Kozağaçlı ve Timtik’in tutukluluğu devam edecek

ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD Üyesi Avukat Barkın Timtik’in, Yargıtay bozma kararı sonrası görülen ilk duruşmasında tahliye çıkmadı; duruşma 15 Eylül’e ertelendi.

İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 4 yılı aşkındır tutuklu yargılanan avukatlar Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik, Silivri Cezaevi’nden getirildi. Saat 10.30’da görülmesi gereken duruşma iki saat gecikmeli başladı. HDP milletvekilleri ve çok sayıda avukat tarafından izlenen duruşmaya, gözlemci olarak uluslararası barolar da katıldı. Kimlik tespitiyle başlayan davada ilk savunma Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı tarafından yapıldı.

‘BU DOSYALAR DERDEST İKEN BİRLEŞSEYDİ EBRU YAŞIYOR OLACAKTI’

Yargıtay’ın dahil birçok kararın kendisine tebliğ edilmediğine dikkat çeken Kozağaçlı, hepsinin usulsüz kararlar olduğunu vurguladı. Yargıtay’ın bozma ve dosyaları birleştirme kararının uyuşmadığını belirten Kozağaçlı, “Tutuksuz olduğum bir dosyaya beni tutuklu olarak eklemişsiniz. Tamamı hukuksuz ve yanlış. İçlerinde bir tane doğru karar var. Mahkemeniz bu iki dosyanın aynı olduğunu biz 37’nci ağır ceza mahkemesinde yargılanırken söyledi. Bu dosyalar derdest iken birleştirilmeliydi. Eğer öyle olsaydı Ebru yaşıyor olurdu, Aytaç sakat kalmazdı” dedi.

Söz alan Avukat Barkın Timtik de Kozağaçlı’nın beyanlarına katıldığını belirterek, “Olan olmuş zaten. Bize bir şey sormanız dosyayı hukuki hale getirmez. Bu nedenle beyanda bulunmayacağım. Usule uymazsanız geriye döndüremezsiniz. O yüzden sizin işin içinden çıkmanız çok zor. Bu dosyada bir avukatın canı var, öyle kolay değil. Gitti, gider” diye konuştu.

HER DEFASINDA GELDİM AMA KAÇMA ŞÜPHESİYLE TUTUKLANDIM

Duruşma savcısı tutuklu tüm avukatların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etmesi üzerine tekrar söz alan Kozağaçlı, “kaçma şüphesiyle” istenilen tutukluluğa devam kararına tepki gösterdi. Davanın 9 yıldır sürdüğüne işaret eden Kozağaçlı, şöyle konuştu: “Bu davanın hiçbir aşamasında tahliye talep etmedim, sizden de etmeyeceğim. Bu dosyada 7 yıldır tutuksuz yargılanıyorum. 9 yıldır bütün duruşmalara katıldım. Fiilen avukatlık yapmaya devam ettim, yurtdışına çıktım geri geldim. Hakkımda yakalama kararı çıkarıldığını yurtdışında televizyondan öğrendim ve hemen uçağa binip dip geldim ama yine de kaçma ve saklanma şüphesiyle tutuklandım.”

‘HAYATLARIMIZI ÇÜRÜTTÜLER HAPİSHANELERDE’

Tutuklama kararına kaçma ve saklanma şüphesi yazılamayacağını, somut olgu gerektiğini vurgulayan Kozağaçlı, şunları kaydetti: “Bizim bu dosyadan cezalandırılamayacağımız anlaşılınca bir minyatür dava açıldı. Tutukluluğumuz da o dosyadandır. Siz de tutukluluğun devamı kararlarına gerekçe olarak ‘Kaçma şüphesinin somut olguları var’ dediniz. Ama bu olguların ne olduğunu yazmadınız. Bugüne kadar tahliye kararı veren bütün hakimleri sürdüler. Ben şimdi size ne diyeyim? Ömür geçiyor, hayatlarımızı çürüttüler hapishanede. Ebru’nun bir vasiyeti vardı: Adalet. Biz niye tutuklandık diye açlık grevi yapmadı. Haysiyetimizle, onurumuzla oynarsanız biz teslim olmayız. Direniriz. Bize adil davranmaya çalışın. Bu yapılmadığı için Ebru Timtik katledildi.”

‘CANIMIZ ALINDI BİZDEN’

Barkın Timtik de savcının mütalaası üzerine söz aldı. Ablası ve meslektaşı Ebru Timtik’in adalet için canını verdiğini hatırlatan Timtik, “Siyasi sebeplerle tutukluyuz. Hiçbir dosyada bize somut bir olay yöneltilmedi. Böyle olsaydı belki ceza yargılaması yapılıyor olurdu. Zamanımız çalınmadı sadece, canımız alındı bizden” vurgusunda bulundu.

Avukatlar teker teker söz alıp tutuklu meslektaşlarının tahliye edilmesini talep ettiği mahkemede, Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik’in tutukluluk halinin devamına karar verildi; duruşma 15 Eylül’e ertelendi.