Kürt siyasetçiler MİT'in hedefinde: Ajan Sayan'ın davası başlıyor

Almanya’da tutuklanan MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan hakkında açılan dava yarın başlıyor.

Duruşmanın görüleceği Hamburg’da Kürt ve Alman siyasetçiler bir basın açıklaması yaparak, Alman devletine "Kürtler bir kez daha uluslararası ilişkilere kurban edilmesin. Bu dava da Gergerlioğlu mahkemesi gibi siyasete kurban edilmesin" çağrısında bulundu

Almanya'da suikast planları yapan ve MİT'e çalışan Mehmet Fatih Sayan, Özgür Politika Gazetesi’nin 15 Kasım 2016'da "Fatih Sayan ve ekibi cinayete hazırlanıyordu" başlıklı haberiyle ifşa edilmişti. 15 Aralık 2016’dan bu yana tutuklu bulunan Sayan hakkında Hamburg Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde açılan davaya dikkat çekmek için kentte Kürt ve Alman siyasetçiler ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan'ın hedefinde olan Avrupa Kürdistanlılar Demokratik Toplum Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Yüksel Koç, Avukatı Rainer Arhus, Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) Eşbaşkanı Tahir Köçer, Almanya Federal Parlementosu Sol Parti Milletvekili Jan Van Aken ile Hamburg Sol Parti Milletvekili ve Grup Eşsözcüsü Milletvekili Cansu Özdemir katıldı. Açıklamaya Alman basını da yoğun ilgi gösterdi.

KÜRTLERİ KİRLİ İLİŞKİLERE KURBAN ETMEYİN

MİT ajanı Sayan hakkında açılan mahkemeyi önemli ancak yetersiz bulduklarını söyleyen KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, "Kürtler bir kez daha bu mahkeme ile uluslararası ilişkilere kurban edilmek isteniliyor. Bu yönlü kuşkularımız var" dedi. Mehmet Fatih Sayan ile ilgili tüm bilgileri savcılığa ve gerekli merciilere kendilerinin ilettiğinin altını çizen Koç, "Basında da bu yönlü bir duyarlılık oluştuğu için kendisi hakkında mahkeme açıldı ve tutuklandı. Bilgileri vermemize rağmen davacı olarak değil, tanık olarak mahkemeye çağrılıyorum" diyerek, "tanık değil davacı" olduğunu vurguladı.

KÜRT SİYASETÇİLER MİT’İN HEDEFİ

MİT’e verdiği hizmetlerden ötürü en az 30 bin Euro para aldığı iddianameye de yansıyan Sayan’ın hedefindeki tek isimin kendisi olmadığının altını çizen Koç, "Tüm Kürt siyasetçiler MİT'in hedefindedir. Elimizdeki bilgilerin önemli bir kısmını Almanya, Fransa ve Belçika hükümetine teslim ettik" diye belirtti. Erdoğan'ın söylemleri doğrultusunda Türk basını tarafından hedef olarak gösteriliyoruz. Erdoğan Avrupa devletlerini tehdit ederek Kürt siyasetçilerini kendilerine teslim etme cüretinde bulunuyor" dedi.

MİT ajanı Sayan hakkındaki davanın "basit bir ajan davası" olmadığına işaret eden Koç, "Sayan’ın arkasındaki kirli güçlerin deşifre edilmesi gerekiyor. Sayan, kimler tarafından korunuyor ve kimler tarafından gönderildi. Bunların açığa çıkarılması gerekiyor" diye belirtti.

GERGERLİOĞLU DAVASI GİBİ OLMASIN

‘’Ama gözlemlediğimiz kadarıyla mahkeme dar tutuluyor" diyerek kaygılarını ifade eden Koç, Hamburg’da deşifre edilen diğer MİT ajanı Mustafa Karataş’ı hatırlattı: "Mustafa Karataş'ın durumuna ilişkin kaygılarımızı dile getirdik. Tüm bunlara rağmen Karataş için hala herhangi bir soruşturma başlatılmış değil. Buradan savcılara çağrım şudur: Bu mahkemede Gergerlioğlu mahkemesi gibi siyasete kurban edilmesin. Şeffaf ve hukuğa dayalı bir sürecin işletilmesini istiyoruz."

PARİS GİBİ OLMASIN

Yüksel Koç'un avukatı Rainer Arhus da polisin Sayan ile tehditlere karşı ciddiyetsiz yaklaştığını vurgulayarak, yargının da benzer bir yaklaşım sergilemesinden kaygılı olduğunu söyledi. Av. Arhus şöyle konuştu: "2016 yılında bize ulaşan bilgileri zaman kaybetmeden Bremen polisine teslim ettik. Müvekkilim Yüksel Koç'un hayatının tehlikede olduğuna dair endişelerimizi dile getirdik. Paris’te yapılan katliamın bir benzerinin burada yaşanmaması için girişimlerimiz oldu. Bunun yanı sıra müvekkilim Yüksel Koç hala tehdit ediliyor. Tüm bunlara karşın polis yetkililerinin buna lakayt kaldıklarını ve gerekli duyarlılığı göstermediklerine tanık olduk" dedi.

BASİT BİR AJANLIK DAVASI DEĞİL

Bugün başlayacak davaya ilişkin, "Yüksel Koç'un hayatının tehlikede olduğu için değil de, basit bir ajanlık davası gibi yaklaşacağını tahmin ediyoruz" diyen Av. Arhus "Mehmet Fatih Sayan'ın olayına sıradan ve basit bir ajanlık vakası gibi yaklaşılmasını kabul etmiyoruz" diye ekledi.

EKONOMİK YAPTIRIMLAR YETMEZ

Almanya Sol Parti Milletvekili Jan Van Aken, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirerek başladığı konuşmasında şöyle dedi: "Erdoğan bir ahtapot gibi her tarafa ajanlarını yollayarak bir korku imparatorluğu oluşturmak istiyor. Kim olursa olsun kendisine muhalefet eden insanları susturmak istiyor. Ülkemizde siyaset yapan Kürt aktivistlerin hayatı tehlikededir. Alman hükümeti tüm bu tehditleri ekonomik yaptırımlarla bertaraf etmek istiyor. Tabi bu da yetersiz. Merkel Hükümeti sansasyonel politikalarla bunu yapabileceğini sanıyorsa yanılıyor. Her şeyden önce silah satışının durdurulması ve iki devlet arasındaki istihbarat paylaşımının durdurulması gerekiyor. Şu ana kadar açığa çıkan ajan yapılanmalarını Kürtler kendileri ortaya çıkardı. Devletin ciddi bir çalışması söz konusu değil."

POLİSİN TAVRI TEDİRGİN EDİYOR

Hamburg Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir ise MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan'ın babasına ait işyerine giderek kendisi ile ilişkilenmek istediğini belirtti. "Yüksel Koç'un hayatını tehlikede olduğunu duyunca polise giderek kendisi hakkında davacı olduk. Mehmet Fatih Sayan'ın eşi olan kişinin de hayatının tehlikede olduğunu tahmin ediyoruz" diyen Özdemir, Alman polisinin tutumunu şu sözlerle eleştirdi: "Polis bu konuda ağır ve duyarsız hareket ediyor. Tabii bu yaklaşımda hepimizi tedirgin ediyor. Mustafa Karataş'ın durumunu da polise bildirmemize rağmen kendisi hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı. Büromun kapıları kırıldı."

Özdemir son olarak, "Bizler kadar ailelerimizin de hayatlarının tehlikede olduğunu biliyor ve tedirgin oluyoruz. Türkiye'ye gidersek yakalanabilir miyiz tedirginliği de yaşıyoruz" diye belirtti.

ALMAN İSTİHBARATI NE YAPIYOR?

NAV-DEM Eşbaşkanı Tahir Köçer ise "Bizler Kürdistan’da yürütülen kirli savaştan kaçarak mülteci olarak buralara geldik. Burada ulusal ve kültürel değerlerimizi sahiplendiğimiz için her zaman Türk devleti ve MİT’in hedefinde olduk. Siyaset yaptığımız için MİT’in hedefindeyiz. Bir nevi yağmurdan kaçarken doluya tutulduk" diye konuştu. Provokasyon peşinde olan birçok insanı kendi imkanlarıyla ortaya çıkararak Alman devletine teslim ettiklerini söyleyen Köçer, "Bizler bu kıt imkanlarımızla bunu yaparken her türlü iletişim ve teknoloji imkanına sahip Alman istihbaratının duyarsızlığına ne demeli?" diye sordu.

‘’Alman istihbaratı Paris katliamına benzer bir olay yaşandıktan sonra mı devreye girecek" diyen Köçer şunları ekledi: "Osmanlı ocakları, DİTİB’in camileri ve AKP’ye yakın birçok kuruluşun Türk devletinin ajan yapılanmasının merkezi olduğunun bilinmesine rağmen bunlara karşı bir şey yapılmamasına anlam veremiyoruz."

MAHKEME ÖNÜNDE EYLEM

Bugün Hamburg Eyalet Mahkemesi’nde saat 10.00’da başlayacak duruşma öncesi demokrasi güçleri ise eylemde olacak. Saat 09.30’da başlayacak mitinge katılım çağrısı yapıldı.