Kürt Halk Önderi Öcalan'a yeni disiplin cezası!

Av. Rezan Sarıca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yeni disiplin cezası verildiğini açıkladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca, Kürt Halk Önderi'ne Ocak ayında yeni bir disiplin cezasının verildiğini ve bunu Mart ayında öğrendiklerini açıkladı.

Mezopotamya Ajansı'na konuşan Sarıca, şunları belirtti:

"Bizim artık hem hukuki temsilcileri olarak hem toplum olarak İmralı tecridini kabul eder pozisyondan çıkmamız gerekiyor. Dolayısıyla Sayın Öcalan’la görüşmek için 15 Mart’tan sonra İmralı idaresine her gün görüş başvurusunda bulunuyoruz. Aile bireyleri de çok sayıda başvuruda bulundu. Bunların hiçbiri bugüne kadar sonuç vermiş değil. Bu durumun sonuç vermemesi sebebiyle bir ihlal ve suç durumu ortaya çıkıyor. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet konusu haline de getirdik. Ancak şikayetimize de herhangi bir cevap verilmedi. Bu da sonuçsuz kalınca, Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulunduk. Ancak uzun bir aradan sonra ilk defa bu şekilde hukuk dışılığın hat safhada olduğu bir kararla karşılaştık. Haberleşme hakkı, aile ve avukat ziyaret hakkı, savunma hakkı, başvuru hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi temel bütün hakları toplu bir şekilde reddedildi. Yine yaptığımız başvuruya verilen bu cevapla, müvekkilimizle ilgili Ocak 2021 tarihinde yeni bir disiplin cezasının verilmiş olduğunu öğrendik."

'GİZLİ BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLÜYOR'

"Disiplin cezalarının avukat ile birlikte yürütülmesi lazım" diyen Sarıca, "Bu yönüyle böyle bir durum olduğunda avukatlara haber verilmesi çıkan karaların avukatlara tebliğ edilmesi lazım. Ancak herhangi bir haber verilmiyor. Neden? Çünkü bizlerin bir hukuk mücadelesi yürütmesi istenmiyor. Hukuk dışı verilen kararlara elbette itirazın yapılması istenmiyor. Bu yönüyle biz avukatların, mesleğimizi yerine getirmesi engelleniyor. İmralı’da yürütülen disiplin süreçleri, yasak uygulamaları gizli bir şekilde yürütülüyor. Fakat hukukta gizlilik yoktur. Zaten herhangi bir uygulama meşruluğunu ancak aleniyetten ve hakikatten alır" dedi.

Bu tür süreçlerin açık, şeffaf ve aleni bir şekilde muhatabına, vekiline tebliğ edilerek yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Sarıca, şu açıklamaları da yaptı:
"Ancak Sayın Öcalan’a verilen cezalar gizlenmeye çalışılıyor. Çünkü birçok disiplin cezası Sayın Öcalan’ın spor etkinliğini yürüyüşe dönüştürmesinden kaynaklı veriliyor. Yani volta attığından kaynaklı. Hapishanede dar alanda bütün hayatın daracık alanda geçtiği gerçeği karşısında insan hareketliliği fiziki açıdan önemini biliyoruz. Bunu Sayın Öcalan’da dile getiriyor. Dolayısıyla kendisine volta attığı için verilen cezalara zamanında itiraz da etti. Volta atmanın evrensel bir hareket olduğu, bunu yasaklamanın ahlaki, hukuki hiçbir yönünün olmadığına dair itirazları vardı. Bu şekilde verilmiş bir disiplin cezasının meşruluğu kabul edilebilir mi? Hukuka uygunluğu kabul edilir mi? Bu yönü ile hukuk dışı siyasi ve keyfi bir amaç taşıdığı anlaşılıyor. Bizler de bir şekilde bunları öğrenmeye başladığımız andan itibaren yürütmeye çalıştığımız hukuk mücadelesinin de önünde engel olmak için her şey yapılıyor."


Cezayı öğrendikten sonra itirazda bulunduklarını, dosyadan da örnek talep ettiklerini, yine dosyanın da verilmesini istediklerini belirten Sarıca, "Ancak taleplerimiz reddedildi. Bazı müvekkillerimiz ile ilgili henüz son itiraz sonucu gelmiş değil. Geldiğinde Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Bir kısım itirazın sonucu geldi. Reddedildi talepler. Bunu da Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Dosyanın tamamı bizden kaçırıldığı için bırakalım neye dayanarak bu kararın verildiğini, kararın kendisi bile tebliğ edilmediği için disiplin cezasının neye göre verildiğini bilmiyoruz" diye konuştu.

'ONLARIN TEKELİNE BIRAKMAYACAĞIZ'

Av. Rezan Sarıca, şunları da ifade etti:

"Hukuku, müvekkilimizin haklarını herhangi bir egemenin eline, tekeline bırakmak istemiyoruz. Zaten istedikleri budur. Bunca keyfiyetin, bunca hukuk dışılığın olduğu yerde bizim demokratik hukuk mücadelemiz de devam edecek. Dolayısıyla biz gerek sonuç almak gerekse de kayıtlara düşmesi açısından elbette hakkımız olan bütün ulusal ve uluslararası başvuru yollarının tamamını kullanmaya devam edeceğiz. Her hak ihlalini bütün boyutlarıyla Anayasa Mahkemesi’nden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşımayı sürdüreceğiz."