkaç devlette daha yasaklanmış oldu" hatırlatmasının yapıldığı açıklamada, şunlar da ifade edildi:
"Bilindiği gibi 1993 tarihinde, dönemin TC Başbakanı Tansu Çiller ile Almanya Başbakanı Helmit Kohl arasındaki anlaşmalar sonucu böyle bir yasaklama gündeme girmiştir. Diğer bir deyimle TC’nin dayatması ve ama iki devletin de çıkarları gözetilerek, başta ticaret olmak üzere değişik devlet menfaatleri temel alınarak, Kürdistan halkının hakları bir anlamda kurban edilmiş oldu.
Ancak sonradan görülecektir ki, hiç kimsenin çıkarına bir anlaşma olmamıştır PKK yasağı. Belki görünürde TC hükümeti kendini kazançlı ve başarılı görmüş olabilir, dar ve güncel politik çıkarlarında göreceli bir üstünlük gösterilmiş olabilir, ama hayır, en başta Türkiye'deki tüm halkların zararına olmuştur. Şayet uzun süreli ele alınırsa devlet olarak da TC hükümetinin de yararına olmamıştır ve eğer bugüne kadar ele alınıp değerlendirilirse, bunca şiddet, bunca ölüm, bunca işkence ve kısacası mevcut siyasi, sosyal, askeri, ekonomik vb. her alandaki kriz ve bunalımdan acaba kim yarar sağlamış olabilir? Bir avuç rantçı ve vurguncu dışında, hiç kimsenin bir kazancı olmamış ve şu anda hiç kimsenin yaşamı bile güvencede değildir Turkiye’de!

'YASAK LİSTESİNE ALAN HERKES ZARAR GÖRDÜ'

Belki yasaklamayı kabul edip yürürlüğe koyan ülkeler, TC kadar darbe alıp zarar görmemiş olabilirler. Ancak kesin biliyoruz ve görüyoruz ki az veya çok zarar gördüklerini ve onların da bu PKK yasağından ve terör listesine almada halen de zarar gördüklerini belirtebiliriz. En azından 60 milyon nüfusu aşan Kürdistan halkının günahına girdikleri, en azından TC’nin işlediği bu insanlık suçuna destek sundukları için, bu mazlum ve mağdur halkın nefretini üzerlerine almışlardır. Kısacası az miktardaki bir maddi kazançla birlikte kocaman bir insanlık suçunu da kazanmış oluyorlar!

Doğrudur, en büyük zararı Kürdistan halkı görüyor ama, ilgili her tarafın ve özellikle devlet yönetimlerinin de bu uğursuz siyasetten zarar gördüklerini hatırlatmakta yarar görüyoruz. Bunun bir nedeni de, artık Kürdistan halkı da eski halk değildir. Özgür çağdaş düşünceyle bilinçlenmiş, belli oranda bilimsel düşünme yetisine kavuşmuş olduğu ve biraz da özgür yaşamın tadını da aldığı için, artık köle yaşamı ve özellikle de soykırımcı faşist TC devletinin sömürgeci egemenliğini kesinlikle kabul etmemektedir."

'TÜRK DEVLETİ YASAĞA DAYANARAK İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR'

KOMAW, açıklamasında, PKK yasağının kimseye yaramadığına dair akademisyen ve siyasetçilerin değerlendirmelerine, yine Belçika'daki 'PKK'nin terör örgütü olmadığı' yönündeki karara dikkat çekerek, şunları belirtti:
"PKK yasaklamasının kalkması ve terör örgütü listesinden çıkarılmasını talep ediyoruz.
Çağrımız, yasaklama kararını alan tüm hükümetlere ve ilgili bütün uluslararası kurum, kuruluş ve örgütleredir. Bu çağrımızla birlikte aynı zamanda şunu da belirtiyoruz ki, artık TC devleti hükümetinin bu karara dayanarak halklarımıza karşı uyguladığı insanlık suçuna destek yerine, karşı tavır alarak bu insanlık suçunu durdurun!
Ayrıca şu konuyu özellikle hatırlatmakta büyük yarar görüyoruz: Bu uğursuz kararı alan çoğu devlet hükümetleriyle birlikte, özellikle Suriye ve Irak’ta DAIŞ/IŞİD terör örgütünün işlediği vahşete karşı PKK ve PYD ile, başarılı ortak bir mücadele yürüttünüz ve halen de bu yararlı ortak mücadeleyi devam ettirmektesiniz. Çoğu NATO üyesi 40’tan fazla devletten oluşan Koalisyon adı altında yürütülen bu ortak mücadeleyi, elbette ki doğru bulmak ve desteklemek gerekir. İşte bunu da, söz konusu hayırsız kararla yan yana getirdiğimizde, alınan bu yasak ve terör örgütü listesine alma kararıyla çelişmiyor mu?"