Küba: Metamorfoz

Küba: Metamorfoz

Gökyüzündeki gündoğumu yeni bir günü müjdeliyor, muhtemelen mavi, sıcak ve güneşli olacak bir günü… Bu ülke gerçekten çok erken uyanıyor ve hayat ilk gün ışığından bile önce görünür kılıyor kendini. Hala uykulu olan kadın ve erkekler otobüs duraklarında bekliyorlar. Kahve satıcıları da en yoğun çalışma saatlerinden en iyi şekilde yararlanıyor. Aromalı ve şekerli siyah nektar, günü karşılamak ve zihni temizlemek için kesinlikle gerekli ve harika bir içeçek.

Parlak motosiklet ve dar mavi üniformalarıyla, genelde “küçük atlar” olarak bilinen motorize polisler kavşakta duruyorlar, o korkulan cezalarını kesmeye henüz başlamamışlar. Kentler ve şehirler insanlarla ve her türden araçlarla doluyor çok zaman geçmeden. Küba'ya özgü bir şekilde, renkli üniformalar içinde onlarca sağlıklı çocuk, genç kadın ve erkek sokakları dolduruyor, gürültülü, huzursuz ve ağır sırt çantalarıyla yüklü. Pratik bir hatırlatma; eğitim, yetersizliklerine rağmen ücretsiz ve evrensel.

Kim demiş 20 yıl hiçbir şeydir diye?

Yeni bir gün başladı. “Özel Dönem”in en kötü zamanları olan 1993 senesi Küba'nın o günden bugüne geçirmiş olduğu evrim ve değişimin izini sürmek için iyi bir referans olabilir. Trafik ve toplu taşıma neredeyse tamamen ortadan kalkarak yerini yolları dolduran bisikletlere bırakmış, bir şeyler almak neredeyse imkansız iken gıdalar dikkatli bir şekilde dağıtılıyordu. Yirmi yıl sonra bugün ise görüntüler tamamen farklı. Birçoğu yeni olan farklı araçlar, Çinli Youtong otobüsleri, kamyonlar ve kamyonetler dolduruyor yolları. Geçen yüzyılın 40'lı ve 50'li yıllarının geleneksel ve her daim göz alıcı olan Amerikan arabaları manzaranın ayrılmaz bir bölümünü oluşturuyor hala. Bu arabaların bir çoğu, ulusal para birimiyle 10-20 peso karşılığında yolcuları sabit bir güzergaha taşıyan dolmuş tarzı toplu taşıma taksileri haline gelmiş durumda. Büyük şehirlerde nadiren kullanılan bisikletler daha küçük şehirlerde ve kentlerde hala yoğun bir şekilde kullanılırken, yine aynı şekilde ucuz taksi olarak çalışan atlı arabalarla paylaşıyorlar yolları.

Araç filosu katlanarak büyümüş durumda, trafik “yoğun saatlerde” stratejik alanlarla ağırlaşmaya ve yoğunlaşmaya başlıyor.

Birçok eksikliğe rağmen, toplu taşıma her geçen gün daha da fazla gelişiyor.

Yeni Küba zamanının vitrini, sokaklar

Sokak köşeleri, kapı girişleri, araba yolları ve halka açık birçok alan, genellikle doğaçlama görüntüsü sunan dükkan ve satış yerlerine dönüşmüş.

Sokakta geniş, bazen de alacalı, bir ürün ve hizmet çeşitliliği bulabilirsiniz. Popüler pizzalar, her türlü atıştırmalık aperatif, dondurma ve “küçük kutular” (karton kutuda servis edilen bir çeşit karışık yemek) bolca bulunan hafif yemeklerden.

Bu “satış yerlerinden” birçoğu, kıyafet, ayakkabı, alet edavat gibi her türlü eşyayı kapsayan geniş bir yelpaze sunarken, diğerleri de her geçen gün hızlı bir şekilde gelişen cep telefonu ticaretinde tamir ve bakım hizmetleri veriyor. Bazı yerlerin alanı ise, Afrika kökenine ait dini pratiklere bağlı olanlara yönelik dini eşyalar. Devlete bağlı yerler gittikçe artan bir şekilde bireysel çalışanlara kiralanırken, gruplar satış fuarları gibi bir hale dönüşüyor, ve devlet malı olan binaların bireyler tarafından bireysel işler için kiralanması olanağı da sağlanıyor.

Eyalet başkentleri veya Havana-Varadero ekseni gibi turizmin yoğun olduğu veya ekonomik faaliyetlerin hayati bir öneme sahip olduğu yerlerde giderek artan bir sayıda özel restoranlar açılıyor, ve bu alandaki ‘yenilikler’, bazıları akşam eğlenceleri sunan kafeler ve özel barlar oluyor.

“Özel” işletmelerin sunduğu hizmetlerin listesi son derece uzun ve hemen hemen her türlü ihtiyacı karşılayacak bir yeterlilikte. Az önce bahsi geçen yerlere küçük jimnastik salonları, kuaförler, güzellik merkezleri, berberler ve marangozlar, duvar ustaları veya sıhhi tesisatçılar gibi çeşitli birçok meslek gruplarını da ekleyebilirsiniz.

Günlük hayatın çelişkileri

Stratejik ve yüksek üretim sektörlerinde Küba ekonomisi hala esas olarak devletin tasarrufu altında ve bu durum net bir şekilde devletin işverdiği dört milyon insana da yansıyor. Hem kooperatif hem de özel sektörde mülkiyet ve üretimin yeni biçimleri bir milyon kişilik bir istihdamın üzerine çıkarak Küba ekonomisinin karışık olduğu gerçeğini basit bir bulgu haline getiriyor.

Nispeten yeni olan bu gerçeklikler ise on yıllardır eşitlikçi olmakla övünen bir toplumda sayısız çelişki ve zıtlıklar oluşturuyor.

Dolaysız olarak yeni ekonomiye bağlı olan kişi gelirlerinde büyük oranda yükseliş olsa da, bu kişiler arasında bile bir ayırım yapmanız gerekiyor çünkü yeni “girişimcilerin” gerçek sayısı çok daha düşük.

Moneda Nacional ve CUC, dönüştürülebilir Küba pesosu, olarak bilinen çift yönlü para birimi tedavülü gelir ve fiyatlarda belirgin farklılıklar yarattığı gibi, açık ve büyüyen bir sosyal eşitsizliğe dayanarak günlük geleneksel kurumsal ve siyasi söylemle de çelişiyor. Raul Castro son zamanlarda Moneda Nacional'ın ortadan kaldırılacağını açıklasa da, bu kolay bir süreç ve geçiş olmayacak.

Devlet maaşları açık bir şekilde yetersiz kalıyor.

Örnek gösterilecek çok sayıda durum var bu bağlamda, örneğin özel bir taksi sürücüsü profesyonel birinin bir aylık kazancından fazlasını bir günde kazanabiliyor. Tarım marketine kısa bir ziyaret birçok insanın maaşının çeyreğine mal olabiliyor.

Bu gerçeklikler, yolsuzluk gibi gittikçe daha da tehdit edici olan sosyal fenomenlere sebebiyet veriyor, yaygın ve kimi zaman da transversal olan. Geçim sıkıntısı birçok kişi için günlük bir mücadele, en sabırlı vatandaşı bile yıpratabilen ve çok fazla net kuralları olmayan.

“Zayıf” olarak adlandırılabilecek bazı toplumsal sektörlerin kendilerini bu zamanlara alıştırma kapasiteleri ise oldukça sınırlı; örneğin ülke nüfusunun çeyreğinden fazlasını oluşturan yaşlıların gelirlerini yerel para birimiyle ödenen emekli maaşları oluşturuyor.

Hükümetin insanların geçim sıkıntısını gidermek için ücretsiz olarak dağıttığı yiyeceğin hesabının yapıldığı “libreta” adı verilen yiyecek karnesi nüfusun önemli bir bölümü için hala bir gereklilik.

Satmak, almak, seyahat etmek ve askıda bir dijital dünya

Yeni önlemlerden bazılarının dolaysız bir sosyal etkisi oldu. Bedava evler ve arabalar alma becerisi birçok kişiyi beklenmedik "sahipler" ya da böyle olmayı amaçlayan insanlar haline getirdi. Geleneksek bir şekilde turistlere evlerin kiraya verilmesi veya satılması, ya da iş kurma amaçlı mekan kiralamalar da ortak özellikleri.

Ev fiyatları şüphesiz bulundukları bölgeye, inşa durumuna ve temel hizmetlere ulaşım durumuna bağlı olarak değişiyor. Eski "takas" ilanları yerini gitgide "satılık" ilanlarına bırakmış, hem binaların ön yüzünde hem de ilanların yayınlandığı dijital alanlarda. Vergiler hakkında kimse emin değil ve şu anda rasgelelik ve ondan ziyade satıcıların ekonomik beklentileri duruma hakim görünüyor. Gösterişsiz bir sosyal konutun kirası 10,000 cuc (yaklaşık 7000 Euro) ile 150,000 cud gibi abartılı rakamlar arasında değişebiliyor. Her halükarda, kiralar günlük ekonomi ile karşılaştırıldığında çok yüksek fiyatlara mal oluyor. Konut stoğunun yetersiz kaldığı bir ülkede bir ev sahibi olmak ortak bir özlem olsa da, fiyatların birçok insanın olanaklarının çok ötesine gitmesi yeni pazarın çok spesifik sektörler için ayarlandığı görüntüsü veriyor.

Anlaması daha zor olan ise, marka ve durumuna göre değeri 10,000 ile 20,000 cuc arasında değişen ikinci el arabaların aşırı yüksek fiyatları. Bir araç sahibi olmak ne var ki statü ve gelir kaynağının belirgin bir işareti olabiliyor.

Birçok Küba'lı bir gece içinde "yeni" sahip gibi bir şey oluyor ve paralarıyla ne yapacaklarına dair planlar yapıyor. Bunun dışında, ziyadesiyle beklenilen ve son zamanlarda gerçekleştirilen göçmen politikası Kübalılara ülkeden istedikleri zaman ayrılma ve ülkeye girme özgürlüğü veriyor. Giriş izinleri ve davetiye mektuplarının kaldırılması ve yurtdışında kalma süresinin iki yıla kadar uzatılması son derece geniş bir sosyal etkisi olan değişiklikleri kapsamakla birlikte, her zaman hassas ve son derece insani olan göç konusunun düzene koyulmasına da yardımcı oluyor.

Şu anda isteyen ülke dışına çıkabiliyor ama sorun "nereye gideceğine" karar vermek; başka bir deyişle, Kübalılara kim vize verecek? Bu ikilem içerisinde, yurtdışına çıkacak veya orada yaşayacak adaylar da imkan dahilinde çözümler "icat ediyor", çifte vatandaşlık, evlilik, aile birleşimi, iş sözleşmeleri gibi... Herhangi bir şey işe yarayacaktır!

USB bellekler, MP3 ve MP4, yaygın cep telefonları ve bazılarının son iki yüzyıl arasındaki gerçek psikolojik ve asıl sınır olarak gördüğü, kısıtlı ama ulaşılmaz olmayan interneetten oluşan, genç Kübalıların yaygın bir şekilde kullandığı yeni medya alanından da bahsetmek gerekiyor bu bağlamda. Bu konu da, diğer bir çoğu gibi, hala askıda kalıyor.

Bir metamorfoz süreci, sonucu olmasa da

Çok yönlü ve stratejik devlet yatırımlarından (nikel, petrol, limanlar, turizm...) başlayarak, sosyo-ekonomik geleceğin umut vermesi gerektiği düşünülse de, makro-gelecek ve mikro-günlük hayatın arasında kimsenin önceden hazırlıklı olmadığı çelişkiler ve farklılıklarla dolu bir boşluk var şu anda.

Ekonomik değşiklikler ve açılımların yanısıra düşünce ve toplumsal değerler bazı zıtlıkları "normal" farz ederek evrilirken, zihniyet değişiminin kapladığı alanın ölçümü çok daha zor oluyor ve muhtemel olarak yaş, toplumsal sektör ve hatta coğrafi konuma bağlı olarak değişiyor. Geçen yüzyılın 60'lı ve 80'li yılları boyunca "kahraman" ve "destansı" olarak takdim edilen toplumu, belli ki, kavramları ve hatta kelimeleri eskisinden çok farklı bir şekilde kullanan son derece pratik ve pragmatik bir topluma bırakmış yerini.

Küba Komünist Partisi'nin son Kongre'sinde onayladığı 313 ana esastan onlarcası gerçekleşirken, çok büyük sosyal önem taşıyan diğerleri üzerine ise şu anda çalışmalar yürütülüyor veya deneysel olarak uygulanıyor. Resmi slogan olan "acelesiz ama aralıksız", yavaş ama gerekli bir dönüşümden başka bir şey olmayan ve bütün ulusu ilgilendiren sonuçları henüz görülecek olan metamorfoz sürecinin temel belirleyicisi olacak olan sloganın belki de ta kendisidir.

Kübalı tanınmış müzik grubu Buena Fe'nin de hatırlattığı gibi, "her bir insan değerlidir burada..."