Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, Ýmralı’da başlayan sürecin olumlu olduðunu ama müzakere aşamasından uzak olduðunu söyledi. Kürkçü, Paris katliamının barış sürecini sabote etmek amaçlı olduðunu da belirtti.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi ve BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, BDP Avrupa Temsilcilerinden Faik Yaðızay ile Ýsviçre Kürdistan Ýnsan Hakları Merkezi Temsilcisi Nursel Kılıç AKPM’de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ile Ýmralı’da yapılan görüşmeler, Paris katliamı dair yürütülen soruşturma ve basına yansıyan spekülatif açıklamaları, AKP’nin bu konulara dair açıklamalarını deðerlendirdi.

Her üç konuşmacı da 9 Ocak günü Paris’te katledilen PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doðan ve Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez’i anarak sözlerine başladı.

AKPM Sol Grup üyesi, BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, Ýmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile başlamış olan süreci olumlu bulduklarını, ama bunun müzakere aşamasından uzak olduðunu belirtti. Ýlgili tarafların müzakereler öncesi görüşme masasında yer almadıklarını, bu vesileyle BDP, DTK, KCK ve Öcalan’ın bu masa etrafında yerlerini alması gerektiðini inandıklarını söyledi. Kürkçü bu sürecin yeniden silahların konuşmasına deðil, müzakerelerin başlamasına evrilmesi için, BDP Eşbaşkanlarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmesinin sürece olumlu bir ektisi olacaðını söyledi.

Paris katliamının barış sürecini sabote etme amaçlı olduðuna inandıklarını belirten Kürkçü, Diyarbakır mitinginde olduðu gibi yaklaşımlarının olumlu yaklaşımları olduðunu söyledi. Ama hükümetten kimilerinin de mealinde açıklamalar yaparak, sürece fayda getirmediklerini söyledi. Kürkçü burada AKP’li Mehmet Ali Şahin’in Paris benzeri cinayetlerin Almanya’da da olabileceði açıklamalarına dikkat çekti.

HÜKÜMET GÜVEN VERMÝYOR

Ýsviçre Kürt Ýnsan Hakları Merkezi Temsilcisi Nursel Kılıç ise aðırlıklı olarak, Paris katliamından birkaç saat sonra hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik’in, “Bu bir iç hesaplaşmanın sonucudur” ve Türkiye Meclisi eski Başkanı Mehmet Ali Şahin’in “Bu tür eylemlerin Almanya’da olma olasılıðı var” açıklamalarını deðerlendirdi.

Bu gibi açıklamaların katliamın arkasındaki güçleri aklama ya da hedef şaşırtma amaçlı olduðuna dikkat çeken Kılıç, katil zanlısı Ömer Güney’in bundan bir yıl önce bir Kürt derneðine giderek üye olmasının PKK’li olmakla, Kürt kurumlarında sorumluluk almakla hiç bir alakası olmadıðını söyledi. Derneklere herkesin üye olabileceðini, Kürtler ile herkesin ilişkiye geçebileceðini, ama önemli olan hangi amaçla gelindiði ve söz konusu katil zanlısının arkasındaki güçlerin kimler olduðunun açıða çıkartılması olduðuna dikkat çekti.

Güney’in Kürt olmamasına, Kürt hareketleri ile ilişkisi olmamasına raðmen bunun tersini öne sürmenin saptırma olduðunu da hatırlattı. Kılıç, bu katliamın bir iç çatışma filan olmadıðını, bir merkezlerden yönlendirilen bir katliam olduðuna dikkat çekti.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’ın açıklamalarını ise Kılıç, her gün devam eden askeri operasyon ve tutuklama furyalarından hükümetin Kürt meselesini barışcıl bir yöntemle çözmekte pek de ciddi olmadıklarını ortaya koyduðunu söyledi. Bu yönelim ve mesajların çelişkili, farklı amaçları perdeleme girişimleri olarak endişe yarattıðını da sözlerine ekledi.