Kürt Gazeteciler Günü kutlandı
Kürt Gazeteciler Günü kutlandı
114 yıl önce Mısır’ın başkenti Kahire’de Kürdistan gazetesiyle başlayan Kürt gazetecilik geleneði 114. yılını Kervansaray Otel’de “Kürt Gazeteciler Günü” düzenlenen bir geceyle kutlandı. Gecede DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, “Kürt basının kaderi Kürt tarihi gibidir” derken Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Ýttifak özgürlüðün altyapısıdır” dedi ve her bölgedeki Kürt basınının barış dili kullanması gerektiðini söyledi.
Azadiya Welat Gazetesi tarafından düzenlenen geceye “Hunbi xer hatîn Şeva 114’min Salvegera Rojnamegerîya Kurdi” pankartı asıldı. Geceye Kürt basın kurumları DÝHA, JÝNHA, Gün TV, Fırat Daðıtım Şirketi çalışanları, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir, Kars Milletvekilli Mülkiye Birtane, Diyarbakır Milletvekilli Nursel Aydoðan, BDP Ýl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren gazeteci Mazlum Erenci’nin annesi Remziye, Azadiya Welat Gazetesi eski Ýmtiyaz sahibi Vedat Kurşun’un babası Şükrü Kurşun, sivil toplum örgütleri temsilcileri, pek çok Kürt aydını katıldı.
Mardin’de çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Perwer Bilmez’in cenazesinin Diyarbakır’a getirilmesinden dolayı gecedeki canlı müzik programı iptal edilirken tutuklu gazeteciler adına gönderilen mesaj okundu. Tutuklu gazetecilerin mesajı büyük alkış aldı.
Gecede konuşan Azadiya Welat Gazetesi Ýmtiyaz sahibi Menderes Önen, Azadiya Welat çalışanları ve dostları adına misafirleri selamlayarak, “Mithat Bedirxan’da devraldıðımız Kürt gazeteciliðini büyük bir direnişle, kararlılıkla sürdürüyoruz. Özgürlük deðerlerini yaratan Kürt kahramanlarının ruhuyla yolumuza devam ediyoruz. Onların yolunda yılmadan ilerleyişimizi sürdüreceðiz” dedi. Kürt halkının mücadelesinde artık belli bir aşamaya geldiðini ve basın mücadelesinin de bir aşamaya geldiðini belirten Öner, cezaevlerinde ve Strasburg’taki açlık grevine girenleri selamladı. Öner, cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilerin tek tek isimlerini sayarak selamladı.
ZÜMRÜT: KÜRTÇE HER YERDE GEÇERLÝ OLACAK
Önen’den sonra BDP Diyarbakır Ýl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt de kısa bir konuşma yaptı. Kürtçenin özgür basının büyük bir emeði ile bugüne kadar gelişerek geldiðini belirten Zümrüt, “Bundan sonra bu dil eðitim dili olacak. Artık hiç şüphesiz ki bu dil okullarda eðitim dili olacak. Bu dil kamu kurumlarında resmi ve geçerli bir dil olacaktır” dedi. Dilin insan yaşamı üzerindeki etkisinden söz eden Zümrüt, bu uðurda büyük bir kararlılıkla yıllardır mücadele eden Özgür Basın geleneðinin emeði önünde saygı ile eðildiðini söyledi.
BAYDEMÝR: ÖZGÜRLÜÐE KADAR SÜRECEK
Ardında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürdistan Gazetesinin kuruluş yıldönümü kutlanmasına vesile olan bütün basın emekçilerini selamladı. Kürt basın emekçilerin 114 yıldır büyük bir emek ile doðru yoldan ayrılmadan Kürt gazeteciliðini sürdürdüðünü dile getiren Baydemir, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu şu anlama geliyor ki 114 yıldır bir yürüyüş sürüyor. Demek ki 114 yıldır bu topraklar üzerinde zulüm ve baskı son bulmamıştır. Allah şahittir ki bu özgürlük gelene kadar bu direniş ve yürüyüş sürecektir. Bu yürüyüş, bu talep; bir ulusun dil isteðidir, özgürlük isteðidir, kültür isteðidir. Bu talepler bir kişinin bir kurumun talebi deðildir, bu direniş bir halkın ve kadim bir coðrafyanın özgürlük direnişidir. Hepimiz ölürüz, hepimiz toprak altına gireriz ama bin yüz on dördüncü yılında bu şehirde bu topraklarda Kürdistan gazetesi yıl dönümü kutlanacak” dedi.
ÝTTÝFAK ÖZGÜRLÜÐÜN ALTYAPISIDIR
Baydemir konuşmasında “Özgür basının bütün çalışanlarından bir isteðim var. Sizin ortaya koyduðunuz emek büyük bir emektir. Sizin zorluðunuz halkınızın çektiði zorluk gibi büyük bir zorluktur. Umudum o ki Kürtlerin birliði için bütün yayınlarınızda barış dilini esas alırsınız. Kürdistan’ın bütün parçalarında bütün parti ve örgütlerinde basınımızın dili barış dili olmalıdır. Bizim kurumlarımız arasında, partilerimiz arasında, derneklerimiz arasında ittifak olsun. Çünkü ittifak özgürlüðün altyapısıdır. Ýttifakımız güçlendirmediðimiz sürece biz onların baskı ve zulmü altında oluruz. Onun için ben bu gece, canı gönülden bütün Kürt parti ve örgütlerine ittifak umut ediyorum” dedi.
BÝRTANE: GELENCEK BÜYÜYEREK DEVAM EDÝYOR
Daha sonra konuşan BDP Kars Milletvekilli Mülkiye Birtane ise 114 yıl önce kurulan Kürdistan gazetesinin Kürdistan’ın bütün parçalarında ve dünyanın deðişik yerlerinde kutlandıðını hatırlatarak, “114 yıl önce Mithat Bedirxan’ın Kahire’de sürgün Kürdistan Gazetesini çıkardı. Kürt aydınları bütün zorluklara raðmen geri adım atmadı. Onların başlattıðı gelenek büyük emek ve bedellerle bugüne geldi. Bu gelenek 90’larda Apê Musa’nın 7 yaşındaki küçük generallerinin bedeli ile bugüne geldi. Çok aðır bedeller ödendi” dedi. Kürt halkın üzerindeki zorbalıðın başladıðı günden bugüne gazeteler çıktıðını aktaran Birtane, Kürdistan Gazetesi, Hawar, Rêya Teze ile başlayan geleneðin bugün onlarca televizyon, günlük gazete, dergi ile daha da güçlenerek devam ettiðini söyledi.
TUÐLUK: BEDELLER, EMEKLER BOŞA GÝTMEDÝ
Gecede bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuðluk, Kürdistan gazetecilik geleneðinin 114. yılını kutlamaktan büyük bir onur duyduðunu belirterek, “Burada Apê Musa şahsında tüm basın şehitleri önünde saygı ile eðiliyorum” dedi. Kürt coðrafyasında hiç bir şeyin kolay ve bedelsiz yaratılmadıðını ifade eden Tuðluk, “Ýnkar edilen yok sayılan dili, kimliði tanınmayan halk geleneðinden geliyoruz. Çekmedik acı bedel kalmadı. Bizlere bu zulümler kimliðimizi özgürlüðümüzü istediðimiz için yapıldı. Kürt basının kaderi de Kürt tarihi gibidir. Özgür basın 90’larda yaşanan kirli savaşı deşifre ettiði için, failli meçhulleri işlediði için, baskılara zulümlere maruz kaldı. Sadece Kürtleri deðil ötekileştirilen, ezilen her kesimi yazdıkları, anlattıkları için hedef seçildiler. 90’larda gazeteleri daðıtan küçük generalleri unutmadık. Çocuklarımızı bile katlettiler” diye konuştu.
Ödenen bu bedellerin boşa gitmediðini kaydeden Tuðluk, “Bütün bu bedeller emekler boşa gitmedi. Özgürlüðün çok yakında olduðunu düşünüyorum. Çünkü mücadele ediyoruz. Mücadele edenler her zaman kazanır. Bu özgürlük yürüyüşünde Kürt basını ile birlikteyiz. Kürt basını ile birlikte bu özgürlük yürüyüşümüz gerçekleştireceðimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
ŞAHÝN: DÝL TOPLUMUN YAŞAMI, BASIN VÝCDANIDIR
Tuðluk’un ardında Kurdi Der’in yöneticisi Mehmet Şahin de bir konuşma yaptı. Şahin bir halk için iki önemli şeyin olduðunu ifade ederek, “Bir ulus için dil ve basın çok önemlidir. Dil toplumun yaşamıdır. Basın ise o toplumun vicdanıdır. Bu anlamda Kürt basını bu coðrafyada büyük bir emek ve bedelle toplumun vicdanı olmuştur” dedi.
Gece Mazlum Erenci’nin annesi Remziye Erenci ile tutuklu gazeteci Azadiya Welat Gazetesi eski imtiyaz sahibi Vedat Kurşun’un babası Şükrü Kurşun’un konuşması ile son buldu.
ANF NEWS AGENCY
Azadiya Welat Gazetesi tarafından düzenlenen geceye “Hunbi xer hatîn Şeva 114’min Salvegera Rojnamegerîya Kurdi” pankartı asıldı. Geceye Kürt basın kurumları DÝHA, JÝNHA, Gün TV, Fırat Daðıtım Şirketi çalışanları, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuðluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir, Kars Milletvekilli Mülkiye Birtane, Diyarbakır Milletvekilli Nursel Aydoðan, BDP Ýl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren gazeteci Mazlum Erenci’nin annesi Remziye, Azadiya Welat Gazetesi eski Ýmtiyaz sahibi Vedat Kurşun’un babası Şükrü Kurşun, sivil toplum örgütleri temsilcileri, pek çok Kürt aydını katıldı.
Mardin’de çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Perwer Bilmez’in cenazesinin Diyarbakır’a getirilmesinden dolayı gecedeki canlı müzik programı iptal edilirken tutuklu gazeteciler adına gönderilen mesaj okundu. Tutuklu gazetecilerin mesajı büyük alkış aldı.
Gecede konuşan Azadiya Welat Gazetesi Ýmtiyaz sahibi Menderes Önen, Azadiya Welat çalışanları ve dostları adına misafirleri selamlayarak, “Mithat Bedirxan’da devraldıðımız Kürt gazeteciliðini büyük bir direnişle, kararlılıkla sürdürüyoruz. Özgürlük deðerlerini yaratan Kürt kahramanlarının ruhuyla yolumuza devam ediyoruz. Onların yolunda yılmadan ilerleyişimizi sürdüreceðiz” dedi. Kürt halkının mücadelesinde artık belli bir aşamaya geldiðini ve basın mücadelesinin de bir aşamaya geldiðini belirten Öner, cezaevlerinde ve Strasburg’taki açlık grevine girenleri selamladı. Öner, cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilerin tek tek isimlerini sayarak selamladı.
ZÜMRÜT: KÜRTÇE HER YERDE GEÇERLÝ OLACAK
Önen’den sonra BDP Diyarbakır Ýl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt de kısa bir konuşma yaptı. Kürtçenin özgür basının büyük bir emeði ile bugüne kadar gelişerek geldiðini belirten Zümrüt, “Bundan sonra bu dil eðitim dili olacak. Artık hiç şüphesiz ki bu dil okullarda eðitim dili olacak. Bu dil kamu kurumlarında resmi ve geçerli bir dil olacaktır” dedi. Dilin insan yaşamı üzerindeki etkisinden söz eden Zümrüt, bu uðurda büyük bir kararlılıkla yıllardır mücadele eden Özgür Basın geleneðinin emeði önünde saygı ile eðildiðini söyledi.
BAYDEMÝR: ÖZGÜRLÜÐE KADAR SÜRECEK
Ardında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürdistan Gazetesinin kuruluş yıldönümü kutlanmasına vesile olan bütün basın emekçilerini selamladı. Kürt basın emekçilerin 114 yıldır büyük bir emek ile doðru yoldan ayrılmadan Kürt gazeteciliðini sürdürdüðünü dile getiren Baydemir, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu şu anlama geliyor ki 114 yıldır bir yürüyüş sürüyor. Demek ki 114 yıldır bu topraklar üzerinde zulüm ve baskı son bulmamıştır. Allah şahittir ki bu özgürlük gelene kadar bu direniş ve yürüyüş sürecektir. Bu yürüyüş, bu talep; bir ulusun dil isteðidir, özgürlük isteðidir, kültür isteðidir. Bu talepler bir kişinin bir kurumun talebi deðildir, bu direniş bir halkın ve kadim bir coðrafyanın özgürlük direnişidir. Hepimiz ölürüz, hepimiz toprak altına gireriz ama bin yüz on dördüncü yılında bu şehirde bu topraklarda Kürdistan gazetesi yıl dönümü kutlanacak” dedi.
ÝTTÝFAK ÖZGÜRLÜÐÜN ALTYAPISIDIR
Baydemir konuşmasında “Özgür basının bütün çalışanlarından bir isteðim var. Sizin ortaya koyduðunuz emek büyük bir emektir. Sizin zorluðunuz halkınızın çektiði zorluk gibi büyük bir zorluktur. Umudum o ki Kürtlerin birliði için bütün yayınlarınızda barış dilini esas alırsınız. Kürdistan’ın bütün parçalarında bütün parti ve örgütlerinde basınımızın dili barış dili olmalıdır. Bizim kurumlarımız arasında, partilerimiz arasında, derneklerimiz arasında ittifak olsun. Çünkü ittifak özgürlüðün altyapısıdır. Ýttifakımız güçlendirmediðimiz sürece biz onların baskı ve zulmü altında oluruz. Onun için ben bu gece, canı gönülden bütün Kürt parti ve örgütlerine ittifak umut ediyorum” dedi.
BÝRTANE: GELENCEK BÜYÜYEREK DEVAM EDÝYOR
Daha sonra konuşan BDP Kars Milletvekilli Mülkiye Birtane ise 114 yıl önce kurulan Kürdistan gazetesinin Kürdistan’ın bütün parçalarında ve dünyanın deðişik yerlerinde kutlandıðını hatırlatarak, “114 yıl önce Mithat Bedirxan’ın Kahire’de sürgün Kürdistan Gazetesini çıkardı. Kürt aydınları bütün zorluklara raðmen geri adım atmadı. Onların başlattıðı gelenek büyük emek ve bedellerle bugüne geldi. Bu gelenek 90’larda Apê Musa’nın 7 yaşındaki küçük generallerinin bedeli ile bugüne geldi. Çok aðır bedeller ödendi” dedi. Kürt halkın üzerindeki zorbalıðın başladıðı günden bugüne gazeteler çıktıðını aktaran Birtane, Kürdistan Gazetesi, Hawar, Rêya Teze ile başlayan geleneðin bugün onlarca televizyon, günlük gazete, dergi ile daha da güçlenerek devam ettiðini söyledi.
TUÐLUK: BEDELLER, EMEKLER BOŞA GÝTMEDÝ
Gecede bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuðluk, Kürdistan gazetecilik geleneðinin 114. yılını kutlamaktan büyük bir onur duyduðunu belirterek, “Burada Apê Musa şahsında tüm basın şehitleri önünde saygı ile eðiliyorum” dedi. Kürt coðrafyasında hiç bir şeyin kolay ve bedelsiz yaratılmadıðını ifade eden Tuðluk, “Ýnkar edilen yok sayılan dili, kimliði tanınmayan halk geleneðinden geliyoruz. Çekmedik acı bedel kalmadı. Bizlere bu zulümler kimliðimizi özgürlüðümüzü istediðimiz için yapıldı. Kürt basının kaderi de Kürt tarihi gibidir. Özgür basın 90’larda yaşanan kirli savaşı deşifre ettiði için, failli meçhulleri işlediði için, baskılara zulümlere maruz kaldı. Sadece Kürtleri deðil ötekileştirilen, ezilen her kesimi yazdıkları, anlattıkları için hedef seçildiler. 90’larda gazeteleri daðıtan küçük generalleri unutmadık. Çocuklarımızı bile katlettiler” diye konuştu.
Ödenen bu bedellerin boşa gitmediðini kaydeden Tuðluk, “Bütün bu bedeller emekler boşa gitmedi. Özgürlüðün çok yakında olduðunu düşünüyorum. Çünkü mücadele ediyoruz. Mücadele edenler her zaman kazanır. Bu özgürlük yürüyüşünde Kürt basını ile birlikteyiz. Kürt basını ile birlikte bu özgürlük yürüyüşümüz gerçekleştireceðimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
ŞAHÝN: DÝL TOPLUMUN YAŞAMI, BASIN VÝCDANIDIR
Tuðluk’un ardında Kurdi Der’in yöneticisi Mehmet Şahin de bir konuşma yaptı. Şahin bir halk için iki önemli şeyin olduðunu ifade ederek, “Bir ulus için dil ve basın çok önemlidir. Dil toplumun yaşamıdır. Basın ise o toplumun vicdanıdır. Bu anlamda Kürt basını bu coðrafyada büyük bir emek ve bedelle toplumun vicdanı olmuştur” dedi.
Gece Mazlum Erenci’nin annesi Remziye Erenci ile tutuklu gazeteci Azadiya Welat Gazetesi eski imtiyaz sahibi Vedat Kurşun’un babası Şükrü Kurşun’un konuşması ile son buldu.
ANF NEWS AGENCY
